Camping translate Spanish
469 parallel translation
Buraya çadırlar kurup kamp yapabiliriz.
Aquí podríamos hacer camping, plantar la tienda.
Keyfine bak.
¡ Camping, camping! No hay ningún problema.
Ama biliyorsun uyku tulumunda uyumayı seviyor. Değil mi canım!
Sí, pero a él le gusta dormir en una bolsa de camping, ¿ verdad, hijo?
Oh, Bir kabin istemiyorum. Kamp alanı istiyorum.
Disculpe, pero prefiero una parcela en el camping.
Kamptaki kırmızı şeyi al.
Coge el trasto rojo que tenías en el camping.
Kamp benim de tarzım.
El camping es para mí, también.
Kamptaki diğer insanları tanıyor musun?
¿ Conoce gente del camping?
Pekala. Tamam. Ama benimle birlikte kamp yaparsan.
De acuerdo, con la condición de que venga de camping conmigo.
- Burası kamp bölgesi. - Nasıl?
- Éste es un terreno de camping.
Ben kamp sorumlusuyum ve ve kamptaki herkes onlardan şikayetçi.
Soy el guardián del camping, y la gente se queja.
Ben kamp sorumlusuyum.
Soy el director del camping.
Şu kamp sorumlusunun lafıyla mı...
Si se cree lo que dice el del camping...
Modelimiz de bir kamp aracı.
Y nuestro modelo es un coche camping.
Kamp yapmaya uygun hale getirilmiş standart bir model.
Es un modelo estándar adaptado para camping.
Kamp aracı için izin belgeleri.
Autorización para el coche camping.
Tam bir kamp aracı.
Es para hacer camping.
Jackson karavan parkını bir mil geçtiler.
5 kilómetros del Parque de Camping.
Bu kasaba, kendine ait bir peynir fabrikası, kampı, yerel gazetesi ve televizyon istasyonuyla masmavi göğün altında uzanır.
Es un pequeño pueblecito bajo el firmamento, autosuficiente, con central lechera y camping, periódico local y propio canal de televisión.
Ben yokum. Evet, burda kahve filtreleri, öksürük şurubu, kibritler, piknik ocağı ve... tüpü var.
Tenemos filtros de café, medicina para la tos, cerillas, camping, gas... platos calientes ( se refiere a la cocina electrica ).
Bisikleti, kamp eşyaları, kalp şeklindeki kolyesi..... herşey uyuyor.
Una bici, equipo de camping, un colgante en forma de corazón. Todo concuerda.
Herhangi elektrikli ev aygıtı çalışır Sahilde, kampta veya evde.
En la playa, en el camping o en casa.
İlk başıma geldiğinde kilisenin din dersi için bir gece gezintisindeydik.
La primera vez que lo hice fue en una excursión de camping de mi iglesia.
Kim bu kadın, kampçı mı?
¿ Cree que está de camping?
Karavan parkından kaçmıştı.
Se escapó del camping.
Bu gece isteyen çocukları gölde kalmaya götüreceksin.
Mejor aún. Podrás llevarte a tus linduras a un camping junto al lago.
İçinde uyuyabileceğiz. Kamp yapmak gibi olacak.
Podemos dormir ahí, será como ir de camping.
Canavar Miller çiftliği yakınlarındaki arazide görülmüş.
¡ Han visto al monstruo haciendo camping cerca de la granja de Miller!
Piknik tüpünü kullanmak durumunda kalacağız.
Tendremos que usar el hornillo de camping, querida.
Piknik tüpü almakla akıllılık etmişiz, değil mi hayatım?
Menos mal que tenemos el hornillo de camping, ¿ eh, querida?
Bir şey göstermek istiyorum. Bu bizim mobil ev parkımız. Burası San Diego parkı.
Tenéis que ver esto : nuestro camping de caravanas en San Diego.
Baja'da kampa gittik.
Fuimos de camping en Baja.
Arkadaşlarıyla dağda kamp yapıyor ama bir kaç gün içinde dönecek.
Está de camping en las montañas con sus amigos, pero volverá en unos días. La conocerás cuando vuelva.
Tam işler yoluna giriyor sen o kıytırık kampa gitmek için bırakıyorsun.
Nos empieza a ir bien y tú te largas a un camping.
Bu yüzden bu gece, Rustwater kamp alanında, size kurtarılabileceğinizi hatırlatacağım.
He venido aquí para recordarles que esta noche pueden salvar sus almas en el camping de Rustwater.
Gıdaklayan Tavuklar ve Bob'un Kamp Macerası da öyle.
... "Gallinas Cloqueantes" y "Bob Se Va de Camping".
Komik, burayı Bradbury'i sanıyordum, ama anlaşılan Taşra Moteliymiş.
Gracioso, pensé que era el Bradbury, pero debe ser el camping Fat Harry.
Ya kamp yapmak? Bundan da hoşlanır mısın?
Qué tal el camping?
Bir kere kampa gitmiştim.
Te gusta? estuve de camping una Vez.
Onlar yabancı Kadın portekiz ve adam Fransız
Eran de París, vivían en un camping.
Miguel ile ilk tanışmam... Ona dokunduğun zaman, elektriği hissedersin
Eso debía ser porque era el electricista del camping.
Kampta onun yanında yaşacaktım
lría a vivir al camping para estar cerca de ella.
Kampta yaşacağımı söylemek için... Onun yanına gittim
Fui dispuesto a decirle que me iba al camping.
Kampta kalamadığım süre içerisinde... Miguel avantajlı duruma geçmişti.
Ya que no podía vivir en el camping, Miguel se aprovechaba.
Bizim kamp gezimiz Itamish lll'ü.
A cuando nos fuimos de camping en Itamish III.
Sizden 400 metre uzaktayız.
Estamos en un camping.
Kamp yapıp, yıldızların altında uyuyacak, sirke gidecektik. Sirkleri sevdiğimi biliyor muydun?
Ir de camping, dormir bajo las estrellas, pasar el rato en el circo.
Trailer Park'ta bizimle buluşacak. Kamyonu sakladığım yere.
Se reunirá con nosotros en el camping.
Dağcılardır belki.
Estarían haciendo "camping".
Kamp yapıyoruz.
Vamos de cámping.
Kahverengi ayı. - Bir karavan parkında izini kaybetmişler.
Desapareció en un camping de caravanas.
Geçen yaz James'le ben Dan Rather'la kampa gittik.
El verano pasado, James y yo fuimos de cámping con Dan Rather.