Bitmiştir translate Spanish
2,638 parallel translation
Tartışma bitmiştir.
No se discutirá.
Konuşma bitmiştir.
Esto se acabó. Ahora.
Anlaşmamız bitmiştir.
Nuestro trato se acabó.
Konser zaten bitmiştir.
Son los chicos del restaurante. ¡ Sí! El concierto ya tiene que haber terminado de todas formas.
Toplantı bitmiştir!
¡ Fin de la reunión!
- Röportaj bitmiştir, Lütfen!
- Por favor, esta entrevista ha terminado.
Toplantımız burada bitmiştir!
Básicamente, vosotros tres estaréis completamente acabados.
Toplantımız burada bitmiştir
Básicamente, los tres estaréis acabados.
Ne bitmiştir?
¿ Qué ha terminado?
Mesele, bitmiştir.
Y asunto terminado.
Şimdi lütfen kusuruma bakmayın. Ziyaret saati bitmiştir.
Y ahora perdóneme, pero estamos fuera del horario de visitas.
Dövüş bitmiştir!
¡ Se acabó la pelea!
Anlaşmamız bitmiştir, ben yokum artık.
Nuestro arreglo se acabó. He terminado.
- Bu konuşma resmen bitmiştir.
He terminado esta conversación oficialmente.
Anlaşmamız bitmiştir.
Nuestro acuerdo se terminó.
Hayır, yalnızca bir arada kalıp grup olarak saldırmadıkça işimiz bitmiştir diyorum.
No, solo estoy diciendo que, a menos que nos mantengamos juntos y luchemos contra los aliens como un grupo. nos valdría lo mismo estar muertos.
Bu konuşma bitmiştir.
Esta conversación ha terminado.
Bitmiştir bu iş!
- ¡ Hasta luego!
İş birliğimiz bitmiştir.
"Nosotros" hemos terminado.
Bitmiştir. Çünkü neler olduğunu anladım.
Acaba, porque ahora veo lo que está pasando.
Anlaşmamız bitmiştir.
Nuestro acuerdo se acabó.
Bir çift terapiye gittiği zaman, genelde iş bitmiştir.
Cuando una pareja va al consejero, suele ser su fin.
Buradaki işimiz bitmiştir.
Nuestro trabajo esta hecho.
Ders bitmiştir.
Clase terminada.
Mülakat bitmiştir.
La entrevista terminó.
- Muhtemelen benzini bitmiştir.
¿ Probablemente no tiene gasolina?
Bu görüşme bitmiştir.
- Esta entrevista terminó.
Bitmiştir. Cinsellik lafı bile yok.
Ni siquiera en el pensamiento.
Toplantı bitmiştir.
Se levanta la sesión.
Toplantı bitmiştir.
Se suspende la sesión.
Toplantı bitmiştir Bu benimde sokağım
- Se levanta la sesión. - También es mi calle.
O zaman görüşmemiz burada bitmiştir.
Bien, pues eso completa la entrevista.
Pucks'ın ilk bölümü resmi olarak bitmiştir.
Y el piloto de ¡ Pucks! está oficialmente acabado.
Bu konuşma bitmiştir.
- Usted y yo terminamos de hablar.
Olay bitmiştir.
Final de la historia.
Konuşma bitmiştir.
- La conversación está terminada.
İyi coşturduk. Bu gösterinin hakkını iyi verdik. Tartışma bitmiştir, tamam mı?
Nos hemos salido.
Tartışma bitmiştir!
¡ Fin de la discusión!
Robbins bekâr birini aradıklarını söylediklerinde... Kendimi hep böyle düşünürüm, çünkü ne zaman birisiyle bir gelecek düşünsem, hep sonu kötü bitmiştir ben de bu yüzden geleceğe bakmayı bıraktım, ama şimdi seninle...
Cuando Robbins dijo que estaban buscando a alguien soltero, quiero decir, así es como me vi a mi misma porque cuando pienso en un futuro con alguien, siempre acabo con un golpe en los dientes, así que dejé incluso de buscar, pero...
Tören bitmiştir.
Fin de la ceremonia.
- Konuşma bitmiştir.
- Esta discusión está terminada.
Bu bar bitmiştir!
Este bar esta acabado.
Sabit vites bisikletler bitmiştir.
Las bicicletas arregladas estan acabadas.
Çünkü bunlar, bitmiştir!
Por que estan acabadas!
Bitmiştir!
Acabadas!
Konuşma bitmiştir.
Esto se acabó. Vámonos, Sr. Ames.
Tamam, artik bitmistir sanirim.
Vale, creo que hemos terminado.
Tamam, artık bitmiştir sanırım.
- Bien, creo que terminamos.
Bugunun satislari bitmistir.
Con esto concluye la subasta de hoy.
Tartışma bitmiştir.
Fin de la discusión.
Bu tartışma bitmiştir.
Esta discusión ha terminado.