English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Büyümüşsün

Büyümüşsün translate Spanish

735 parallel translation
Queenie, ne kadar büyümüşsün.
Queenie, tan crecida y todo.
Seni son gördüğümden beri neredeyse 2 kat büyümüşsün, Mildred.
Mildred, eres el doble de grande desde la última vez que te vi.
Ne kadar büyümüşsün.
¡ Cómo has crecido!
- Büyümüşsün.
- ¡ Has crecido!
Seni son gördüğümden bu yana, biraz büyümüşsün galiba. - Hiç şüphesiz.
Estás un poco más avejentada que la última vez.
- Ne kadar büyümüşsün ; değişmişsin.
Has crecido mucho. - Estás muy cambiado. - Tú también.
Ne kadar da büyümüşsün.
Caray, ¿ te has hecho una mujer en un abrir y cerrar de ojos?
Suweidi'de doğup orada büyümüşsün.
Usted nació y se crió en Suweidi.
- Ne kadar da büyümüşsün.
- Creo que has crecido.
Nasıl da büyümüşsün.
Cómo has crecido.
Büyümüşsün ve daha da güzelleşmişsin.
Te has hecho mayor y más guapa.
Vay canına, nasıl da büyümüşsün.
Cielo santo, cómo has crecido.
Hayır, gerçekten de çok büyümüşsün.
- No, no... - Estoy seguro de que has crecido.
- Çok güzelsin, ne kadar da büyümüşsün.
¡ Estás preciosa! ¡ Cuánto has crecido!
Küçük Kenneth Lawrence, ne kadar büyümüşsün.
Vaya, el pequeño Kenneth Lawrence, estás hecho un hombre.
Sen ne kadar da büyümüşsün böyle.
Por hoy déjenlo, ya veremos mañana.
Biraz büyümüşsün, o kadar.
Has envejecido un poco, nada más.
- Çok büyümüşsün.
- Muy de señorita.
Önemli değil.Çok büyümüşsün.
Con razón. Creciste mucho.
Ve çok büyümüşsün.
Y muy madura.
Evet, sanırım haklısın. Büyümüşsün.
supongo que tienes razón.
Texas. Gerçekten büyümüşsün.
- Claro, ya eres todo un hombre.
Ormanda büyümüşsün.
Has crecido en el bosque.
Yine de oldukça kaygısız-tasasız büyümüşsün.
Aun así, creciste feliz.
Ne kadar büyümüşsün!
¡ Has crecido tanto!
Büyümüşsün.
Estás grande.
Anladığım kadarıyla bununla büyümüşsün.
Pensaba que habrías madurado.
Sen bu çevrelerde büyümüşsün.
Tú has crecido en este entorno.
Büyümüşsün.
Has crecido.
Büyümüşsün.
- Creciste.
Ne kadar da büyümüşsün!
Cómo has crecido!
Billy Pratt. Nasılda büyümüşsün?
¡ Cómo has crecido!
- Bessie, ne kadar da büyümüşsün.
- Bessie, ¡ cómo has crecido!
- Ne kadar büyümüşsün.
- Cuánto has crecido.
Sen kanuna uygun doğup öyle de büyümüşsün.
Tú naciste según la ley y creciste según la ley.
Ne kadar büyümüşsün.
Cuánto has crecido.
Ne kadar büyümüşsün!
¡ Cómo has crecido!
Şehirde bir müze vardır, sen de bekçinin kızısın, eskil güzelliklerin görüntüleriyle büyümüşsün...
Hay una pinacoteca en el pueblo, y tú eres la hija del guardia, has crecido rodeada por imágenes de antigua belleza...
Sense büyümüşsün, Sophie.
- Tú estás más hermosa que nunca.
Houndslow'da büyümüşsün.
Lo criaron en Houndslow.
Küçük Bey, nasıl da büyümüşsün!
Señorito Joey, cuánto ha crecido.
Amma büyümüşsün sen, Küçük Bey!
Qué mayor se ha hecho, señorito Joey.
Burma, ne kadar da büyümüşsün.
¡ Cómo has crecido!
Ben yokken büyümüşsün.
Has crecido mientras estaba fuera.
Ah, kış boyunca bir genç kız gibi büyümüşsün.
Ah, tu te has hecho una mujer durante el invierno
Büyümüşsün adamım!
Cómo has crecido.
Ne kadar büyümüşsün Yvette.
Díganme, ¿ qué pasó con Yvette?
Büyümüşsün ama çok safsın.
Qué delicada te has vuelto.
Şansı var ki generalin kucağında büyümüşsün. Alison öyle bir şey yapsaydı, göz açıp kapayıncaya kadar başka yere tayin edilirdim.
Una suerte que el General te sentara en su rodilla de niña, porque... si Alison hiciera algo así... me transferirían tan rápido que no lo podrías creer.
Ne kadar da büyümüşsün öyle!
¡ Pero cuánto has crecido!
Ne kadar da büyümüşsün.
Has crecido tanto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]