Bra translate Spanish
287 parallel translation
Burası El Ece Bra.
Aquí está El Ece Bra.
El Ece Bra'dan yine bir ziyaretçi vardı.
Ha habido otro visitante de El Ece Bra.
El Ece Bra'dan Şeyh Emir.
El jeque Amir de El Ece Bra.
El Ece Bra çok uzak.
El Ece Bra lejos.
Detektif Bra...
Detective Bra...
Hokus pokus, tiki tokus Abra abra kadabra
Hockety, pockety, wockety, bra Abracadabra, pata de cabra
Ağaçları keser, topuklu giyerim Jartiyer ve sütyen takarım
Corto árboles, uso tacones altos, ligas y un bra.
Ağaçları keser, topuklu giyer Jartiyer ve sütyen takar
Corta árboles, usa tacones altos, ligas y un bra?
- Tamam tuttum. - Tamam.
- Bra., lo tengo.
Ünlüyüz işte bir şekilde nåt bra för att bli kändis?
yo quería ser una celebridad pero por bueno
Bra jobbat, kom igen, Rickie.
¡ vamos, Ricky!
Du vet att detta förändrar ingenting. Vi var alltid bra på det här. Vi är på 16 / 60, 9 matcher från första, Bu adamlar kendilerini ne zannediyor?
esto no cambia las cosas... 60-60, a nueve juegos de ser los primeros
Bra-vo!
¡ Bravo!
Aklıma getirdin. Ödünç alabileceğim destekli sutyenin var mı?
Lo que me recuerda tendrás un bra que levante para prestarme.
Ve şimdi, en iyi destekleyici sutyen kategorisinde...
Y ahora, para la categoría de Mejor Bra apoyo En una comedia, musical o especial de noticias -
- Hayır. Ya da istersen, 1-100-İYİLEŞ'i arayarak, kayıtları satın alabilirsin.
Si no, Puedes ordenar las grabaciones en 1-100-BLI-BRA.
Bravo kahrolası.
Bra-mierda-vo.
15, 16, 17, 18, 19...
Quince, 16, 17, 18, 19... UNA LI BRA ESTERLI NA
İlk hocam, üstad jaffa Bra'tac... Goa'uld'ların sahte tanrılar olduğunu çok iyi biliyor.
Mi primer maestro, el maestro jaffa Bra-tac... sabía muy bien que los goa'ulds son dioses falsos.
İlk hocam, Bra'tac.
Mi primer maestro, Bra-tac.
Hey Teal'c! Belki Bra'tac yorgun düşmüştür, belki biraz dinlenmek ister.
Quizá Bra-tac esté un poco cansado, quizá quiera descansar.
Bra'tac... son arzumu duymak ister misin?
Bra-tac... quiero que oigas mi testamento.
Bra'tac ve annenin sözünü dinle. Büyük bir savaşçı olmayı öğreneceksin.
Sigue los consejos de Bra-tac y de tu madre... y aprenderás a ser un gran guerrero.
Geçemezsin Bra'tac.
No puedes pasar, Bra-tac.
Sana teşekkür etmek için söz bulamıyorum, Bra'tac.
Me faltan las palabras para darte las gracias, Bra-tac.
- Tek-matte Bra'tac.
- Tek-mate Bra'tac.
İzin senindir, Üstad Bra'tac.
Concedido, maestro Bra'tac.
Bra'tac, Dünya'dan selamlar.
Bra'tac, saludos desde la Tierra.
Üstad Bra'tac!
¡ Maestro Bra'tac!
Bunu nasıl bilemezsin, Bra'tac?
¿ Cómo es que no lo sabías, Bra'tac?
- Ne düşünüyorsun, Bra'tac?
- ¿ Tú qué crees, Bra'tac?
Bu konuda Bra'tac ile aynı fikirdeyim.
Esta vez estoy de acuerdo con Bra'tac.
Bra'tac, burada Drey'auc ve çocukla kal.
Bra'tac, quédate aquí con Drey'auc y con el chico.
Oğlumuz kaçırılmadan önce, Üstad Bra'tac ile çalışıyordu.
Antes de que se llevasen a nuestro hijo entrenaba con el maestro Bra'tac.
Hocam Bra'tac bana anlatmıştı.
Mi maestro Bra'tac fue el primero que me habló de ellos.
Bra'tac?
¿ Bra'tac?
( Bra'tac ) Aptallar!
¡ Tontos!
Um, Bra'tac, sen sanki... dünyayı kurtarmaktan bahsettin, değil mi?
Um, Bra'tac, ¿ has mencionado algo sobre... salvar este mundo?
( Bozuk ) Bra'tac.
Bra'tac.
Bra'tac, bana ihanet etmeye nasıl cüret edersin?
Bra'tac, ¿ cómo te atreves a traicionarme?
Bra'tac!
¡ Bra'tac!
Üstad Bra'tac,..... minnettarlığımızı kelimelerle açıklayamayız.
Maestro Bra'tac, las palabras no pueden expresar nuestro agradecimiento.
Tüm bu tutum ve mizacı sıyırıp bir kenara atıyorsun... ve esasen tüm sahip olduğun şey C-eksi ortalama.
Si le quitas la actitud y todo el maquillaje lo que obtienes es un promedio de C - con Wonder Bra.
"Bra-oon" marka bile değil.
Ni siquiera es un Bra-ún.
Bra'tac bu sözler için ağır bir bedel ödedi.
Bra'tac fue castigado por esas mismas palabras.
Onlara şafak vakti Bra'tac'ın evinde konuşma yapacağımı söyleyeceksin.
Y les dirás que hablaré en la casa de Bra'tac al amanecer.
Efendi Bra'tac.
Maestro Bra'tac.
- Bra'tac.
- Bra'tac.
- Titreşimli-sutyen.
El Vibra-Bra.
Tek matte, Bra'tac.
Tek matte, Bra'tac.
( Bra'tac ) Gözle.
Mira.