Bobo translate Spanish
2,130 parallel translation
Sen ha? Zavallı, şaşkın, sersem casus! Elveda!
Y tú, imprudente, bobo, entrometido, adiós!
Sen burada harcanıyorsun ya, çünkü bu karpuzun alkollü olduğunu bilmemek için mal olmak gerek.
Eres el chico que se emborracha porque es demasiado bobo para saber que a la sandía le echaron alcohol.
Salak.
Bobo.
Aptal herif suratını dağıtacak.
El bobo se romperá la cara.
O pis, aptal, küçük herifin teki.
Es un personaje imbécil y bobo.
- Komik çünkü herkes ona gülüyor çünkü bizim de öyle aptal tanıdıklarımız var.
Nadie puede ser tan bobo.
Ama ben onu demiyorum. Sağır, dilsiz bir çocukla birlikteymişsiniz memur bey söyledi.
No, no estoy hablando de eso, cariño, tienes una aventura con un tipo sordo y bobo...
- Kapa çeneni, aptal.
- Cállate, bobo.
Nasıl bir salak.
Qué gran bobo.
Malt içecek satan yerde tanıştığım ahmağın tekiyle konuşuyordum.
Hablaba con un bobo de un expendio de leches malteadas.
Evet, süper hikayeydi, "Profesör Kolpa."
Sí, fue una buena historia, profesor Bobo.
Profesör Kolpa ha?
¿ Profesor Bobo?
Groat hastalığının ne bok olduğunu bilmiyorum ama o adamın yanına gittim o siktiğimin herifi o hastalıktan kurtulacak.
No sé qué carajo es el síndrome de Groat, pero te diré algo. Ese hombre en ese cuarto, ese bobo hijo de puta de ahí sobrevivirá a esa mierda.
Tamam, ancak noelin nasıl kutlanacağını senden iyi biliyor, aptal şişko.
Bueno, el sabe como hacer las navidades mejor que tú, gordo bobo.
Deli babam benim.
Eres bobo, papi.
Kilolu demedim. "Kilotlu" dedim.
No lo llamé Blob. Dije "bobo".
Ben bu salaktan 4000 dolar fazla kazanacağım.
Voy a ganar 4.000 dólares más que este bobo.
Çekin şu salağı buradan.
Llévense a este bobo de aquí.
O mankafa onu nasıl hamile bıraktı?
¿ Cómo la dejó embarazada ese bobo? Creí que habían roto.
Siktir et dostum.
Bobo. Al diablo, amigo.
Çünkü üstünde Rush t-shirt'ü var, bok çuvalı.
Porque traes una camiseta de Rush, bobo.
Herif üniversitede.
Ese bobo está en la universidad.
Coco ya da Bobo ya da her neyse işte.
Coco o Bobo o algo así.
Çok saçma.
Quiero decir, es medio bobo.
Korkağın teki.
Es un bobo.
- Boromo... - İlk adını söylerseniz?
rowsky bobo.
Okulun en tuhaf çocuğuna yenilirsem kimse beni masasına oturtmaz.
Si pierdo contra el más bobo de la escuela nadie me dejará sentarme en su mesa.
Pek sümsük bir canavar hem de!
¡ Será bobo el monstruo!
Hangi enayi 15 sentlik içkiye 3 dolar verir?
¿ Qué clase de bobo pagará tres dólares por un trago que vale 15 centavos?
Aptal adam.
Bobo.
- Espri yapmayı bırak, aptal!
Deja ya de bromear, bobo.
Sen doğuştan mı salaksın?
¿ Naciste así de bobo?
Partinin keyfini çıkar. Mavi Ayak'la iyi eğlenceler.
Que te diviertas en la fiesta con ese bobo de Tobías.
O büyük bir balon.
Él es un gran bobo.
Alıklaşmayın.
No seas bobo.
Tabii güler salak.
Claro, bobo.
Bobo Hong Kong'da.
Bobo está en Hong Kong.
Bobo'yla ne zaman tanışacağız?
¿ Cuando nos veremos con Bobo?
Piç.
Bobo.
Bobo Fung. 4 yaşındayım.
Bobo Fung. Tengo 4 años
Moronun teki olduğunu biliyordum ama bu kadarı çok acıklı, Bartowski.
Oí que estabas hecho un bobo, pero esto es patético, Bartowski.
Bizim moron.
Es el bobo.
Moronu hallettik.
Nos hemos deshecho del Bobo.
Ben moronun tekiyim.
Soy... Soy un bobo.
Selam ahmak!
hey, bobo!
Kurt, akıllı olmayabilirim ama aptal da değilim.
Kurt, soy bobo, pero no soy tonto.
- Aptal olan benim de ondan!
- Claro, yo soy el hijo bobo.
- Parmaklıyorum.
¿ Le metiste el dedo, bobo?
- Şapşal!
- Bobo.
Mal gibi görünüyorsun.
Pareces bobo.
Öyle salak gibi bakıp dikkat çekme.
Deja de mirar como un bobo y progresa.