Cerebro translate Spanish
20,136 parallel translation
Beynindeki ur derin bir yerde.
Un tumor profundo en el cerebro.
Kötü hayat tercihlerine yol açan azgın kütüphaneci beyninden korktum.
Temía que el cerebro de bibliotecaria cachonda llevara a decisiones tontas.
"Beyin yemeği" etiketiyle?
¿ # Comida de Cerebro?
Burada çok eşya var, beyin kabı kadavra sarma naylonu.
Hay muchas cosas divertidas aquí dentro : cacerola para cerebro, cubiertas para cadáveres.
O koca kafanın içinde beynin olduğunu anlamalıydım.
Con una cabeza tan grande, debería haber sabido que tenías cerebro.
Doktora gittim ve bir sürü test yaptılar ve beynimde ur varmış.
Así que fui al médico y me hicieron muchas pruebas, y tengo un tumor en el cerebro.
- Beyin kanaması olduğunu mu düşünüyorsun?
Qué, ¿ crees que es sangrar un cerebro?
Bu beyinle nasıl tıp okumuş?
¿ Cómo estudiaste medicina... con un cerebro como ese?
Beynin kimyası konusunda uzman birisini istemişti.
El quería un experto en la química del cerebro.
Masumiyet simgesi bir bebek olabilir mesela ve bilgelik sembolü de bir beyin.
Un símbolo de inocencia podría ser un bebé, por ejemplo, y un símbolo de sabiduría... podría ser un cerebro.
- Tam olarak senin beynin. - Hayır!
Tu cerebro, para ser exactos.
Sonrasında ise bu beyni çalıp benim zaman yolculuğu büyümü kendin için yapabileceksin!
¡ Y entonces tendrás el poder para obtener ese cerebro y realizar mi hechizo para viajar en el tiempo... para ti!
Bedenin beyninden öte.
El cuerpo por sobre el cerebro.
Bana kütüphaneci beyninin seni kaostan düzen yaratan bir dürtüyle doldurduğunu söyle.
Dime que el cerebro de bibliotecaria te llena de ganas de ordenar el caos.
Beynin etkileri.
Es el cerebro.
Sana azgın kütüphaneci beyni yedirdim.
Te he dado cerebro de bibliotecaria cachonda.
Gerçekten, beyinden önce de istekliydim.
En realidad aceptaría esto antes del cerebro.
Beynin etkisi bitince hala istekli olursak kaldığımız yerden devam edebiliriz.
Si aún tienes ganas luego de que el... efecto del cerebro se disipe un poco... podemos retomar donde lo dejamos.
Zombi çıktığım beni azgın beynin etkisi geçene kadar uzak tutuyor.
Mi cita zombi me aleja hasta que pase el efecto del cerebro cachondo.
Adamın yani Julien Dupont'un insan beyni hakimiyetinde olduğunu söylediniz.
Dijiste que este hombre, Julien Dupont, tenía un... cerebro humano.
Şu beyinler, adamım.
Este cerebro, amigo.
Bu Corey'in beyni bizi kusurlu Utopium'a götürebilir.
Notas que el cerebro de Corey puede llevarnos al Utopio contaminado.
FBI ajanının beynini sahip olmak için daha güzel zaman olamaz.
¿ Qué mejor momento para comer cerebro de agente del FBI?
... bir beyin.
# cerebro... #
Kafaya sıkınca daha hızlı olur biliyorum ama senin beynin iyi para eder.
Lo sé, un disparo en la cabeza sería más rápido, pero ese cerebro tuyo se venderá muy bien.
Bu anlamsız yalancının beyni kesin başıma bir bela açacak.
Este cerebro mentiroso patológico me va a meter en problemas.
Görünüşe göre küçük klonlar anne sütünü beyne çevirmeye karar vermişler.
Parece que los pequeños clones decidieron que era hora de pasar de la leche de la madre al cerebro.
Hastalık hastası beynin etkisinde olduğunu söylemiştin.
Ya me dijiste que comiste cerebro de hipocondríaco.
Patolojik yalancı beynin.
Cerebro de mentiroso patológico.
Beyinli makara yaparım. Olur.
Hago unos ziti de cerebro deliciosos.
Beynin etkisi olduğunu biliyorum ama fena durumdayım.
Sé que es el cerebro, pero siento que me estoy muriendo.
Kısa süre sonra başka beyne geçerim ve Vic'in mekana gideriz, oldu mu?
En cuanto coma otro cerebro, iremos a casa de Vic. ¿ sí?
Bu beyin seni yufka yürekli yapıyor.
Este cerebro te está convirtiendo en una blandita.
Geçen her saat Leslie'nin iyimser beyninin üzerimdeki kontrolü azalıyor ve Drake'e karşı nasıl saf olduğumu görmek mümkün oluyordu.
Con cada hora que pasa, el cerebro optimista de Leslie tiene menos control sobre mí. Y soy capaz de ver cuán ingenua he sido con Drake.
Habersiz geldiğim için üzgünüm ama otobüsteki adam çok keldi, neredeyse beynini görecektim.
Lo sentimos para dejar sin anunciarse, pero este tipo en el autobús, que era tan calvo, Casi podía ver su cerebro.
Çünkü yerel beyin dağıtımcınız ölürse çok büyük bir utanç olur ve Seattle sokakları ordunun müdahale ettiği zombi sürüleriyle dolar.
Porque sería una verdadera pena si su proveedor cerebro local murió y que terminó con una horda de zombies corriendo alrededor de Seattle al igual que los Marineros se fijaron que lidiar.
Beyin için sağ ol.
Gracias por el cerebro ti.
İnek beyinleri.
Uh, el cerebro de una vaca.
Yani önceden test ettiğin beyin insan beyni miydi?
Por lo que el cerebro se prueba antes? Eso fue un cerebro humano?
Az da olsa bilim kadını beyninin kavrayışı sağ olsun...
Gracias a una ayuda, pero de menor importancia, la perspicacia de su cerebro científico,
Beyin çetesine geri döndüm.
De vuelta en la banda cerebro.
Yediğim inek beyni çok can sıkıcı.
Lo siento mucho. Este cerebro empollón Comí es tan molesto.
Banka hesapları, kasa şifreleri, beyin işindeki bütün müşterilerimizin bilgileri.
Las cuentas bancarias, combos seguro, toda la información de nuestros clientes para el negocio cerebro.
Beyin işini yapmaya devam edin.
A mantener el negocio va cerebro.
Ordaki onun beyni mi?
Oh. Es que su cerebro no?
Beyin yeme ihiyacın varsa... Düşünür müydün acaba? yani Cassidy'nin beynini?
Si es necesario comer un cerebro de todos modos, que importa, comer Cassidy?
Bence ona bunları yediği beyin yaptırıyor.
Uh, creo que el cerebro está lanzando oficialmente en.
Evet, hangi beynin etkisinde olduğumun bir önemi yok.
Sí. No importa cuál sea el cerebro que estoy en,
Bir dakika. En son yediği beyin kimindi?
Oh espera. ¿ Cuál es la última cerebro comía?
Beyin mi?
¿ Cerebro?
Dave bir hayır kurumunun düzenlediği bir bisiklet sürme etkinliği sırasında... tüm ülkeyi geçip bitime ulaştığında, sarhoş bir şoför tarafından arabayla çarpılıp öldürülmüş.
The Dave Comió cruzó la línea de meta en una bicicleta de cross-country montar sin fines de lucro, y luego fue golpeado por un conductor borracho. Es poco probable que la pérdida de la memoria ha sido causado por un cerebro.