Carter translate Spanish
10,130 parallel translation
Şimdi, bir kuşku duymaksızın, inanıyoruz, Carter Nix, Matt ve Gwen Skokie'yi hedef aldı ve ırkları yüzünden bedensel hasar vermek amacıyla onların evlerine girdi.
Ahora creemos, sin lugar a dudas, que Carter Nix atacó a Matt y Gwen Skokie y entró en su casa con la intención de causar daños físicos por su raza.
Bu nedenle, Eyalet Savcılık Ofisi Carter Nix'e karşı ilave özel koşul suçlamalarını aktif olarak izlemeye karar vermiştir.
Por esta razón, la oficina del Fiscal del Distrito decidió que proseguirá con vigor los cargos adicionales en circunstancias especiales contra Carter Nix.
Davanın tüm yönlerini araştırmaya devam ediyoruz ve Carter Nix'in karşı karşıya olduğu tüm suçlardan bir mahkumiyet kazanacağına inanıyoruz.
Seguimos investigando todos los aspectos del caso y creemos que podemos ganar una condena sobre todos los cargos que se enfrenta Carter Nix.
- Bu memure Judy Carter. - Şartlı tahliye memuren.
Este es el agente Judy Carter, mi...
- Tanıştığımıza memnun oldum Memure Carter.
Un placer conocerlo, agente Carter.
- Carter Nix kim?
- ¿ Quién es Carter Nix?
Carter hakkında konuşmamı mı istiyorsunuz? Dokunulmazlık, Tanık Koruma istiyorum. ve tüm sınırdışı işlemler iptal edilecek.
Quieres que hable sobre Carter, consigo inmunidad, Protección de Testigos y dejar toda esa mierda de la extradición.
Bazı uyuşturucu satıcıları Carter'a saldırıyorlardı.
Un traficante de drogas atacó a Carter.
Bölge Savcısı Carter Nix'i Matt Skokie cinayetinden istiyor.
La oficina del Fiscal del Distrito quiere a Carter Nix por el asesinato de Matt Skokie.
Carter'a karşı tanıklık karşılığında sizinle bir itiraf pazarlığını görüşmek istiyorlar.
Están dispuestos a negociar los cargos contigo a cambio de que declares contra Carter.
- Carter Nix.
- Carter Nix.
Carter'ın kullandığı silahı gördün mü?
¿ Viste el arma que usó Carter?
Carter için endişeleniyorum.
Estoy preocupada por Carter.
Onu buldular, doğruladılar. ve silahı Carter'ın eline koyan bir ifade var.
La encontraron, lo confirmaron y tienen un testimonio que coloca el arma en la mano de Carter.
Carter seni sarhoş etti, o ve arkadaşları sana cinsel tacizde mi bulundular?
¿ Carter te emborrachaba, y él y sus amigos abusaron sexualmente de ti?
Carter beni taciz etmedi.
Carter no abusó de mí.
Bunu Carter için yaptım, çünkü beni o kurtardı.
Lo hice por Carter, porque él me salvó.
Carter'ın sorunları etrafında o kadar çok, o kadar uzun bulundum ki, gözden kaçırdığım şey onu "benim nedenim" diye çağırmaya başladım.
He estado rodeada por los problemas de Carter mucho, demasiado tiempo, pero estaba equivocaba al empezar a llamarle "mi causa"
Bu kadın Carter Nix'i linç etmek istiyor. Ama biz adalet istiyoruz.
ESTA MUJER QUIERE EJECUTAR A CARTER NIX ¡ PERO NOSOTROS QUEREMOS JUSTICIA!
Bu aileleri bilgilendirmek için bir nezaket ziyareti, oğlunuzun davasına bir çözüm olarak ofis Carter Nix için savunma anlaşması öneriyor.
Esto es una llamada de cortesía para informar a las familias que nuestra oficina le ofrecerá un trato a Carter Nix para resolver el caso de su hijo.
Carter Nix'e sunduğumuz savunma anlaşması minimum 25 yıl hapis.
El trato que le ofreceremos a Carter Nix es de 25 años a cadena perpetua.
Bizde ise silahı Carter Nix'e bağlayabilecek tanık var.
- No tenía el arma antes. - Que puede conectar el arma con Carter Nix.
Anlaşmayı kabul et. Carter, zaten kendini bir kez öldürmeye çalıştın.
Carter, ya has intentado suicidarte una vez.
Ama siz beni Carter'a karşı çevirmek istediniz, ve bende sizden bunun acısını çıkarıyorum.
Pero querías que delatara a Carter, y los traicionaría a todos ustedes antes de que eso suceda.
Carter'ın o silaha dokunduğunu ispat edemezler.
No pueden probar que Carter tocó esa arma alguna vez.
Carter'ı öldürmeyecekler.
No van a matar a Carter.
Carter Nix için adalet.
Justicia para Carter Nix.
- Carter Nix için adalet!
- ¡ Justicia para Carter Nix!
Carter hakkında konuşmamı mı istiyorsun?
¿ Quieres que hable de Carter?
- Bir silah, Carter'ın silahı değil.
- Un arma, no el arma de Carter.
Tony, Carter Nix davasında tanıklığını sunmak için
¿ Estuvo Tony dispuesto a declarar
- çok mu istekli bulunuyor?
- en el caso de Carter Nix?
"Carter Nix'i serbest bırakın!"
"Libertad para Carter Nix".
A154231 sayılı Carter Nix'le ilgili davanın Kaliforniya eyaletindeki ön incelemesi için belirlenen zaman ve yerde bulunuyoruz.
Es el momento y el lugar para la vista preliminar en el caso del estado de California contra Carter Nix, caso número A154231.
Ben o gece çevrede dolaşıyordum ve... Carter Nix'den bir mesaj aldım.
Estaba dando una vuelta esa noche y... recibí un mensaje de Carter Nix.
Tim Little, Carter'ın avukatı.
Tim Little. El abogado de Carter.
- Hayır, - Carter'ı görmek istiyorum.
No, quiero ver a Carter.
Carter.
Carter.
Bütün bunlar bittiğinde, Carter serbest bırakılabilir.
Si se sigue el procedimiento, Carter podría ser liberado.
Burada iyi bir şey yapıyorsun. Sadece Carter'ın avukatını getir.
Está haciendo un buen trabajo aquí.
Carter'in o resmi neden yırttığını bilmeliyim.
Necesito que Carter me diga por qué ha roto la foto.
- İnanıyorum, sen, baban, Carter'ın kız kardeşi...
- Creo que, tu padre, la hermana de Carter...
Carter'la konuştun mu?
¿ Has hablado con Carter?
Carter'la konuştun ve o bunu yaptı.
Hablaste con Carter e hizo esto.
O, seninle Carter arasında herhangi bir konuda hiçbir iletişimi kolaylaştırmayacak.
No va a facilitar ningún tipo de comunicación entre tú y Carter.
Ben Carter'a bir mesaj göndereceğim.
Voy a enviar un mensaje a Carter.
Hector Tontz, onun Carter Nix'de olduğu ifadesini verdi.
Hector Tonz ha declarado que estaba en posesión de Carter Nix.
Carter bunu Matt Skokie'yi öldürmek için kullandı mı?
¿ La utilizó Carter Nix para asesinar a Matt Skokie?
Ama Carter kullanmadı.
Pero Carter no la usó.
Carter Nix bu satıcının evine gitti.
Carter Nix fue a la casa de este traficante.
Carter uyuşturucu almak için oraya gitti.
Carter fue a comprar drogas.