English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Buenos

Buenos translate Spanish

55,399 parallel translation
- Çok güzelmiş.
- Sí. - Son muy... muy buenos.
- Günaydın anne.
- Buenos días, madre.
Günaydın.
Buenos días.
Günaydın efendim.
- Buenos días, señor.
Sabah.
- Buenos días.
Oh, günaydın.
Buenos días.
Sabah.
Buenos días.
Mavi Saray ve bakanlar kurulunun birbirine karşı gelmesinin hiçbir faydası olmaz.
El conflicto entre la Casa Azul y el gabinete no nos traerá buenos resultados.
Hacker dünyasında beyaz şapkalılar iyiler.
En el mundo cibernético, los sombreros blancos son los buenos.
Bana hep çok iyi davrandınız.
Han sido muy buenos conmigo.
Günaydın Arcadia Oaks.
Buenos días, Arcadia Oaks.
İyi günler beyefendi.
Buenos días, señor.
İyi arkadaşların varmış.
Tienes buenos amigos.
Günaydın Arcadia!
¡ Buenos días, Arcadia!
Ayrıca mutlu hayaletlerden mi bahsediyoruz yoksa ruh emicilerden mi?
¿ Son fantasmas buenos o espíritus que succionan almas?
Kaka şakaları için özür dilerim! Gerçekten o kadar da komik değildi!
Perdón por los chistes, ni eran buenos.
İyi Troller ve kötü Troller var ve her nasılsa sen...
Hay troles buenos y troles malos. Y tú...
Biz iyi adamlarız.
Nosotros somos los buenos.
Günaydin!
¡ Buenos días!
- Günaydin Pee-wee!
- ¡ Buenos días, Pee-wee!
- Günaydin Bay Murgatroyd!
- ¡ Buenos días, Sr. Murgatroyd!
Günaydin Pee-wee!
¡ Buenos días, Pee-wee!
Günaydin Bayan Rose!
¡ Buenos días, Sra. Rose!
- Günaydin Pee-wee.
- Buenos días, Pee-wee.
Günaydin Pee-wee.
Buenos días, Pee-wee.
- Sizi seviyorum, dikkatli olun..
Los quiero chicos. Sean buenos.
İyi insanlar var değildir.
Los buenos no existen.
Buna devam ederseniz, sizi iyi olanlardan biri ile karıştırabilirler.
Si sigues así, podrían confundirte con uno de los buenos.
Hala iyi olanlara inanmıyor musun?
¿ Todavía no crees en los buenos?
- Günaydın Sally.
- Buenos días, Sally.
- Günaydın.
- Buenos días.
Günaydın Harris.
Buenos días, Harris.
- Günaydın Reed. Her şey yolunda mı?
- Buenos días, Reed. ¿ Todo bien?
Vaktizamanında epey iyi günler geçirdik.
Pasamos buenos momentos juntos... tú y yo.
- Kerevit güzel oluyor.
- Los cangrejos son buenos.
Emin misin? Bu yerin, bonfilesi çok güzel. Köfteleri ve sandviçleri de öyle.
Preparan buenos bocadillos... de albóndigas, salchichas.
- Günaydın. - Günaydın.
Buenos días.
Varşova'nın güzel halkını şehrimizi ve milletimizi kurtarmaya çağırıyoruz!
Llamamos a los buenos ciudadanos de Varsovia a que liberen a nuestra ciudad y a nuestra nación.
Herkes bana iyi davranıyordu.
Todos eran buenos conmigo.
Ne, iyi günler değil, hello değil mi?
¿ Qué, no hay buenos días, no hay saludos?
Günaydın Art.
Buenos días, Artu.
Bu kadar güzel zamanlar yaşayıp hayatı kaçırmak ne kadar acı.
Sería terrible tener buenos momentos y no tener vida.
Günaydın, Teğmen.
Buenos días, teniente.
Ve babalar her zaman iyi adam değildir.
Y los papás no siempre son buenos.
İyi adamlar dinleyecek ve gelecekler.
Los buenos estarán escuchando y vendrán.
Aramızdan erken ayrılan bütün iyi insanların şerefine.
Por todos los buenos que se nos adelantaron.
Dünyayı, sonradan "iyi" ve "kötü" olarak nitelediğimiz farklı objelere göre ayırmamıza izin veren egomuz hayatta kalmak için suça dayanır.
Nuestro ego depende de la culpa... para su supervivencia, ya que nos permite... separar al mundo en diferentes objetos. Que entonces llamamos "buenos" y "malos".
Hepsi eğlenceli olmasa da genel olarak eğlenceliydi.
No superdivertido, pero con buenos momentos.
Günaydın, güneş.
Buenos días, cariño.
- İyi günler.
Buenos días.
İyi genler?
¿ Buenos genes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]