Clicks translate Spanish
108 parallel translation
# Tıkırtılar, gıcırtılar
♪ Clicks, clacks ♪
Bu çok etkileyici.
- Eso es simplemente fascinante. - [Botón Clicks]
Şunu 2 tırnak yap.
Qué sean dos clicks.
Minbari savaşçıları saniyede 15 km. hızla yaklaşıyorlardı. Kaptan bize ateş etmememizi söyledi.
Esos cazas minbari venían directos a nosotros, a 15 clicks por segundo... y el capitán nos dice que no disparemos.
2 şık şık ver 50 lira.
Un par de clicks y quiere 50 lira.
Anladın mı, Koca "D"?
Me entiendes, Big D " " ( Lengua Clicks, gemidos )
- O tıkırtılar neyin nesi?
¿ Qué son esos clicks? Eso es lo que te decía.
Son 4 saattir, Starbuck'ın son bilinen yerinin 200 kilometre çapında her yeri didik, didik aradık.
En estas cuatro horas, registramos... una zona de 200 clicks en torno a su última posición.
Yarıçapı 50 kilometre daha genişletiyoruz.
Ampliamos la zona unos 50 clicks.
- Görüş alanı 15 kilometre.
- Aumentaría la visibilidad hasta 1 5 clicks.
Hepsi doğrudan bağlantılı... Darryl'a kadar.
Nos llevan directo... a Darryl 150 clicks más abajo.
Albay, alıcılarımızda bir cisim belirdi. 3000 km önümüzde.
Coronel, un bandido acaba de aparecer en nuestros sensores. Está al frente, a 3.000 clicks.
Cisim 900 km'de ve yavaşlamıyor efendim.
El bandido está ahora a 900 clicks. No aminora, señor.
Cisim 400 km'de ve bize yaklaşmaya devam ediyor.
El bandido está a 400 clicks y continúa acercándose a nuestra posición, señor.
Oberon sınıfı, çift uskurlu başta ve kıçta kovanları var, 25 torpidolu.
Clase Oberon, hélices gemelas, tubos frontales, a 25 clicks.
Gizemli Diyar. Yıkmışlar! Sizi listemden silemem.
O hablas francés, inglés o ese raro sonido de clicks que hacen en la jungla en algún lado, que hay una lengua que todo el mundo habla,
Tek Cylon hava sahasının 300 km kuzeyinde.
A 300 clicks al Norte de la única base Cylon en la zona.
Üc tıklama.
Tres clicks.
- Bak sen şuna.
- ¡ No! Bueno, bueno. ( clicks teeth )
Birkaç km ilerideki tepelerin ardına düştü.
Ha caído detrás de las colinas, a un par de clicks de aquí.
Gittikçe yaklaşıyorlardı.
Dos clicks, y cerrado.
Klik.
Los clicks.
Buranın birkaç kilometre güneyinde.
Está sólo a unos pocos clicks al sur de aquí.
Uçak kıyıya 200 kilometre yaklaştığında, 14 numaralı uçuşu ortadan kaldırıyoruz.
Cuando el avión alcance 200 clicks fuera de la costa, vamos a retirar el vuelo 14.
Olaydan 5 dk sonrası, rehineleri alıp kueye gidiyor, fakat 40 km sonra güneye dönüyor.
5 minutos después de la llamada de auxilio de Betsy. el ejército de depredadores recogió el camión en yendo al norte al MSR Tampa, pero 40 clicks despues, gira al este saliendo del cuadro.
Bolgeden 5 kilometre uzaktayiz.
Todavía estamos a 5 clicks del lugar.
15 mil ileride büyük bir geçit var.
Hay una pasaje a 15 clicks de aquí.
Google'da 3 milyon hit yaptı ve tırmanıyor.
Tres millones de clicks en Google, y subiendo.
Evde dandik şekerleme, süt, büyükannem ve açma kapama sesi hâla başında çınlayan gece lambasından başka bir şey yoktu.
A casa, donde no había nada que no fueran caramelos blandos, leche condensada, abuela y lámpara, cuyos clicks continuaban sonando en mi cabeza.
Dorothy Gezegeni Sarı Hat'da yapılan yarışın bitmesine ramak kala herkesin yüksek beklentilerinin aksine "Cherry Boy Hunter" Sonoshee McLaren'in uçan jeti hâlâ liderliği sürdürüyor.
Sólo quedan 50 clicks en este Yellow Line en el Planeta Dorothy. Contra todas las expectativas, El jet deslizador de "Cherry Boy Hunter" Sonoshee McLaren sigue a la cabeza
Aslında, yedi saat önce vermem gerekiyordu.
De hecho, hace unos 7 clicks.
İki kilometre geride bir mezar gördüm ve birkaç test yaptım.
Me encontré con una tumba un par de clicks más atrás e hice algunas pruebas.
Buradan iki kilometre ileride 2,000 Inkatha Savaşçısı var diyorlar.
Dicen que hay cerca de 2000 guerreros Inthaka a dos clicks de aquí.
78 klik ve uzaklaşıyor.
78 clicks y creciendo.
Yoksa bu hikayenin sonunda da, arabayı sırtına alıp 19 kilometre yol mu yapıyor?
cuando la historia termina con el cargando el auto los últimos 19 clicks?
David, Amanda Woodward'ın beni hapse göndermesi 3 fare tıkına bakar.
David, Amanda Woodward está a tres clicks de ratón de mandarme a la cárcel, ¿ vale?
Klik seslerini tanıyabilecek kadar uzun süredir çalışıyorum.
Estuve en el otro lado lo suficiente para reconocer esos clicks.
İki ateşleyici, üç bomba.
Dos clicks, tres búms.
Tıkırtları sevmem.
los clicks son malos
Üçüncü dalga kıyının 30 kilometre uzağında karşıdan gelen devasa bir dalgayla durmuş.
La tercera ola fue detenida por una masiva contra ola a 30 clicks en alta mar.
Buradan 20 km mesafede Rus uçaklarının yaptığı uçuş pisti bombardımana 20 saniye uzaktaydık.
A 20 segundos de distancia de los Rusos bombardearon una pista de aterrizaje. A 20 clicks desde aquí.
Beni isteyecek olursan üç kere dokun.
Tres clicks si me necesitas.
Pekala, Bradbury'den 30 saniye uzaktayız.
De acuerdo. Estamos a 30 clicks de Bradbury.
- 5 km'lik yok.
- ¡ Eso está como a cinco clicks de aquí!
Beyaz kumulların batısına doğru 12 tık öteye, Kapalı Bölge'nin yanına.
Está a 12 clicks al oeste de las dunas blancas, cerca de la zona cerrada.
12 tık mı?
¿ Doce clicks?
En sevdiğim kısmı da müfrezedeki ukalayı üsten birkaç tık ötede ağaca astıkları kısımdı.
Mi favorita es aquella en la que atan al chico listo de la patrulla a un árbol, a unos clicks de distancia de casa.
Kuzey-Kuzeybatı 36 derece, 2,3 kilometre uzatlıkta olmalısın.
Debe estar a treinta y seis grados norte-noroeste, a dos coma tres clicks.
2,3 kilometre uzaklıktasın.
Dos coma tres clicks.
En iyi yanım bir anda... - [Timer Clicks]
Lo mejor de mí...
- Cisim 2,000 km'de.
El bandido está ahora a 2.000 clicks.