Breezy translate Spanish
54 parallel translation
Breezy!
- ¡ Breezy!
Savaş bitti Breezy.
- La guerra terminó.
Breezy mi?
- ¿ Breezy?
- Breezy!
¡ Breezy!
Pekala, üzgünüm Breezy.
Lo siento, Breezy.
Bana söylenen bazı cinayetlerin işlendiği.
Breezy me dijo que hubo muertos.
Helen'in asıl arama sebebi, Breezy Point'de alacakları yazlığı anlatmaktı- -
Creo que Helen me llamó para contarme que se compran una casa en Breezy Point...
Breezy Point'de polis ve itfaiyeci dışında kimseyi göremezsin.
Está lleno de polis y bomberos.
Benim adım Breezy.
Yo me llamo Breezy.
Bak, Breezy...
- Escucha, Breezy...
Onun adı Breezy'dir.
El nombre es Breezy.
Breezy, saat sabahın 4 : 30'u.
- Breezy, son las 4 : 30 de la mañana.
Breezy, Bahşettiğin tüm bu aşkın, Bir kez olsun, karşılık görmesi, hoşuna gitmez miydi?
Breezy... todo este amor que tu regalas... por una vez, ¿ no te gustaría que te lo devolvieran?
Hey, Breezy, birini buldun mu?
Oye, Breezy, ¿ tienes a alguien?
Breezy, hakkında, tek bir kelime bile bilmiyorum.
Breezy, no sé absolutamente nada de ti.
Breezy, olabilecek en kötüden de kötü, sen-sen iyi bir şey yakalamış gibisin.
Breezy, por más malo que algo malo sea... parece que tu le encuentras algo bueno.
Breezy, seni iki eski arkadaşımla, tanıştırmak istiyorum.
Breezy, quiero presentarte a dos viejos amigos míos.
Ah, Breezy, doğru mu?
- Breezy, ¿ verdad?
Görüşürüz, Breezy.
- Hasta luego, Breezy.
Breezy, Uzun bir gün geçirdim, ve oyun oynayacak durumda değilim.
Breezy, tuve un día muy largo y no tengo ganas de jueguitos.
Breezy, "biz" diye birşey yok.
Breezy, no existe ningún "nos".
Sen Marcy misin? Breezy'nin arkadaşı?
¿ Eres Marcy, la amiga de Breezy?
Biteceğini bilmiyor muydun? Tam da burada Breezy Tepesi'nde bitti.
Y encima aquí, en la punta de Breezy Point.
Sen bir yıldızsın, Breezy.
Eres una estrella, Breezy.
Breezy. Burayı biliyorum, konsantrasyon kampı gibi, sana göre değil,
Sé que este sitio es como un campo de concentración y está por debajo...
Bu yüzden seçmelere katılacağım, benim ne kadar iyi olduğumu birinci elden görecekler, ve Breeze'nin hakkettiği parayı tam olarak ödeyecekler.
Me presentaré al casting, verán que soy mucho mejor que la competencia, y luego pagarán el precio completo por Breezy Breeze.
500 dolar, Breezy'ye ödediğimiz para bu.
500 dólares, eso pagamos por Breezy.
Breezy, Penny'i kaybettiğimiz zaman geldi ve bu korkunçtu.
Bueno, adoptamos a Breezy cuando perdimos a Penny. Fue horrible.
Breezy bize çok cömert davrandı.
Breezy es muy generoso con nosotros.
Ben Ez Breezy, vahşi batının en iyi alışverişini getirdim.
Soy EZ Breezy y tengo las mejores ofertas del Salvaje Oeste.
Şu an Güney Kaliforniya'da Ez Breezy'nin beş Hyundai galerisi var.
EZ Breezy posee hoy cinco concesionarios Hyundai en el sur de California.
Jimmy Breezy. Seni en son gördüğümde küçücüktün.
La última vez que te vi, eras un chico.
Burası 68 derece daha soğuk ve burayı aniden buz cehennemine çevirebilirim.
Esta es una breezy 68 grados y he trabajado un infierno de una ola de frío.
- O Breezy değil ki, şapşal.
- Ése no es Vientito, imbécil.
Breezy'i bir hafta önce bulman gerekiyordu.
Ibas a encontrar a Vientito hace una semana.
Hem de nasıl. Sorun ne, Breezy?
claro. ¿ Qué pasa, Breezy?
Yapabilirsin, Breezy.
Lo puede hacer, Breezy.
Başardık, Breezy!
¡ Lo logramos, Breezy!
Breezy beni hava alanına götür.
¡ Descansen!
- Havalı Takım eşittir Berbat Takım.
El equipo Breezy equivale al Equipo Horrible.
Buradaki Romeo ve Juliet'in isimleri Gamsız ve Tamara, efendim.
Romeo y Julieta son Breezy y Tamara, señor...
Diğer kurbanımız Gamsız'ın kız arkadaşı.
Novia de la otra víctima, Breezy.
Balistik Humberto Perez'in bu silahla öldürüldüğünü kanıtladı. Bu silah dünkü partide işlenen üçlü cinayette de kullanılmış. Hani şu Gamsız ve sevgilisi Tamara'nın verdiği, senin de katıldığın küçük parti.
Balística dice que este arma que mató a Humberto Pérez... también fue usada en un triple homicidio anoche en una fiesta a la que fuiste, dada por Breezy y su novia Tamara.
Bu fotoğraf Gamsız'ın telefonundan çekilmiş. Sen onu öldürmeden iki saat önce. Tamara'yı ve 83 yaşındaki masum bir adamı öldürmeden iki saat önce.
Esta foto del teléfono de Breezy, tomada dos hora antes de matarlo, dos horas antes de matar a Tamara, y un hombre inocente de 83 años.
Sizce neden Gamsız'ı öldüreyim?
- ¿ Por qué mataría a Breezy?
Tamara sonradan erkek kurbanımız Gamsız'la düşüp kalkmaya başlamış.
Justo después Tamara se interesó en el otro muerto, Breezy.
Ama bizi Tamara'yı, Gamsız'ı ve kenardaki masum adamı başkasının öldürdüğüne ikna edebilirsen uzak bir gelecekte tahliye olabilme şansın var.
Sí, pero si puedes convencernos que alguien más mató a Tamara y a Breezy... y al inocente peatón, entonces podrás salir bajo palabra en un futuro lejano.
Ama hapisten çıktıktan sonra genç arkadaşın Gamsız sana emir vermeye başlamış.
Twizz dijo que este joven, Breezy, iba a darte órdenes. - Dormía con tu exnovia.
- Breezy.
Breezy.
Breezy.!
¡ Breezy!
Jimmy.
Jimmy Breezy.