Bodyguard translate Spanish
72 parallel translation
Capone, Chicago'nun mücadele edilemeyecek en güçIü yeraltı organizasyonuna sahip olana kadar 6 sene bodyguard olarak salonlarda çalıştı.
Capone ascendió, en apenas 6 años, de guardia de seguridad de un bar... a indiscutible líder de la organización del hampa más poderosa de Chicago.
Castranova, onun bodyguard'ı ve şoförü... biz bu sabah gözetlemeyi bitirdikten sonra vurulup öldürüldüler.
Castranova, su guardaespaldas y su chofer... fueron muertos a tiros después de la emboscada mañana.
Üstelik hep güzel olanın ben olduğumu, onun yanımda bodyguard gibi durduğunu söylerdin.
Decías que yo era la guapa y que ella parecía un guardia de seguridad.
"Bodyguard", "Total Recall".
"Bodyguard" "Total Recall"
"Bodyguard" nedir ki?
¿ Qué significa "bodyguard"?
- Bodyguard mı?
- ¿ Un guardaespaldas?
Dedikodular... Baron'un kızının yeni bir bodyguardı varmış.
El rumor es que... la hija de Barron necesita un nuevo guardaespaldas.
- Curtain'daki bodyguard'la çıktım ve Club Retro ise eski moda
- Salí con el portero de The Curtain y Club Retro pasó de moda hace 5 minutos.
Ve, şimdi, başarınızın şerefine hit sinema filmi The Bodyguard'ın tema şarkısı.
Y ahora, en honor de su logro aquí está la canción del exitoso largometraje, El guardaespaldas.
Bodyguard'ın.
Tu guardaespaldas.
Altı, yedi sekiz, dokuz, on, onbir. - Ziyaretçilerden çok bodyguard var.
Seis, siete ocho, nueve, diez once, ¡ puta madre!
Çünkü Dolly Parton'un 1974 yılı, "I Will Always Love You" şarkısını dinlersen, ki bu şarkı Bodyguard filminde Whitney Houston yüzünden ünlü ve iğrenç olmuştur, hayatında ilk defa olarak bir şeyin berbat olmamasının ne demek olduğunu anlayacaksın.
Cuando oigas la Versión original de D. Oarton de 1 9 7 4 de I Always Love You una canción que Whitney Houston hizo muy popular Vas a entender por primera Vez en tu Vida lo que significa "excelente".
Lütfen arkadaşım ve bodyguardım Bruno'yla tanışın.
Les presento a mi amigo y guardaespaldas, Bruno.
Bodyguardının sana düelloya giderken eşlik etmesi gerekmez mi?
¿ Tu guardaespaldas no debe de poder ir a tu paso cuando hay pelea?
Eli, yarım düzine bodyguard ile gelmiş.
¿ Por qué? No supe qué hacer.
- Yüz metrelik bir bodyguard,
- Su guardaespaldas de 30 metros.
Sen polissin atlet değil Sen benim bodyguardım değilsin.
¡ Eres policía, no atleta! Eres mi guardián, no mi guardaespaldas.
Ama birçok bodyguard ve dadım oldu, eğer bunlar sayılırsa.
Pero yo tenía un montón de guardaespaldas y niñeras, ¿ eso cuenta?
Hadi, Bay Bodyguard.
Vamos, señor Guardaespaldas.
Bir zamanlar bodyguard idim.
Trabajé de guardaespaldas.
Şirket bana da bir bodyguard sağlıyor.
La compañía de lencería me facilitó un guardaespaldas.
- Bodyguard Marcuel ile ilgili? Düşman listesindeki 4 numara? Yolanda'ya fazlasıyla dikkat edene kadar Bone'un bodyguard idi
- Marcel, el tipo que mencionaste el cuarto en la lista fue guardaespaldas de Bone hasta que se fijó en Yolanda.
Sonra ben de : Sonra havaalanının yanındaki kulübe gittik orada da bodyguard bizi dışarı attı.
Y yo digo, "¡ Hagámoslo!" Entonces nosotros encontramos ese club...
Şu tekno klübü Posers'taki bodyguard'ı tanıyorum.
Conozco al portero de la disco Posers.
- Bodyguard seni kesiyordu.
Ese gorila te quería a ti... ¿ A mí?
Ardından "The Bodyguard" filminde yardımcı başrol oyunculuğu yaptı.
Ella salió en la película "El Guardaespaldas".
peki ya Annie ve bodyguard ın ifadeleri?
¿ Qué hay de los testimonios de Annie y el portero?
Kapıdaki bodyguard'ı geçmemiz gerekecek.
Tenemos que conseguir pasar a ese gorila.
Bodyguard, şoför, yalaka, bir kaç silahlı soygunda şoförlük.
Guardaespaldas, chofer, lacayo, conductor en algunos robos a mano armada.
Justin gece kulüplerinde olay çıkarmaya başladıktan sonra....... Justin'in bodyguardı olup, onu sorundan uzak tutmasını istedim.
Y después Justin comenzó a tener riñas en los clubes nocturnos Le pedí que trabajara como guardaespaldas de Justin, manteniéndolo a salvo de problemas
Biz bodyguard değiliz, Ajan.
No somos guardaespaldas, agente.
Bir bodyguard bile onu yapabilir.
Hasta un guardaespaldas puede hacerlo.
Robin Hood mu, The Bodyguard mı?
¿ Robin Hood o El guarda espaldas?
İstedim, ama Kevin Costner'ın Box Set'ini buldum ve The Bodyguard aklımı aldı.
Quice hacerlo, pero venía en una colección de películas de Kevin Costner y me distraje con "The bodyguard"
Hayırrrrr! Huh. Muhtemelen bunu söylemem gerekmiyor, ama bu The Bodyguard'dandı.
¡ No! Probablemente no tengo que decirlo, pero eso fue "The Bodyguard"
- Bodyguard filmi Barbra Streisand için yazılmıştı.
"El guardaespaldas" fue escrita originalmente para Barbra Streisand.
Eğer jamaikan yemeği isteseydim, birkaç bodyguard kiralayıp oraya giderdim.
Si hubiese querido comida jamaicana, Hubiese contratado una pandilla de guardaespaldas e ido allí.
- Bodyguard gibi mi?
¿ Como un guardaespaldas?
- Vic Vinegar, bodyguard.
Vic Vinegar, guardaespaldas.
Bodyguard mı?
¿ Guardaespaldas?
Kendine bodyguard demeden önce bir düşünmen lazımdı.
Bueno, tuviste que pensar eso antes de decirlo, "guardespaldas".
Eğer bir maçta iki dakikalık konuşmadan sonra bodyguardımı yardımcı başkan yaparsam ne düşünürler? Seni hiçbir şekilde etkilemeyecek çünkü sen Brian LeFeve değilsin.
¿ Cómo se verá reflejado, si asciendo a mi guardespaldas a vice presidente después de una conversación de dos minutos en un partido de béisbol? No se verá reflejado en tí para nada, porque tú no eres Brian LeFeve.
Kendi vücut geliştirme ürünleri olan girişimci bir bodyguardım.
Yo tengo mi propia historia de fondo, Dennis. Soy un guardespaldas empresario con su propia línea de de productos fitness.
Bir bodyguard tarafından yapılmış bodyguardlar için ilk alkollü, sütlü protein içeceği.
La primera bebida proteínica alcohólica para guardaespaldas... por uno de ellos!
Ama nerede iyi bir bodyguard görsem tanırım.
Pero sí puedo reconocer un buen vigilante cuando lo veo.
Wood, bu depresif bodyguardın karanlık geçmişini nasıl planlayacağın hakkında hiç kafa yordun mu?
Wood, has pensado en como vas a interpretar A este gorila vigilante con un pasado oscuro?
bir bodyguard. özel bir güvenlik şirketi adına çalışıyor.
Un guardaespaldas que trabaja en una empresa de seguridad privada.
Yong'ın bodyguardı.
El guardaespaldas de Yong.
Kız bir evde sürekli bodyguard kontrolü altında tutuluyor.
la esposa sólo no podía molestarse en llevar a su propio niño.
Hayır, bodyguard'lar değil
Siempre hay una habitación en mi hotel.
Hey, bu cümleler "Bodyguard" filmine ait değil mi?
Eso no es de la película El guarda espaldas?