English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ C ] / Continues

Continues translate Spanish

199 parallel translation
[Howling Continues] Yaşlı çakalın boğazında bir kurbağa kalmış.
Ese viejo coyote tiene un sapo en la garganta.
[Gunfiire Continues] Bayan Cody Calamity'esöylemiş.
La Sra. Cody se lo dijo a Calamity.
Federal İletişim Komisyonu tarafından bana verilen yetkiye dayanarak sana ciddi bir şekilde hemen o mikrofonun başına dönmeni...
Sid Sinfonía! Por los poderes que me otorga la Comisión Federal de Comunicaciones te ordeno que te pongas al micrófono y te comportes,... y que continues con el programa.
William Schumann'ı arama çalışmaları devam ediyor.
La búsqueda de Willie Schumann continues...
Burada, yetimhanede kaldığın sürece bu keman senin olacak.
Cuídalo bien. Será tu violín mientras continues en el orfanato.
İnsanları öldürdükçe seni izlemek istiyorum.
Quiero observar todo el tiempo que continues matando gente.
Umarım mutlu etmeye de devam edersin.
Y espero que lo continúes haciendo.
[Chanting Continues] Yee-haw!
¡ Hola!
[Gunfire Continues] Onun yeni aletini kullandığını görüyorum.
Veo que estás usando su equipo.
Geleneği devam ettirdiğin için baban gurur duyardı.
Apuesto a que tu padre estaría orgulloso... de que continúes la tradición.
* Çok yakında temiz hava soluyacaksın * * O cehennemde yatarken *
El aire fresco inundará tus pulmones en breve mientras continúes en esa prisión
Öyle kal.
Ojalá continúes así.
Bize bahşettiğin rızk için sana gönülden şükrediyor ve cömertliğinin devamı için sana yalvarıyoruz. Senin büyüklüğünle topraklarımızdan ekin eksik olmasın.
Te damos gracias humildes y sinceras por tu generosidad, rogándote que continúes tu bondad, que nuestra tierra pueda seguir creciendo para mayor gloria tuya y confort nuestro.
Benim için çok daha fazla önemli ve durmanı istiyorum!
¡ Es mucho más importante para mí y quiero que no continúes!
Devam etme.
Pues no continúes.
Tanrı aşkına, dur!
¡ No continúes!
Şimdi onun güzel çalışmalarını devam ettirmeni umuyorum, tamam mı?
Sólo espero que tú continúes su buen trabajo, por favor.
( Continues speaking in Eastern language )
No entiendo una palabra.
Daha fazla konuşma Robin.
No continúes, Robin.
Seni ilgilendirmeyen işlere burnunu sokma. Uzak dur!
No continúes metiendo la nariz donde no te llaman. ¡ Mantente fuera!
Var olduğumun bile farkında değil.
Ella ni siquiera sabe que existo. Ya basta, Dorothy No continúes con esto.
- İlerlemeden önce...
- Antes de que continúes.
Sen dansa devam ettiğin müddetçe, o da nefes almaya devam eder.
Ese hombre va a continuar respirando, mientras tu continúes bailando.
Chameleon... Sen devam etmeden önce o baskında 3000 çocuğun öksüz kaldığını söylememe izin ver.
Antes de que continúes, déjame decirte que casi 3.000 niños quedaron huérfanos en ese raid.
Sana da söylemek niyetindeydim. Senden, oynadığın role devam etmeni istiyorum.
También tenía previsto decirte que quiero que continúes interpretando este papel.
Şimdi masana geri dönmeni ve her zaman yaptığın rutin işlere devam etmeni istiyoruz.
Ahora queremos que vuelvas a tu mesa y continúes con tu rutina normal.
Bu kadınla olan sefil ilişkini sürdürmeye kalkma.
No me gusta que continúes esa sórdida aventura con esa mujer.
İnan bana, çok az kız terfi eder.
Quieren que continúes. No a todas las chicas se les permite.
Ya yukarı ya da aşağı gidersin.
No continúes así,
Tanrı aşkına, Jill'in bütün hayatın boyunca bu radyoaktif pisliğe kıçına kadar batmış şekilde dolanmanı istediğini mi sanıyorsun.
Jesus, crees que Jill quieres que continúes metido hasta las pelotas... metido en yodo radiactivo por el resto de tu vida.
Uzun ömürler dilemek ve Yang soyunun devamı.
Que tengas una larga vida y que continúes la estirpe de la familia Yang.
Grubun devamını sağlamak için birini bulmaya çalışarak daha mutlu olurum, ama ben yapamam.
Intentaré encontrar a alguien para que continúes.
Artık beni takip etme.
No continúes siguiéndome.
- Evet, kahretsin. Ama devam etmeyecektin.
- Sí, maldición, pero no continúes.
Yürüyüşünüze devam etmeden önce kamçımı getirebilir misiniz?
Bueno, antes de que continúes tu caminata ¿ puede pasarme mi látigo?
Yani artık bunu devam ettirmenin bir anlamı yok.
Como dije me parece inútil que continúes con esto.
Yürüyüşünüze devam etmeden önce kamçımı getirebilir misiniz?
Bueno, quizás antes de que continúes tu caminata, puedas alcanzarme mi fusta,
[Beeping Continues]
CONTROL DESACTIVADO LECTOR DESACTIVADO
- Anlatmaya devam et dedim evladım.
- He dicho, que continúes.
Rütben yükseltilmeli ve Qin için savaşa devam etmelisin.
Deberían ascenderte para que continúes luchando por Qin.
Siz kitabı aramaya devam ettikçe kara barutun gücünü tam olarak kullanmamıza engel oluyorsunuz.
Mientras continúes en su búsqueda nos impides sacar provecho del polvo negro.
Devam etmen için bir neden yok.
No hay razón alguna para que continúes.
- Hadi işinin başına dön.
Te dejo para que continúes.
Varisim olarak, işlerimi devam ettirme konusunda sana güveniyorum.
Como mi sucesor, confío en que continúes mi labor.
Geçen 2 hafta içinde tedavini hızlandırabildik. Fakat kendine gelmen gerekiyor.
Pudimos acelerar tu tratamiento últimamente, pero necesito que continúes viniendo.
Sana engel olmayayım.
Voy a dejar que continúes tu trabajo.
Arthur, lütfen buna devam etme.
Por favor, Arturo, no continúes con esto.
Gitsen iyi olur. Sonbahara kadar uyuyabilir.
Será mejor que continúes, Debería estar dormida hasta el otoño
Ama, korkarım, bu şekilde çıkıp gitmene izin veremem.
Pero, uh, pero me temo que no te puedo dejar que continúes con esto.
Herkesin güvenliğini sağlamanın en emin yolu... senin işine devam etmen.
Lo mejor para asegurar la seguridad de todos... es que continúes con tu trabajo.
Evli olduğun süre boyunca bunun için bana minnettar olacağını umuyorum.
De hecho que espero que continúes para apreciar bien tus años de matrimonio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]