Birisi translate Spanish
50,227 parallel translation
Aztec Room'da tanışmanı istediğim birisi var.
Hay alguien en la Habitación Azteca que me gustaría que conozcas.
- Birisi bu sunucuyu hortumluyor.
Alguien está absorbiendo la información del servidor.
Birisi seçime müdahale ediyor.
Algo se está entrometiendo en la elección.
Dışarıda birisi için beklemeye can atıyordum.
Yo deseaba esperar afuera por alguien.
Hiç sorgulamadan bir trajediyi önlediniz. Ama benim oğlum vahşi birisi. Bu konuda yeterince açık konuşuyorum.
Todos ustedes evitaron una tragedia, no hay discusión al respecto pero mi hijo es un hombre violento y he tratado de ser muy claro con respecto a ese tema.
Başlamadan önce, aramıza katılan yeni birisi var.
Bien, antes de empezar, hoy tenemos un nuevo miembro.
Daniel, birisi tabletinin yerini değiştirdi diye düşünmüş olmalı.
TOBY : Oh, Daniel debe haber pensado alguien movió su tableta,
İyi birisi.
Estoy en lo cierto.
Bu benim adamım ve o seçkin birisi, millet!
Este es mi hombre y él es distinguido, señores.
Ne kadar da New York'lu birisi.
Vaya personaje de Nueva York.
- Birisi bana ütü masasını getirsin!
- ¡ Sí! ¡ Que alguien me traiga una tabla de planchar!
Eğer bu anın öylece gitmesine izin verirsem ihmalkar birisi olurum.
Sería descuidado si dejo pasar este momento.
Söylentiler gelişigüzel. Ama belki birisi doğru yöne sevk edebilir.
Los informes son inconsistentes, pero puede que haya alguien que nos lleve en la dirección correcta.
Beş dakika içinde bize lederhosen bulabilecek birisi var mı?
¿ Alguien sabe de dónde vamos a sacar unos lederhosen en los próximos cinco minutos?
Birisi gelip beni dışarı çıkardı.
Alguien apareció y me sacó.
Bu 101 yaşındaki tanıdığım birisi için.
Es por alguien que conozco en la 101.
Birisi bana "Ne için savaştığını anla." dedi.
Alguien me dijo que averiguara por qué estoy luchando.
Kirk'ün adamlarından birisi olsa gerek.
Tuvo que ser uno de los peones de Kirk.
Öldürüldüğünde dedektiflerden birisi Scotland Yard'a bir fotoğraf yüklüyordu.
Cuando lo asesinaron, uno de los detectives estaba en proceso de cargar una foto a Scotland Yard Londres.
Biz onu sorgulayamadan birisi ona ulaşmış.
Alguien llegó a él antes de que pudiéramos interrogarlo.
O halde Bay Gellner, sanırım birisi kimliğinizi çalmış durumda.
Bueno, Sr. Gellner, lamento decirle que alguien ha robado su identidad.
Kırmızı F355... satın alan birisi hakkında.
Alguien que adquirió un F355 rojo.
Ama, seninle tanıştırmak istediğim birisi var.
Pero, hay alguien que quiero que conozcas.
Ama şu an endişelenmemiz gereken başka birisi var.
Pero tenemos alguien más de quien preocuparnos...
Birisi top havuzuna doğru gidiyor.
Bogie fue hacia el foso de bolas.
Bunların herhangi birisi yolun geçilmesi ile ne alakalı?
Y qué tiene que ver todo esto que ver con el cruce de la carretera?
Birisi bunu elinde tutarsa.
Si alguien tiene este.
Hollanda topraklarından çıkmış en iyi gruplardan birisi ve burada, dünyanın en büyük 6. limanında en iyi şarkılarını söyleyerek başlayacaklar yani şarkılarından bahsediyorum.
Es uno de los grupos más grandes que ha salido de Holanda, y van a empezar aquí, en el sexto puerto más grande del mundo... interpretando su mayor éxito, quiero decir, su éxito.
Birisi ön taraftan itsin, sadece mesafe sağlamak için.
Que alguien tire de la parte delantera, para darle inclinación.
Piyanolar çok üzülür, eğer birisi onları çalmazsa.
Los pianos se ponen tristes si no los tocas.
Demek istediğim, belki de ben ailem tarafından, matematik dehası sıradan bir kişi gibi her gün, gömlek giyip kravat takan, birisi olarak görülmeyecektim.
Tal vez no estaba predestinado a ser un friki de las matemáticas cuadriculado y de mente estrecha, destinado a llevar camisa y corbata cada día como pensaban mis padres.
Grip olduğu bir anda bile, birisi ona mankenlik yapıp yapmadığını sormuştu.
Una vez le preguntaron si era modelo cuando estaba con gripe.
Neden ben de havalı başkanlardan birisi olamıyorum?
¿ Por qué no puedo conseguir a uno de los presidentes guays?
Birisi Oscar'ın karısını dövdüğü ve bir metresinin olduğuna inanmamı istiyor.
Alguien quiere que crea que Oscar golpeó a su mujer y tuvo una amante.
Hey, birisi merhaba demek istiyor.
Oye, alguien quiere decir hola.
Kötü birisi miydi?
Si era una persona terrible.
Zayıf birisi mi olmak istiyorsun?
¿ A una persona delgada?
Başka birisi var.
Hay otra persona.
... başka birisi için iyi haber olabilir.
Hay buenas noticias para alguien.
İçeride birisi var.
Hay alguien en el interior.
Birisi şunu temizlesin.
Alguien limpiar eso.
Merhaba? Dışarıda birisi mi var?
¿ Hay alguien ahí?
Onu birisi yapacağız.
Le haremos ser alguien.
İstediğimiz herhangi birisi.
Quien queramos que sea.
Birisi gidip ailesiyle konuşmalı.
Alguien debería ir a hablar con la familia.
Birisi gidip ailesine neler olduğunu anlatmalı ve olacaklara hazırlıklı olmalarını söylemeli.
Alguien tiene que decirles qué está pasando y prepararlos para lo que está a punto de pasar.
Birisi TV'de bebek bakıyor hatta.
Uno de ellos hizo de niñero en la tele.
Ama sen benimle tanıştıp evlendiğinde, çok iyi biliyordun ki ben, hayatta tek gayesi anne olmak olan kadınlardan birisi değildim.
Porque sabías cuando me conociste y te casaste conmigo que no quería ser una de esas mujeres cuyo único propósito en la vida es ser madre.
Çünkü bazen birisi, diğerlerinden farklı şeyler yapıyor.
Porque a veces uno hace algo diferente a los otros dos.
Kate, ben bir kaç kere çıktım diye kızlara bir çok jest yapacak birisi değilim.
Kate, no soy un loco que organiza grandes gestos para cada chica con la que tengo un par de citas.
Birisi Seyyah Rick'i mi çağırdı?
¿ Alguien ha llamado a Rick el Peregrino?