English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Butter

Butter translate Spanish

133 parallel translation
# # Wilts me down like meltings butter
Tu mirada tan fija Me derriten como si fuera mantequilla
Sağol, Butter.
Gracias, Butter.
Ben Butter, bebeğim.
Soy Butter, nena.
Merhaba, Butter.
Hola, Butter.
Butter gelmiş, alkışlayın.
Un aplauso, aquí viene Butter.
Butter pasaportumu istiyorum.
Butter, quiero mi pasaporte.
Evet, Butter'ın her gece ödemeyi aldığını söylüyorlar.
Sí, donde dice... que ella cobra todas las noches.
Butter Her gece ayakta enstrümanımı hoş bir şekilde çalarken yeterliyim.
Butter, me he mantenido bastante derecho para tocar... cada noche, y... con suavidad.
şşştt! Hadi, "Smoother as butter"
¡ Vamos, "Suave como mantequilla"!
Ve "Smoother as Butter" 3 boyla birinci.
Y es suave como mantequilla, por 3 cuerpos.
Ağıldaki buluşma, kelebeğim.
Mi reunión en el corral del ganado butter-wings.
Benim adım Butter Lefkowitz.
Me llamo Butter Lefkowitz.
Fresh butter, bacon, wagons of ham, apple butter, ripe cherries.
Tocino, jamón, puré de manzana, cerezas maduras.
Mutlu Noeller. Tereyağıcığım.
Merry Christmas, Baby Butter.
Lee Butter hoş.
Me gusta Lee Butter.
- Ama Kakaolu Krema öyle demişti.
- Eso le dijo a Cocoa Butter.
Çünkü şişman değilim. Birazcık iri kemikliyim.
Yo no puedo perder peso, Butter, porque yo no soy gordo, soy de huesos grandes.
Doğru söylüyor. Butters'ın doğalı zaten zayıf olduğu için kilo vermesi de çok kolay olur.
El tiene razón, si Butter es flaco natural.
Ben kilo veremem Butters. Çünkü şişman değilim.
Yo no puedo perder peso, Butter, porque yo no soy gordo, soy de huesos grandes.
- Anne, yeter.
- Mamá, una Nutter Butter.
Neyse ki Peanut Butter'ı vaktinde çıkardım.
Suerte que saqué a Mantequilla de Cacahuete.
Erkek arkadaşım Greg ve ben Butter adlı bir gruptaydık.
Mi novio Greg y yo teníamos esta banda llamada Butter
Butter harikadır!
¡ Reglas de "Butter"!
Onları arayıp bizimle Broadway ve 18'deki Bud's Butter Bun'da buluşmalarını söyle. Al.
Ten.
Butters, asla yabancıların arabasına binme! Tabii eğer bu bir limuzin değilse.
Butter nunca te subas a un carro con extraños al menos que sea una limosina
Peanut Butter ve Jelly.
- Peanut Pistacho.
Beni Old Cakes N'Peanut Butter'da akşam yemeğinden kurtardın.
Me salvaste de cenar mantequilla de cacahuete.
Mahkeme kayıtları, Bay Butter ile kurban arasında herhangi bir ilişki ortaya koyamadığınızı gösteriyor.
¿ Lo estamos? La trascripción de la Corte demuestra que Ud. nunca fue capaz de establecer conexión alguna entre el Sr. Butler y la víctima.
Çikolatalı, fındıklı, Do-Si-Do, Çikolata ve naneli!
Chocolate chip, peanut butter, Do-Si-Do, ¡ chocolate mint!
Fındıklı Do-Si-Do varmı?
¿ tienes peanut butter Do-Si-Do?
Ve görünen o ki, senin için aldığı bir kitap var, adı da Peanut Butter...
Parece que compró para ti un libro llamado La Melancolía...
Peanut Butter Blues, yazan Leonard Putterman.
La melancolía de la crema de maní, de Leonard Putterman.
- Butters! Ne yapıyorsun? !
- Butter, qué estás haciendo?
Kalçalarımda lastik yanıkları var. Onları çıkartmak için bir sürü yağ gerekti.
Tengo quemaduras de goma por todo el culo, and it took two sticks of butter just to get the top off.
Hayır daha gelmedi ama Butter resimleri yollamış.
Uh, no, no aún, pero Butter mandó estas fotos.
Süt, yağ kımız.
Milk, butter, kumis...
- Saat 7'de Butter'da.
- Butter, a las 7.
Serena, biliyorum bu akşam Dan ile planların var ama Blair, hep birlikte Butter'a gideceğiz.
Serena, sé que harás algo con Dan esta noche, pero Blair, todas vamos a Butter...
Butter.
Sí, Butter.
Blair Waldorf, Butter'da tek başına.
Vista... Blair Waldorf, sola, en Butter.
Butter'a gitmemek gitmekten çok daha zevkli.
No ir a Butter... es mucho mejor que ir a Butter.
Butter'da bir masa ayarlamıştım.
Tengo una mesa en Butter.
Görünüşe göre bu savaş Butter'da bitiyor, ve de kazanan B.
Parece que esta batalla termina en Butter y la victoria es de B.
Tereyağı kullanmaz....... Peynir almaz.
* No usa mantequilla... * "She don't use butter" * no usa queso... * "She don't use cheese"
Tereyağı kullanmaz....... peynir almaz.
* No usa mantequilla... * "She don't use butter" * no usa queso... * "She don't use cheese"
Bread ve Butter. Jamestown'da ekiple uyuşturucu dolu bir yere baskın yaptı.
Pan y mantequilla, la Brigada Antidrogas realizó una redada en Jamestown.
South Park Vampir Cemiyeti'ne hoşgeldin Butter's.
Bienvenido, Butters, a la Sociedad de Vampiros de South Park.
Ben her zaman çikolatalı alırdım o da karamelli.
I always get chocolate and he gets butter brickle.
Butter Mills diye bir şirket var, tamam mı?
Hay una empresa llamada Butter Mills.
Şimdi, 3 ay kadar önce şirketin başkanı Bay Butter Mills, evde oturmuş torunuyla TV izlerken sabah çizgi film kuşağında bir reklam çıkıyor Çift Kat Hamurlu Pizza diye bir şey.
Hace dos meses el presidente, el Sr. Butter Mills, está en su casa mirando TV con su nieta. De repente, ve un comercial de pizza de doble corteza.
Doğru söylüyor.
El tiene razón, si Butter es flaco natural.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]