Bmw translate Spanish
910 parallel translation
Müfettiş Fleytoux bir BMW almış.
El comisario Fleytoux se ha comprado un BMW.
Yeni bir araba aldım bir BMW.
He comprado un coche. Un BMW.
Steve'in BMW'si mi?
¿ El BMW Miata de Steve?
Mavi BMW.
El BMW azul.
Çünkü mutlusun. BMW M1'in var.
- Eso es porque eres feliz.
BMW, Kawasaki, Peugeot.
BMW, Kawasaki, Peugeot.
BMW'lerle ilgisine bakacağız.
Lo pasaré por el DMV. en remisión a un BMW.
BMW aracı bulduk.
Encontramos el BMW.
Ben-ben-ben müşteri arıyordum tamam mı?
- ¿ Dakota? - No. ¿ Te gustan los BMW?
BMW'leri sever misin? Seni sürtük, ne si -...
¿ De qué están hablando?
BMW giriyor.
Llega un BMW.
- BMW çıkıyor!
- ¡ El BMW se va!
Kırmızı bir BMW göreceksin.
Y verás un BMW rojo.
Bir mavi BMW coupe siparişi alıyor, Flowers onlar için çalıyor.
Encargan un BMW azul cupé... y Flowers lo roba.
Aklında olsun, ayrıca BMW makinistiyim.
A propósito, también soy mecánico.
Gri BMW!
El BMW gris.
Mavi bir BMW peşindeyiz.
Buscamos un BMWazul. Cambio.
Alış-veriş manikür, babanın BMW'si ve Karayipler'deki zengin ayyaş anan.
Ias compras, eI BMW de papi y tu mami borracha. ¡ cállate!
Ama BMW'm vardı.
Pero tuve un BMW.
BMW'si var.
Conduce un BMW.
BMW'yi kaça sattın?
- ¿ Qué te dieron por el BMW?
Bir BMW.
Un BMW.
BMW.
BMW.
BMW'si olmayan adamı bilmek dahi istemem.
No me interesan los hombres que no tienen un BMW.
Ama param olsaydı bir BMW RT 1000 alırdım.
Pero si tuviera la plata, yo compraría un BMW RT 1000.
Mavi bir BMW. Dört kapılı, plakası da... 1068...
Un BMW azul, de cuatro puertas, matricula... 1068...
20 numara da çok güzel bir BMW var.
Tengo un BMW muy lindo en la cuarta planta, plaza 20.
- Ona bir şans ver. İkisi de makarna yiyip B.M.W'ye binecekler.
Comerán pasta y conducirán un BMW con asientos de peluche.
Tanıdığım herkes Rolex takıp BMW'ye biniyordu.
Todos los hombres que conocía usaban Rolex y manejaban BMW.
Doğuya gidiyoruz, 4. caddeye, kırmızı bir BMW'yi izliyoruz şoför beyaz, sarışın.
Vamos al este por la 4a. tras un hombre caucásico en un BMW rojo.
Kırmızı Beemer'i belirlediniz mi?
¿ Ya tienes información sobre el BMW?
Sana yeni BMW ve kırmızı Ferarrimi göstereyim.
Éste es mi nuevo BMW y mi Ferrari amarillo.
Hey o kadar da aşağılamaya gerek yokmuş ardından bir tenis eteği alırım kasabadaki fıkır fıkır kaltaklardan bir farkım kalmaz
Arreglo un profesor de tenis y paseo por la ciudad en un BMW, como las otras. Discúlpeme, Redferne.
Bir seferinde gizli görevdeyken, bir BMW kullanmıştım.
Una vez, cuando trabajaba en secreto, tuve que conducir un BMW. Lo sé.
Detroit'e gelip bir Beemer mı kiraladınız?
¿ Viene a Detroit y alquila un " "BMW" "?
Bir görgü tanığından telefon geldi, ateş edildiğini ve içinde bir adamın ve kadının olduğu mavi bir Breemer'ın kaçtığını söyledi..
Recibi una llamada de un testigo ocular, dijo que hubo un tiroteo... y que un hombre y una mujer escaparon en un BMW azul.
Mavi bir Beemer bulduk.
Encontramos un BMW azul.
BMW'min dikiz aynası.
Es el espejo retrovisor de mi BMW.
- Üstü açılabilen BMW.
- Un BMW convertible.
O beyaz bir BMW arka içinde.
Está en la parte trasera de un BMW blanco.
Beyaz BMW.
Blanco BMW.
Ne güzel bir araç.
Que BMW tan hermoso.
Altında bir BMW var.
Tienes un BMW.
Onun siyah bir BMW kullanıp kullanmadığını araştır.
Fíjate si maneja un BMW negro. Me estuvieron siguiendo.
Kırmızı bir Explorer ve...
Tienen dos coches : el Explorer rojo y un BMW negro.
Gelin ve birbirinin eşi BMW'lerimize bakın!
Venid a ver nuestros BMW a juego.
Thunderbird BMW'nin amerikan etiketlisi.
El Thunderbird no es más que una calcomanía yanqui del Beemer.
Nasıl mutsuz olabilirsin?
- Tienes un BMW-M1.
Babanın eski BMW'sini hatırlıyor musun?
¿ Te acuerdas de la vieja BMW de tu padre?
Bir BMW'nin benzin deposundan çıkarılmış.
Recuperada del tanque de gasolina del BMW.
Bir araba!
Aah! Mi BMW!