Commodus translate Spanish
260 parallel translation
Ve oğlum Commodus'u da tabii. En iyi arkadaşın Commodus'u.
También vendrá mi hijo Cómodo, tu gran amigo Cómodo.
Commodus, asla benim varisim olmayacak.
Cómodo no debe ser mi heredero.
Ama hakimiyeti Commodus'la çoktan paylaştınız?
Pero Cómodo ya comparte el trono contigo.
Sorumluluk duygusunun ve o mevkinin Commodus'u büyütebileceğini zannetmiştim ama yanılmışım.
Esperé que las responsabilidades le harían cambiar.
Commodus ve ben kardeş gibiyiz.
Cómodo y yo somos como hermanos.
Commodus'u ben de seviyorum.
Yo también le quiero.
Yüce Sezar, Prens Commodus, size selamlarını gönderdi.
Mi Señor y César. El Príncipe Cómodo te envía sus saludos.
Belki de Commodus'u karşılamaya gitmeliyim Yüce Sezar.
¿ Podría ver a Cómodo, mi César?
Her ne kadar Commodus benim kardeşim olsa da... ben de senin yaptığını yapardım baba.
Cómodo es mi hermano, padre, pero yo habría hecho lo mismo que tú.
Commodus! En güçlü Romalı!
¡ Cómodo, el más romano de todos!
Farklı şekilde yaptığımız bir sürü şey var Commodus.
Tú y yo somos distintos, Cómodo.
Bunu ondan ben istemedim, Commodus.
No fue idea mía, Cómodo.
Commodus'la işini ve şarap içmeyi bitirdin mi?
¿ Has terminado con Cómodo? ¿ Y con el vino?
Geri çekil Commodus!
Apártate, Cómodo.
Commodus'u mirasından her an mahrum edebilir ve... Levius'u varisi olarak ilan edebilir.
En cualquier momento desheredará a Cómodo en favor de Livio.
Commodus biliyor mu?
¿ Lo sabe Cómodo?
Commodus bilmiyor. Asla bilmemeli.
Cómodo no lo sabe ni tiene porqué.
Çok yaşa İmparator Commodus.
Cómodo se sentará en el trono.
Commodus'un Sezar olmasından sonra aklına gelen her şeyin... mümkün olabileceğini de duydun mu?
¿ Y no has oído decir también que ya no hay nada imposible desde que Cómodo es César?
Commodus bizi ayrı tutacak.
Cómodo nos separará.
Commodus'un üzerine yürü!
Y yo también.
Doğu ordusu nerede Commodus?
¿ Dónde está el ejército del Este?
Bana bu gücü verme Commodus.
No me entregues el poder, Cómodo.
Commodus'un yaptıklarına karşı çok iyi bir ceza olabilir bu belki ama... ona karşı çıkmanın yolu bu değil!
Yo tampoco apruebo su conducta, pero eso no excusa la rebelión.
Bunun karşılığını Commodus bize işkence ederek ve öldürerek sunsa bile mi? Bir burada bekliyorken...
Sabes que Cómodo nos pagaría con torturas y muerte.
Commodus, Roma dünyasının imparatoru seni selamlıyor, ve ilan ediyor ki...
Cómodo, Emperador de Roma, te saluda y te hace saber que, desde ahora, serás
Derhal git buradan, Commodus! Hayatını hala bağışlayabilecekken git!
Márchense, Cómodo, aún puedo salvar tu vida.
Commodus, ordu şehrin kapılarına dayandı.
El ejército está a las puertas de la ciudad.
Commodus, bir kılıç al da... göstereyim sana!
Escucha, Cómodo, toma una espada.
Commodus Ogastus Pius Felix, tüm dünyayı barıştıran, mağlup edilemez!
Augusto Pio Félix. ¡ Pacificador del mundo!
Roma İmparatorluğu demeyelim, Commodus İmparatorluğu diyelim.
Gran Imperio de Cómodo.
Roma Kenti olarak adlandırılan kente de... Commodus Kenti diyelim.
Y que esta ciudad no sea Roma, si no la muy noble ciudad de Cómodo.
Hayır, Commodus.
- ¡ Mentira!
Commodus! Commodus!
¡ El ejército!
Sus Commodus.
Tranquilo, Cómodo.
- Peki ya Commodus?
- ¿ Y Cómodo?
- Commodus dürüst bir adam değil.
- Cómodo no es un hombre con moral.
Commodus hükümdarlık yapamaz.
Cómodo no puede gobernar.
Commodus kararımı kabul edecektir.
Cómodo aceptará mi decisión.
Commodus babamın onu yakında imparator ilan etmesini bekliyor.
Cómodo espera que mi padre anuncie su sucesión en pocos días.
Commodus.
- Cómodo...
- Çek git! - Bizi asla yönetemeyeceksin Commodus!
Váyanse.
Commodus, Senatonun yararları vardır.
Cómodo, el senado tiene sus costumbres.
Commodus onlara hükmettiği sürece her şeye hükmedecektir.
Mientras Cómodo la controle, controlará todo.
Öyleyse Commodus'u o öldürsün!
Entonces, que él mate a Cómodo.
Commodus!
¡ Cómodo!
Selam sana Commodus!
¡ Ave, Cómodo!
İmparatorluğun dört bir köşesinde duyulsun ki, ben Commodus,
¡ Que llegue la voz hasta los confines del Imperio!
Commodus... fazla ileri gidiyorsun.
Estás exagerando.
- Commodus... evlat olarak senin bütün hataların... baba olarak benim başarısızlığımdır.
Tus fallas como hijo son mi fracaso como padre.
Commodus, şu ilacı iç.
Bebe este tónico.