Cookie translate Spanish
681 parallel translation
Kurabiyeleri gönder bakalım.
Pásame una cookie olla.
- Cookie, başardık. - Neyi başardık?
- Bueno Cookie, lo hicimos.
- Cookie'nin de. - Herkesin.
Todo el mundo.
Tabakları iyice doldur, Cookie. Çocuklar çok aç görünüyor.
Llénalos, los niños tienen hambre.
- Yemekte ne var, Cookie?
- ¿ Qué comeremos?
Benim adım Clarence Harvey Cook - Bana Cookie derler.
Mi nombre es Clarence Harvey Cook, pero me llaman Cookie.
Cookie...
Cookie...
- Hemen hazırla Cookie, çok açım.
- Prepárala Cookie, estoy hambriento.
Puro, Cookie.
Un cigarro Cookie.
Hazır mısın, Cookie?
¿ Listo Cookie?
- Cookie, Sefton'ı gördün mü?
- Cookie, ¿ has visto a Sefton?
- Tamam, Cookie. Sefton nerede? - Bilmem.
- Cookie, ¿ donde esta Sefton?
- Ne oldu Cookie, kim yaptı?
- ¿ Que ha pasado Cookie? ¿ Quien lo ha hecho?
Hiç puro kaldı mı, Cookie?
¿ Quedan cigarros, Cookie?
Hadi, Cookie, Bana bir puro getir.
Venga, Cookie, dame un cigarro.
Ama belki de, Cookie, o pislik Amerikalı bile değil.
Pero es posible, Cookie, que el soplón no sea americano.
- Sorun o değil, Cookie.
- Esa no es la cuestión, Cookie.
Kim benim başımda bekleyecek? Cookie?
¿ Quien me vigilara, Cookie?
Hayır, Cookie olmaz.
No, Cookie no.
Görüşürüz, Cookie.
Adiós, Cookie.
Biraz daha tuz koy.
Más sal, Cookie. Pon más sal en esto.
Cookie, arabaları ayarla, bu akşam saat sekizde biraz eğleneceğiz.
Cookie, trae unos autos, y tendremos diversión a las 20 : 00.
- Hayır Cookie.
- No, Cookie.
Güle güle Cookie.
Adiós, Cookie.
- Güle güle Cookie.
- Adiós, Cookie.
Teşekkürler Cookie.
Gracias, Cookie.
- Hala oradalar mı, Cookie?
- ¿ Siguen ahí?
Cookie!
Cookie!
Merhaba, Cookie.
Hola, Cookie.
- Kaç yaşındasın Cookie?
- ¿ Cuantos años tienes?
Cookie, içeri girer misin?
Cookie, come here.
- Söylesene okul nasıl gidiyor?
- Cookie, ¿ qué tal vas en el colegio?
Merhaba Cookie.
Hola, Cookie.
Cookie, senin Bayan Becker'e iyi akşamlar dediğini duymadım.
Cookie, no has dicho buenas noches a Miss Becker.
- Cookie beni kızdırma.
- Cookie, no me hagas enfadar.
- Haydi Cookie, yoğurdunu bitir.
- De acuerdo, acábate el yogurt.
Peki, küçük Cookie'm, şimdi pijamanı giyme zamanı.
Cookie, dime, es hora de acostarse. Ponte el pijama.
Haydi Cookie, gel yatmaya gidelim.
Venga, Copie, tienes que ir a la cama.
Bu ufaklık nerede?
¿ Dónde estará Cookie?
- İyi geceler Cookie.
- Buenas noches, Cookie.
Her şey Cookie için.
Lo importante es Cookie.
Günaydın Cookie.
Hola, Cookie.
Cookie söyle bakayım, bana baban ve bir kadınla saklambaç oynadığını söyledin.
Cookie, dime. Dijiste que jugaste al escondite con papá y una dama.
Çok güzel Cookie.
Muy bien, pequeño.
Sizi Cookie Morane'lere götürmek istiyorum.
¿ Podría venir a la casa de los Moranes?
Sanırım Cookie'yle ilgilenmemi isteyecekler.
Me imagino que me pedirán tener cuidado de Cookie.
Pekala Cookie, bu o mu?
Bien, Cookie. ¿ Es ella?
O kişi ben miydim, Cookie?
Era yo la dama, Cookie?
Siz saklambaç oynarken Bayan Becker burada mıydı?
Cookie, ¿ estubo aquí Miss Becker cuando jugaste al escondite?
Şunu da söyleyebilirim, Cookie birinci katta bir odada uyuyor.
El cuarto de Cookie está arriba.
İsterseniz size yemek yapıp Cookie'yi de yatırırım. - Çok naziksiniz bayan.
- y luego llevar a Cookie a la cama.