Brands translate Spanish
12 parallel translation
Bugünkü Britanya Grand Prix'si Nino Barlini'nin Brands Hatch'te ilk yarışı olacak.
El Grand Prix de Gran Bretaña será el primero de Barlini en Brands Hatch.
Şampiyonanın son yarışı İtalya Monza'da yapılacak olmasına rağmen Brands Hatch'te alınacak puanlar bu iki pilot için çok önemli olacak.
Aunque queda una carrera más del campeonato en Monza, Italia el resultado aquí en Brands Hatch es muy importante para ambos.
Izo Yamura, kendini Markalar Şampiyonasını kazanmaya adamış durumda ve Aron Brands'ta onun tek umudu.
Izo Yamura está entregado a ganar el Campeonato de Constructores y Aron es su única esperanza aquí en Brands.
Görünen o ki, sizinki böyle bir şirket. Avrupa'da kablosuz iletişim ağlarınız var.
El año pasado nos compró'Continental Brands'y esta compañía... y la que los compró a ustedes.
Geçen yıl Continental Brands tarafından bütün hisselerimiz alındı.
El año pasado, la empresa se vendió y la compró Continental Brands.
Balonla dünya seyahati sona erdiğinde Continental Brands'i kıtır kıtır yiyecek.
Apenas regrese de su viaje en globo por el mundo va a investigar Continental Brands.
- Birer kadeh daha alalım mı Brands?
¿ Otro trago, Brands?
İngiliz Grand Prix'si Brands Hatch, 18 Temmuz 1976
GRAN PREMIO BRITÁNICO BRANDS HATCH DOMINGO 18 DE JULIO DE 1976
Böylelikle James Hunt Brands Hatch'de en son 1964'te Jim Clark'ın kazandığı İngiliz Grand Prix'sinden beri bu yarışı kazanan ilk Britanyalı olarak kalabalık tarafından alkışlanıyor.
James Hunt recibe la ovación del público, el primer británico en ganar un GP Británico en Brands Hatch desde Jim Clark en 1964.
Evet, bu yılın başlarında Brands Hatch'taki minikler Formula'sını kazandım.
Sí, gané la Fórmula Junior en Brands Hatch a principios de año.
H.W. Brands, Tarihçi, Texas Üniversitesi... - 1915 ilkbaharında İngiliz yolcu gemisi Lusitania batırılmıştı. Gemide 100'ün üzerinde Amerikalı vardı.
En la primavera de 1915, el trasatlántico británico Lusitania fue hundido, ya bordo eran más de un centenar de estadounidenses.
Carlson neredeyse daha geri dönmeden hepsini bırakmıştı.
Carlson se fue de Brands casi antes de llegar, regresó a la encrucijada.