Cekcek translate Spanish
41 parallel translation
Çekçek şoförümü ezdiniz.
Has atropellado a mi conductor de carruaje.
Bayan Davis, başka bir çekçek buldum.
Srta. Davis, he conseguido otro conductor de carruaje.
Kuzey İstasyonu'ndan çekçek alabiliriz.
Podemos conseguir un conductor en la Estación Norte.
Her neyse, bir çekçek arabası geliyor.
De todas formas, por ahí viene un palanquín.
Dışarıda sizi için bir çekçek hazırlatmıştım. çabuk, gidin
Os he preparado el carruaje, os aguarda fuera, apresuraos a marcharos.
Bu çekçek gezisi çok keyifli.
- Me gusta ir en rickshaw.
İlaçlarını satın almak için bir çekçek aldım.
Cogí un ricksha para comprarle medicinas.
Çekçek ücreti ödendi.
He pagado el ricksha.
- Çekçek mi?
- ¿ Cogidos del autobús?
Eve giderken çekçek parasını ödersin.
Para pagar su viaje en rickshaw, de vuelta a casa!
Ah, lanet olası bir çekçek sürücüsünü doğrayarak öldürdü.
Oh, le rompió la mandíbula a un tipo.
Ama eğer benzininiz yoksa, fayton, bisiklet ya da şanslıysanız çekçek süren bir adamla pazarlık yaparak :
Ahora bien, si no tienes gasolina e intentas negociar con alguien que tenga un carro de caballos o con alguien que vaya en bicicleta o que tire de un carro a pie y le dices : " Oiga, ¿ podría hacer un viaje de 2 kilómetros...
Ben sana çekçek almadım mı?
¿ No he comprado un rodillo para limpiar vidrios?
Sana bir çekçek alacağımı söyledim zannediyordum.
Pensé haberte dicho que iba a comprar el rodillo.
Hey, buna ihtiyacımız var. Aksi takdirde yaşIılar için çekçek arabası olacağız.
Tenemos que hacerlo bien o nos enviarán al geriátrico.
Hatta bir çekçek sürücüsü ve hizmetçiler bile karşılayabilir.
Que los conductores de taxi puedan, y sirvientes.
Bir çekçek ya da el bezi, ya da bir parça top haline getirilmiş gazete görebiliyor musun?
- ¡ No! ¿ Ves un limpiacristales? ¿ O una gamuza?
ve diğer lanet çekçek nede?
¿ Y dónde está el otro puto mango de escobilla?
Nasıl, çekçek gibi mi?
Qué, ¿ un limpia ventanas?
Homer, beni çekçek ile futbol antrenmanına götürmen gerekiyor.
Homero, necesito que me lleves en coche a la práctica de fútbol.
Milhouse, çekçek kullanmaya ne dersin?
Oye, Millhouse, ¿ quieres un turno para jalar mi coche?
Çekçek kullanan bir adamla buluşmak için ne kadar güzel biryer değil mi?
Quiero decir, que lugar de encuentro para alguien que tiene un carrito!
Ben çekçek sürücüsüyüm.
- Sí, sí.
Birisi çekçek sürücülüğü.
- El carrito?
Kim sabah 5 buçukta çekçek ister ki? Serseri...
¿ Quién necesita un carrito a las 5 a. m., imbécil?
Resmi kendim için yapıyorum. Kiramı ödemek içinse şehrin sokaklarında çekçek sürüyorum ki çağdaş bir evsiz olmayayım.
Esto quiere decir que pinto para mi mismo, y pago el alquiler, llevando el carrito a través de las calles de la ciudad, como un vagabundo de la era moderna.
Çekçek'ine bubi tuzağını kurduğunda tüm kanıtları yok etmiş oldu.
¿ Qué? Destruyó todas las pruebas cuando puso una bomba en su caravana.
Araba yıkatma yerinde çekçek görmeyi önemsemezsin herhalde.
Espero que no te importe ir por el canal rápido
Belki arada birde çekçek vardı, bilemiyorum.
Creo que hasta hubo un carruaje.
Eğer kavga edecekseniz, ben başka bir çekçek bakacağım.
Si quieren pelear, voy a buscar otro carretillero.
Bana bir çekçek bulmalısın.
Tenés que conseguirme una carretilla.
Kundan ve ben çekçek ile geleceğiz.
Kundan y yo tomaremos el taxi.
Bu karaciğeri narkolepsi hastası Vietnam'lı çekçek sürücüsünden aldım.
Obtuve mi hígado de un chofer narcoléptico vietnamita.
Çekçek şirketimin adı bu.
Ese es el nombre de mi compañía de rickshaws.
Her zamanki gibi çekçek şirketine gidelim.
Como siempre, en la empresa de carritos.
- Çekçek kulübe gitmek için bekliyor.
El carro espera, para ir al club.
- Çekçek'e binemez, bu onu öldürür!
- El no irá en un carrito! ¡ Va a matarlo!
Çekçek kısmında bir çubuk eksik.
Al asa extensible le falta una barra.
Sampantong Çekçek Fabrikası Korkusuzların Gizli Karargâhı
Compañía Sampantong Rickshaw Escondite de los "Cuerpos Heroicos".
Bu arada Korkusuzların izine rastladığımız bir de çekçek fabrikası var.
Oh, otro rastro de un miembro de los "Cuerpos Heroicos".
- Baksanıza! Çekçek arabası!
¡ Aquí, carro!