Chantelle translate Spanish
111 parallel translation
- Chantelle Şatosu.
- ¿ A dónde? - Chateau Chantelle.
Birden müsaidim ve elimde Chantelle Şatosu için iki kişilik rezervasyonum var.
Y tengo una reserva para dos en el Chateau Chantelle. ¿ Hola?
Bir analiz toplantısı var.
Tengo que ir al Chateau Chantelle por el fin de semana. Hay una convención de analistas.
- Nereye gideceğiz? - Küçük, şirin bir yer biliyorum.
Conozco un pequeño y bonito lugar llamado Chateau Chantelle.
Hayır, hafta sonu için Chantelle Şatosu'na gitti.
Estará en el Chateau Chantelle por el fin de semana.
- Chantelle Şatosu.
Chateau Chantelle?
Chantelle Şatosu'nda neler olduğunu biliyor musunuz?
¿ Sabes lo que sucede en el Chateau Chantelle?
- Chantelle Şatosu'na hoş geldin.
- Bienvenidos al Chateau Chantelle.
Evet hala striptizci Chantelle'le misin? Sıkıcı değil mi?
- ¿ Todavía andas con esa desnudista?
Ben Chantelle.
Soy Chantelle.
Chantelle.
- Chantelle.
Chantelle.
Chantelle.
Chantelle'di, değil mi?
Chantelle, ¿ eh?
Senin adın ne?
¿ Cómo te llamas tú? - Chantelle.
- Chantelle. - Chantelle ne?
- ¿ Chantelle qué?
Louisiana'lı kovboylarla çene çalacak vakti olmayan Chantelle.
La que no tiene tiempo para cowboys de Luisiana que hablan trancés.
Dans eder misin Chantelle?
¿ Bailas, Chantelle?
Chantelle, geri gel!
¡ Chantelle, regresa aquí!
Merhaba? Chantelle, bunlar eski arkadaşlarım, Ti-Marie ve Precious Robichaux.
Estas son mis viejas amigas, Ti-Marie y Preciosa Robichaux.
Chantelle benim yardımcım.
Chantelle es mi asistente.
Chantelle, biraz şarap getirir misin?
¿ Podrías traernos vino?
Chantelle, marketten almamız gereken bir şey daha hatırladım.
Chantelle, me acordé de algo más que necesitamos del mercado.
Chantelle, sürekli bu üniformayı giymek zorunda mısın?
Chantelle, ¿ tienes que usar ese uniforme todo el tiempo?
Chantelle, içeri gelip bir şeyler içmek ister misin, diye soruyor.
Chantelle quería saber si te gustaría entrar a la casa. A beber algo.
Chantelle burada mı?
¿ Chantelle está aquí?
- Chantelle mi?
- ¿ Chantelle?
Onu gördüğünüzde, deyin ki - Ben üzgünüm.
Cuando vea a Chantelle, dígale... que lo siento.
Bana ayıracak zamanı olmayan Chantelle.
Es Chantelle la que no tiene tiempo para mí.
Sana hayatının geri kalanında ne yapacağını söyleyemem, Chantelle fakat eminim ki onun beş saatini burada harcamak istemezsin.
No puedo decirte qué hacer con tu vida, Chantelle. Pero sé que no quieres pasar 5 horas aquí adentro.
Albertine, Chantelle'e merhaba de.
Albertine, saluda a Chantelle.
Onu onarmanı Chantelle mi istedi?
¿ Chantelle te pidió que lo arreglaras?
Bak Chantelle, henüz buna hazır değilim.
Chantelle, no estoy lista para esto.
Chantelle benim hizmetçim değil.
Chantelle no es mi criada.
Hoşça kal Chantelle.
¡ Adiós, Chantelle!
Yani onun hakkında - Chantelle.
Me retiero a Chantelle.
Chantelle mutfakta harikadır.
Chantelle es una maravilla en la cocina.
Chantelle sizden öyle çok bahsetti ki sanki sizi tanıyormuş gibiyim.
Chantelle habla tanto sobre ti... que siento como que ya te conozco.
Mahkeme onu bana verdi. Çünkü Chantelle uygun bir anne değildi.
El tribunal me la dio cuando... cuando Chantelle no tue apta como madre.
Bu konuda bir destekçiye ihtiyacım var, Chantelle.
Puede que necesite una aliada.
Brad, kariyer sahibi bir uyusturucu saticisi olarak kislarini, esi Chantelle'le tanistigi Fransa'da geçirirdi.
Lo estás haciendo muy ajustado. Brad, como un traficante exitoso. Pasaba sus inviernos al sur de Francia.
Slovenya asilli o kadar yerin içinde isviçre'de dogmus bir striptizci.
Donde conoció a su esposa Chantelle. Una estríper de origen eslovaco. Que nació en Suiza.
Çünkü sonraki ay gerçeklestirilen alti gidis dönüslü uçus ile Chantelle'in ailesi ve arkadaslari 20 milyon dolardan fazlasini tereyagindan kil çeker gibi kaçak olarak getirdiler.
Porque al siguiente más en el transcurso de 6 viajes ida y vuelta. La familia de Chantelle y sus amigos. Pasaron más de $ 20 millones en efectivo sin siquiera dudarlo.
Sadede gelirsek, Saurel beni satti ama ondan önce Brad'in karisi Chantelle'i öttü.
La historia corta es que Saurel me delata. Pero no sin antes delatar a la esposa de Brad. Chantelle.
İpek chantelle. ( CHANTELLE : Giyim markası )
Seda Chantel.
Chantelle'i aradım. Geleceğimizi biliyor.
Llamé a Chantelle, sabe que vamos para allá.
Chantelle, seni ararım.
Chantelle, te llamaré
Hafta sonu için Chantelle Şatosu'na gitmem gerekiyor.
¡ Anna!
- Chantelle Şatosu.
- Chateau Chantelle.
Merhaba.
Hola. Esta llamada es para Chantelle.
Chantelle'i arıyorum. Ben babasıyım.
Habla su papá.
Chantelle'di değil mi?
Ah, Chantelle, ¿ verdad?