Bitter translate Spanish
137 parallel translation
Sesinde bana karşı bir öfke var, Marthe.
Well, you sound very bitter about me, Marthe.
Bay Petre... yaralı bir fil, ormandaki en tehlikeli hayvandır.
Señor Bitter, un elefante herido es el más peligroso animal en la maleza.
Bizim içkilerimiz su ve bira karışımı. Çaktırma.
Sóio bebemos agua y bitter, así que déjate de comentarios.
Bir Campari de içmez misiniz? - Ben içki içmem.
- ¿ Quiere un Bitter, un Campari?
Yukarıya bir apsent, iki martini, iki de vermut gönderin.
Un Bitter, un Martini y dos Punt e Mes.
- Biraz acı.
- Un poco de bitter.
- Acı.
- Bitter.
Bitter Creek'ten zehirli bir kurdum... ve bu gece benim uluma gecem!
Soy un lobo envenenado de Bitter Creek, y esta noche es mi noche de aullidos
Lullaby'a 12 Bacardi, 16 tane de Bittersweet.
Lleva 12 de Bacardi y 16 de Bitter al Lullaby.
- Sam, bir cin ve bitters.
- Sam, una ginebra con bitter.
He just sings bitter songs.
Solo canta canciones amargas.
Ben her zaman biraz bitter çikolata eklerim... iki üç zerre tuz... ve üstüne... biraz tarçın.
Siempre le agrego pedacitos de chocolate amargo... 2 ó 3 granos de sal... y para terminarlo... un toque de canela.
Tek işaret. "Köprü ve Bitter Sokağı."
cual señal. "terminal Puente taca".
ve siyah, bitter çikolata.
Ychocolate amargo.
Onu incitmek istemedim. Midesi için Hostetter's Bitter kullanıyordu ve...
Le gustaba tomar aperitivos calientes para el estómago...
Bitter Town Alone-ville, Hermit Junction!
¡ Ciudad de la amargura Villa de la Soledad, Cruce del Ermitaño!
Amına koduğumun dizisini biliyorum Walter, Eeee?
"Todos menos uno moriran allá, en Bitter Creek"? Conozco esas series de mierda, Walter.
Bana bir acı bira, bir bardak su ve bir soda, lütfen.
Voy a tomar una pinta de bitter, un vaso de agua, y una soda con lima, por favor.
- You're so bitter.
- Ay, amargo!
Bitter İsviçre çikolatası.
Es chocolate oscuro suizo.
Bu kadar kırıcı ve kör
# So bitter and so blind Tan amargo y tan ciego
Karısı varmış.
SHEI LA HUBBLE ASESI NADA EN EL CAFÉ PEPPER DE BITTER LAKE
Bitter gölünün biraz yukarısındayım.
Vivo en Bitter Lake.
Bay Hubble, eğer Bitter gölüne gidip, panele zamanında döneceksek...
Si queremos llegar a tiempo para la mesa redonda- -
Ben 10-20 Bitter Gölünün orada terkedilmiş Peppers Kafédeyim.
Mi 10-20 es el Café Pepper abandonado, en Bitter Lake.
- Tamam. Sert mi, Mike?
- Vale. ¿ Bitter, Mike?
- Sert bir şeyler ister misin?
- ¿ Quieres un bitter?
Şekersiz limonata?
¿ Bitter con limón?
- O bitter çikolata.
- Ese es de chocolate negro.
- Sen bitter çikolata sevmezsin.
- A ti no te gusta el chocolate negro.
Hep dersin ki bitter çikolata acılığın sınırındadır ve sütlü kuzeninin ağızlarda mest olma halini karşılamaz.
Dices que el chocolate negro es amargo y que no tiene el embriagador sabor de su primo blanco.
Bitter çikolata.
Chocolate negro.
Sütlü, hayır, bitter çikolata.
No, chocolate oscuro.
Bitter çikolata yiyip üzerine espresso içmiş gibiyim.
Como si hubiera comido chocolate negro y bebido un expresso
Yani, ayrıldıktan sonra, Harry hep seni sordu ve ben ona dedim ki Pink'in sahte şahinini onun "Bitter Pill" videosu için senin yaptığını söyledim ve o kaymağını aldı!
Esta mañana después de que te fueras, Harry me preguntó por ti y le conté que tú le hiciste la cresta a Pink para su vídeo "Bitter Pill" y casi se muere.
Tabi, arkadaşın Fez gibi bitter çikolata değilsin.
Bueno, son especiales no Hershey oscuro, como su amigo Fez.
Tam 100 odası olacak ve her şey ya bitter veya sütlü çikolatadan yapılacak.
Tendrá cien cuartos y todo estará hecho de chocolate oscuro o claro.
# Well, you can say that I've grown bitter ( Pekala, sert yetiştirildiğimi söyleyebilirsin ) # # But of this you may be sure ( Ama şundan emin olabilirsin ) #
# # Puedes decir que me he amargado, pero de esto puedes estar segura # #
'But I, I took the sweet life'never knew I'd be bitter from the sweet
But I, I took the sweet life ( Escogí una vida dulce ) never knew I'd be bitter from the sweet ( sin saber que lo dulce podría amargarme )
Bu bitter çikolatalı, bisküvili düğün pastam.
Es mi pastel de boda de chocolate negro s'mores.
İki şefimizin de işi bitter! Ne yapacağız biz?
¡ Nos quedamos sin 2 chefs!
Yulaflı kurabiyeler, fıstık ezmeli kekler bitter çikolatalı, fındıklı eklerler yapardım.
Hacia galletas de avena, barras de mantequilla de maní cuñas de chocolate amargo con nuez de macadamia.
Fassbinder'ın The Bitter Tears of Petra von Kant'ını kiraladım, çünkü Yeni Alman Sineması hakkındaki bilgin gerçekten çok zayıf.
Alquilé una de Fassbinder. "Las amargas lágrimas de Petra von Kant" Porque tienes una seria carencia en tu conocimiento sobre el nuevo cine alemán.
bitter... bitter.
amargo... amargo.
çeviri : alpercingir alpercingir @ yahoo. com
Temporada 1 Episodio 8 - "Bitter Sweets" - Subs por Daisies Team -
Ve bitter çikolata.
- No. - ¿ Y chocolate oscuro?
Bitter çikolatadan söz etmişken, Salazar.
Hablando de chocolate, Saly.
Hani, Bitter Creek'de biri dışında hepsi ölmüştü...
Si, ya se...
Ondan sonra kız Chanel markadan, Bitter Apple'la geçmişti.
Después de eso, cambió de Channel a Manzana Amarga.
Bitter çikolata.
Chocolate amargo.
Bitter çikolata.
- Chocolate oscuro.