Casanova translate Spanish
539 parallel translation
Erkeklerle oynamasını seviyorum.
Una casanova.
Evet, tamam oyuncuyum.
Sí, admito que soy una casanova.
Sizi arkadaşımla tanıştırmak istiyorum, Kont Casanova.
Déjame que te presente : esta es mi amiga Casanova de Casanova.
Eğer Kazanova aniden, Cleopatra'ya dönüşebilecek olan... Juliet ile yemek yiyen...
Si Casanova de repente se convierte en Romeo... cenando con Julieta, que podría convertirse en Cleopatra...
Anladım. Yalnızca şaka yapıyordum.
Como quieras, Casanova.
Bu adam sorgulama neymiş görecek. Adalet abidesi, kanunların Kazanova'sı... baronun baronu onu sorgulayacak.
Se enfrentará al astuto e implacable interrogatorio... del gigante de la justicia, el Casanova de los juzgados, el Blackstone de la barra.
Seni çapkın seni.
Casanova.
Ögrencileri egitmek, gece uçusu... Kazanova'da bu isin icinde mi?
Entrenaba a cadetes para vuelos nocturnos y... ¿ Ése es Casanova?
Ama şimdi bir nevi emekli bir kazanova gibisiniz.
Y ahora es una especie de, um... Casanova retirado.
Bazı şeyleri tam olarak hatırlamıyorum ama gene de, sen yanımda olmadığında küçük Kazanovam için her zaman biraz kuşkulu ve tedirgin oluyordum.
No podía poner la mano en el fuego... pero todavía, cuando no estaba contigo siempre estaba dudando... y nerviosa sobre mi pequeño Casanova.
Green Manors'ın başına bizzat Kazanova gelmiş gibi görünüyor.
Parece que tenemos al mismísimo Casanova como director.
Peşinden koş, seni süt içen Kazanova!
¡ Ve, síguela, pedazo de Casanova bebedor de leche!
Onunla ilgilen, aşık çocuk.
Ocúpese de ella, "Casanova".
Fakat beni bulmak istersen, her gece Kazanova Kulüp'te oluyorum.
Si quiere verme vaya al Casanova Club cualquier noche.
Verdiği numara da Kazanova Kulübü'ne ait.
Y le dió el número del Casanova Club.
Memleketiniz San Francisco'daki Legion of Honor müzesinde Casanova'nın yağlıboya tablosunun bulunduğu bir sanat galerisi var.
En San Francisco donde usted nació, hay en un museo, un retrato de Casanova.
Bunu bilginize sunarım Bayan Hudson Casanova aynen böyle görünüyordu :
Para su información, Srta. Hudson le dirá cual era el aspecto Casanova :
Karın buraya geldiğinden beri bu Kongo Kazanovası onun peşindeydi.
Este Casanova del Congo lleva detrás de su esposa desde que llegaron.
Ve Montmartre civarında dolaşmak da.
- ¿ "Capito", Casanova? - "Capito."
Benim yaşlı bir kurt olduğumu düşüneceksiniz, hayır efendim.
No pienses que soy un casanova, no señor.
- Casanova'nın hayatını mı?
- ¿ Las memorias de Casanova?
Feldmann! Kozandan çık bakalım! İptidai Kazanova'mıza biraz yardım lazım.
Feldmann, saca tus herramientas, nuestro Casanova necesita ayuda.
Buradayım Casanova.
Aquí estoy, Casanova.
- Çapkın yine sabah erken başladı.
Casanova empezó muy pronto hoy.
Ve kafanı fazla meşkul etme, şey konusunda... Casanova.
Y no pienses demasiado en "eso", Casanova.
Kasanova, tecavüze ugrayan kadinlar, tecavüz edenlere sükran duyar demis. Buna ne diyorsunuz?
¿ Qué opina sobre la frase de Casanova sobre que no hay mujer inseducible, siempre que se la imponga respeto?
Adaların Casanova'sı.
El Casanova de las islas.
Dinle, azgın kazanova.
Escucha, Casanova.
Sen Sör Galahad'sın, aynı bedende Don Juan ve Kazanova.
Eres sir GaIahad, Don Juan y Casanova en uno.
- Pekâlâ Kazanova!
- Muy bien, Casanova.
Ve pazarda bulunma sebebiniz buysa, köşeyi döndüğünüzde Kasanova Sokağına çıkarsınız.
Si para eso vino al mercado, acérquese a la calle Casanova.
- Kasanova 1763 yılında orada kalmış.
- Casanova durmió allí en 1763.
Bu yüzden de Kasanova Sokağına geliyor.
Viene a la calle Casanova.
Otel Kasanova'ya acilen bir polis minibüsü gönderilmesini istiyorum.
Mándeme una furgoneta al hotel Casanova.
Jack Kasanova.
Jacques Casanova.
- André Kasanova.
- André Casanova.
- Sanırım siz de Pierre Kasanova'sınız!
- Usted debe de ser Pierre Casanova
Otel Kasanova'da.
En el Hotel Casanova.
Orada ne yapıyordum, peki?
¿ Qué hacía yo en el Hotel Casanova?
Shakespeare ve Casanova'yı hatırlıyor musun?
Acuérdate de Shakespeare y de Casanova.
Evet. Artık bu Shakespeare'i olur olmaz her yerde kullanmasak diyorum. Bir de şu Kazanova'yı.
Sí, en la actualidad sacaríamos más partido de Shakespeare y de Casanova.
Bir Kazanova'yım
Casanova
Acele et, playboy.
Apúrate, Casanova.
Bu taraftan, playboy.
Por aquí, Casanova.
İtiraf etmeliyim ki, bu çocuk tam bir kadın avcısıdır.
Sí... Tiene Vd que saberlo. Es un verdadero casanova.
Ne koleksiyoncusun ama!
¡ Vuelve a ser un casanova!
Kalabalığın dehşetten faltaşı gibi açılmış gözleri önünde tam dört saat sürmüştü. Hatta Casanova da, üst pencerelerden birinde, olayı izleyen hanımların eteklerinin altında kendinden geçiyordu o sırada.
Duró cuatro horas mientras la muchedumbre observaba y Casanova, en una ventana en lo alto, manoseaba a las damas ahí presentes.
Kara büyü yapmaktan kilise tarafından yasaklanan kitapları bulundurmaktan inanışa ters düşen ve dini kötüleyen yazılar yazmaktan suçlu bulundun.
" Giacomo Casanova, habiéndote hallado culpable de practicar la magia negra de posesión de endemoniados libros prohibidos y de ser autor de heréticos escritos que critican la religión...
Evrenin derinliklerinden seslenin bu inanılmaz yaratığın sahibi olan mutlu ölümlü Giacomo Casanova'dan başkası değil.
Gritádmelo desde la profundidad del cielo.. Que el feliz mortal a quien pertenece esta maravillosa criatura es Giacomo Casanova. ¡ Solo a él!
Vav, Casanova gibisin.
Sr. Casanova.
Giacomo Casanova.
¡ Giacomo Casanova!