Bluegrass translate Spanish
59 parallel translation
Bluegrass Field, Kentucky son durakları.
Su destino final es Bluegrass Field, Kentucky.
Ve "the Bluegrass Boys." K-5.
Y los chicos Bluegrass.
"Ve diğer mallarıma gelince ;" "Chris'e geniş country plak koleksiyonumu bırakıyorum" Wow.
En cuanto a mis otros bienes, a Chris le dejo mi extensa colección de discos raros de country y bluegrass para que los ponga en mi memoria en el programa de Chris por la mañana.
Hayır, keman değil blues.
Blues, no bluegrass.
Peki keman olsun.
Bluegrass.
Aslında adları Kemancı Kardeşler.
Ellos son los Bluegrass Brothers.
Bunları giyersek kemancıya daha çok benzeriz.
Este disfraz nos hará parecer mas "bluegrass"
Ve panayirimizda şimdi de bu geceki müzik grubu sahneye çikiyor. Karşinizda Kentucky'li Kemanci Kardeşler!
Ahora, el parque de diversiones, se complace en presentar el número musical de esta noche los Kentucky Bluegrass Brothers!
Sline bizi keman grubu olarak kaydettirmiş.
Sline nos anotó como una banda de bluegrass.
Keman mı?
Bluegrass?
Çimlerime basmayın.
Ahora bajar mis Kentucky bluegrass.
Rap değil, punk değil, hip hop değil... Heavy metal değil, klasik değil, klasik rock değil... New wave değil, new age değil, blue grass değil...
Nada de rap, punk, hip-hop, heavy metal clasico, rock clasico, new wave, New Age bluegrass, blues, jazz y nada del asqueroso country.
Sahneye çıkıp şiir okuyan yabanıl ve çılgın şairler olsun... caz kulübünde doğaçlama motifler çalan bir müzisyen olsun... Appalachia Dağları'ndan bir ozan, veya spritüel bir şarkıcı... hepsi ruhunuzdan süzülür, onları konuşurdunuz. Sözlere döküldüklerinde onları çalardınız.
Ya fueran estos poetas locos y salvajes los que se subían al escenario... o un músico que tocaba algún riff en un club de jazz, o algún tipo que tocaba bluegrass, música de viejas raíces, se filtra a través de ti, los reproduces... cuando salen verbalmente y los tocas.
Bluegrass Otoyolundan 60B'ye sap.
La autopista Bluegrass hasta la salida 60B.
Bluegrass Tepeleri'nde sıradan bir bahis atı olabilir belki.
Quizá una carrera barata de reclamación en Bluegrass Downs.
Bu bir bluegrass grubu.
Es una banda de blue grass, ¿ sí?
Bluegrass severim. Bu çocuklarla çalmayı seviyorum.
Me gusta el blue grass e improvisar con esos chicos.
Bluegrass Baron'u, ve dört NCAA şampiyonu.
El gran entrenador, que ha ganado cuatro títulos.
Harika, Bluegrass çalan 17 istasyon var.
Impresionante, hay 17 emisoras de bluegrass.
Aslında bu Bluegrass değil, eski zaman country müziği.
Eso no es bluegrass, en realidad. Es música country.
Ama Bluegrass'ta her enstruman sırayla kendi doğaçlama melodisini çalar.
Y en el bluegrass cada instrumento toma su turno tocando la melodía e improvisando.
Yolun karşında bir dükkan açmak... Bluegraas * üçlüsü oluşturmak... Bakın.
Quizás poner un negocio al costado del camino, formar un trío de bluegrass
Don Juan, Jamaika Kırmızısı, John Wilkes Booth, Kuzey Işığı, Meksika Havayolları, Mississippi Sarışını, Kentucky Bluegrass, Wiccki Sopası, Pakistan Siyahı...
Tienes Don Juan Jamaican Red, John Wilkes Booth, Northern Lights Mexican Airlines, Mississippi Blonde Kentucky Bluegrass, Wickki Sticks Pakistani Black...
Haydi şimdi hep beraber taşra ayıları cümbüşünün yaylı çalgılara getirdikleri yorumla coşalım!
Y ahora disfrutemos del sonido bluegrass de la banda de osos campestres.
Bluegrass, bazen rap...
Bluegrass, a veces un poco de rap...
Çoğunlukla bluegrass *, biraz da elektro müzikle ilgiliyim.
Me gusta el bluegrass, algo de electro.
Bilmediği tek bir Folk, Country, Kelt, Bluegrass, Akustik Blues şarkısı yoktu.
No había folk, country, celta, bluegrass, blues acústico que no conociera.
Blus ; RB, couniry, folk, bluegrass, gospel, çocuk partileri, Viking cenazeleri. Ne varsa.
Cualquier cosa : blues, RB, country, folk, bluegrass gospel, fiestas infantiles, funerales vikingos, lo que sea.
- Bluegrass Tasarruf ve Kredi. - Yürüyün!
- Caja de ahorros Bluegrass.
Buna göre, davanın yargıcı duruşmadan sonra paranın bankaya gitmesine hükmetmiş. - Bluegrass Tasarruf ve Kredi bankası SL krizi sırasında 1992'de iflas etmiş. - Bankayı aradın mı?
De acuerdo con ésto, el juez del caso ordenó que el dinero regresara al banco después del juicio.
FBI'daki arkadaşımın söylediğine göre çalınan paranın seri numaralarını kimse 20 yıldır görmemiş.
La Caja de Ahorros Bluegrass quebró en 1992, fue parte de la crisis de las cajas de ahorros. Y, otra vez, como mi amigo del FBI dice, ninguno de los números de serie de los billetes robados han sido vistos en 20 años.
Bluegrass'ta ne işin var?
¿ Bluegrass?
Bluegrass müziğin babasıdır.
El padre de la música bluegrass.
- Bluegrass.
- El bluegrass.
Cuma akşamı buraya yakın bir yerde çok iyi bir bluegrass grubu sahne alacak.
Hay un concierto el viernes de un muy buen conjunto de bluegrass.
Ben de havalı bir bluegrass ismi istiyorum.
Yo también quiero un nombre de bluegrass.
Bluegrass müziğini seviyor olabilir misin acaba?
Por casualidad no te gusta la música bluegrass, ¿ verdad?
İlk bluegrass konserini nasıl buldun? Sevdim.
De acuerdo, ¿ entonces qué opinas de tu primer concierto de bluegrass? Me encantó.
Bu Bluegrass grubunda kemanı çalan ilk kişinin benim olmama gerek yok.
Yo no necesito tocar primer violín en esta banda de bluegrass
Pekâlâ, sosyal Darvinizm'den bir alıntıyla başlayacağım sonra Yıldız Çağı'ndan bir tartışma hırsız baronlar, Büyük Topluluk ülkede nasıl finansal eşitsizlikle boğuştuğumuzu sonra da Public Enemy grubunun, "Güç İçin Savaş" şarkısının bluegrass versiyonuyla kapanışı yapacağım.
Vale, voy a empezar con una cita en contra del darwinismo social, después una discusión sobre la edad de oro, los barones ladrones, la Gran Sociedad, cómo acabamos con una enorme disparidad de riquezas en este país, y despues, termino con una version bluegrass ( country ) "Fight the power" de Public Enemy
Bluegrass Festivali var ve biz...
Hay un festival de bluegrass, y vamos a...
Kediler alerjisi vardı, Bluegrass grubunu severdi.
Bueno, ella era alergica a los gatos, le gustaba bluegrass..
Bluegrass'ı mı dinliyordu?
Whoa, le gustaba bluegrass?
Bluegrass ipucu umduğum gibi meyvesini vermedi söylediği başka bir şeyi hatırlıyor musun?
La pista del bluegrass no ha dado mucho de sí como esperaba, ¿ puedes recordar que dijera algo más?
Buradan ayrıldıktan sonra onu ilk defa 10 yıl sonra Bluegrass festivalinde, belediye başkanıyla, idari yargıçla ve Clover vadisindeki diğer zengin insanlarla birlikte gördüm.
La única vez que lo vi, fue hace casi diez años en el festival del pasto azul codeándose con el alcalde y con el juez. Toda gente rica de Clover Hill.
Diane Country müzik sever.
A Diane le gusta el bluegrass.
Buradan ayrıldıktan sonra sadece bir defa 10 yıl önce Bluegrass festivalinde gördüm. Belediye başkanı, ilçe başkanı, Clover Hill'deki bütün zenginlerle sıkı fıkıydı.
La única vez que lo vi, fue hace casi diez años en el festival del pasto azul codeándose con el alcalde y con el juez.
Bluegrass'dan bahsettim mi?
¿ Mencioné bluegrass?
Bluegrass müzik yapabiliriz.
Podemos hacer bluegrass.
Bluegrass Bölgesi Kentucky
Región Bluegrass Kentucky
Birleşik devletler içindeki en el değmemiş topraklar mavi çim eyaletinde.
El estado del "bluegrass" tiene la mayor disponibilidad de tierras de la Unión.