Caitlin translate Spanish
1,393 parallel translation
Caitlin, uyan!
Caitlin, ¡ despierta!
Durun! Caitlin, ileride insanlar var.
Caitlin, creo que hay gente ahí delante.
Lütfen durun!
Caitlin, no se apartan.
Caitlin, hadi!
¡ Caitlin, vamos!
Özel Ajan Caitlin Todd'un anneni aradığını bildirmek istedim.
Quiero que sepas que la agente especial Caitlin Todd está afuera buscando a tu mamá.
ya da Caitlin ile konuşturmanı.
O que permitas que Caitlin hable con él a través de ti.
Caitlin, Seninle konuşmam lazım.
- Caitlin, tenemos que hablar.
- Caitlin!
- ¡ Caitlin!
Bunu yapmak istediğini sanmıyorum, Caitlin.
No creo que debas hacerlo, Caitlin.
Kızınız Caitlin ile tanışmaktan gerçekten zevk aldım.
Fue un placer conocer a su hija, Caitlin. ¿ Sí?
Caitlin destek için bana bakmaz.
Caitlin no viene a mí por apoyo.
Bay Emerson, Belki bunun benim işim olmadığın düşünebilirsiniz Ama öğrendiğim tek şey Caitlin'in çok sorunlu olması ve bunun hakkında sizinle konuşamayacakmış gibi hissediyor.
Sr. Emerson, quizá crea que no es asunto mío pero si algo averigüé de Caitlin es que está sufriendo mucho y siente que no puede hablar de ello con usted.
Caitlin 2 yaşındayken karım beni terk etti.
Mi esposa me dejó cuando Caitlin tenía dos años.
Caitlin sarsıcı bir deneyim geçirdi, ve bazen çok farklı davranışlara sebep olur
Caitlin tuvo una experiencia traumática y una impresión así puede provocar un comportamiento anormal.
Catilin'e de yardım edebileceğini inanıyorum
Creo que también puede ayudar a Caitlin.
Caitlin'e yardım edebilirim
Puedo ayudar a Caitlin.
Demek istediğim, Caitlin direniyor ve yeteneğini kaybetmiş durumdasın
Caitlin se opone y tú acabas de perder tus facultades.
Caitlin... onu dinle.
Caitlin, debes escucharla.
Ve bu acının senin yiyip bitirmesini istemiyorum, Caitlin.
Y no quiero que esta pena te devore por dentro, Caitlin.
Bir şey ruhları uzaklaştırıyor, Caitlin, ama genç ve güçlü olan biri buna direnir.
- Algo se lleva a los espíritus... - ¿ Sí? ... pero los jóvenes y fuertes logran resistirse.
Caitlin, o burada
Caitlin, está aquí.
Senden ayrılmak istememiş, Caitlin.
Él no quería cortar, Caitlin.
Caitlin, o dans hocamdı.
Caitlin, era mi profesora de baile.
Caitlin, Her gün uyanıp senin gibi biriyle beraber olduğumdan nasıl şanslı olduğumu düşünüyordum.
Caitlin, me despertaba cada día sintiéndome afortunado por estar con alguien como tú.
Caitlin, gözlerini kapa.
Caitlin, cierra los ojos.
Brian... Caitlin'i kollarına almanı istiyorum.
Brian, quiero que tomes a Caitlin entre tus brazos.
Ve serbest olmalısın, Caitlin, tamam mı?
Caitlin, tú debes tener la mente abierta.
Bugün neredeyse bir adamın ölmesine izin veriyordum, Caitlin.
Hoy casi dejé que un hombre muera, Caitlin. ¿ Y para qué?
Caitlin diş ipi rolünü oynayacak.
Kaitlin interpretarás el rol del hilo dental.
Caitlin, Brittany, Ashley, Emma ve Madison'u satamazsın.
No puedes vender a Caitlin, Britney, Ashley, Emma y Madison.
Ben, Claire, Caitlin, Brittany, Ashley, Emma ve Madison şanslıyız ki
Afortunadamente para mí, Claire, Caitlin, Britney, Ashley, Emma y Madison,
Caitlin, Brittany, Ashley, Emma ve Madison.
Caitlin, Britney, Ashley, Emma and Madison.
Şehrin diğer tarafında Caitlin'in bir dairesi var.
Caitlin tiene un departamento subiendo la colina.
Sakın bunları Caitlin'e anlatayım deme.
Y no le digas a Caitlin nada sobre esto.
Caitlin!
¡ Caitlin!
Caitlin nerede?
¿ Dónde está Caitlin?
Kaitlen'in babası.
El padre de Caitlin.
- O Kaitlen'in babası.
- Es el padre de Caitlin.
Kaitlen?
Caitlin...
- Hayır, o Minerva. Kaitlen şu kızıl saçlı.
No, esa es Marian, Caitlin es la pelirroja.
Aktris Caitlin Fox ile bir görüşmedeydi.
En una reunión con esa actriz, Caitlin Fox.
110. Otoyol'da bir saat harcadım ve Caitlin'le kahvaltıyı kaçırdım.
Pasé una hora en la 110 y me perdí el desayuno con Caitlin.
Güle güle, Caitlin.
Adiós, Caitlin.
Caitlin'in okulda huysuz olması veya ödevlerinde yardıma ihtiyacın olursa ya da sadece sesimi duymak istersen, ben buradayım.
Problemas con Caitlin en el colegio o necesitas ayuda con tus deberes o simplemente quieras decir "hola", estaré ahí.
Caitlin, çekilmiyorlar.
¡ No se mueven!
Caitlin garip davranıyor.
Caitlin actúa de forma extraña.
Caitlin.
Caitlin.
Brian!
- ¡ Brian! - ¡ Caitlin!
Caitlin, sorun ne?
Caitlin, ¿ qué te pasa?
Ben Caitlin.
Soy Caitlin.
- Caitlin'i bulmalıyım.
Necesito encontrar a Caitlin.