Coop translate Spanish
1,229 parallel translation
- Umarım aç değilsindir Çünkü bugün Salı. Cuma en iyi kahvaltı günüdür Pastırma bile oluyor - Ben Lexie, Lexie Coop.
Espero que no tengas hambre porque es martes el Viernes es el mejor dia para el desayuno soy Lexie--Lexie Juwk
Coop, Andy'yle sevişmemizi seyretmekten hoşlanıyor musun?
Coop... ¿ Te gusta ver cómo me beso con Andy?
Coop, bu tişörtle çok seksi görünüyorsun.
Cielos, Coop... ¿ Sabes? Te ves muy sexy con esa sudadera.
- Coop, şaka yaptığımı biliyorsun.
- Ay, Coop. Sabes que bromeo. Vamos.
- Coop, sana bugün bir kadın bulacağım.
Coop, te voy a buscar una mujer hoy.
Coop, Katie'yle mi konuşuyordu?
Coop, ¿ estabas hablando con Katie? ¡ ¿ Qué fue eso?
Coop, Abby'ye bak.
Coop.
Pekala Coop.
Veamos, Coop.
Merhaba Nancy.
Hola, Nancy. Hola, Katie. Coop.
Bu çok tuhaf Coop.
Sabes, es muy extraño, Coop.
Tamam Coop. Şimdi senden bile daha fazla üşüyorum.
Bueno, Coop, ahora tengo más frío que cuando te dije que tenía frío.
- Önemli değil, konuşmalıyız.
Coop, tenemos que hablar.
- Çok üzgünüm.
Lo siento mucho, Coop.
Ne diyeceğimi bilmiyorum Coop.
Coop, no sé qué decir.
Coop defol git.
Coop, en serio...
- Bu, kızla ilgili değil Coop.
No se trata de la chica, Coop.
Gitme Coop!
¡ Coop! ¡ Coop! ¡ Coop!
Coop, seni seviyorum.
¡ No te vayas! ¡ Coop! ¡ Coop!
Evet, şu ana kadar bunu ben de bilmiyordum ama artık biliyorum ve bu, yaşadığım hiçbir şeye benzemiyor. Seni çok seviyorum Coop.
Sí, no tenía la certeza hasta este preciso momento, pero... ahora lo sé, y... se siente como nada que haya sentido antes...
Dinle Coop, geçen gece harikaydı.
Escucha, Coop. Lo de anoche fue fantástico.
Ondan çok hoşlanmıyorum ama daha on altı yaşındayım ve belki evlenmeye hazır olduğumda fikir değiştirebilirim.
Y tú me gustas más de lo que me gusta Andy, Coop. Pero... tengo 16 años. Y quizás las cosas sean diferentes cuando esté lista para casarme... pero ahora mismo...
Tamam, Coop, elimizde neler var?
Ok, ¿ Cooper, que tenemos?
Sen ne diyorsun, Coop?
¿ Y tu Coop?
Coop, sen benimle berabersin!
¡ Coop, tu ven conmigo!
Yeni kız arkadaşını beğendim, Coop.
Me gusta tu nueva novia Coop.
Hadi, Coop, tahta tepenin üzerine.
Vamos Coop, escalemos la montaña de madera.
- Bu senin doğum günün mü, Coop?
- ¿ Es tu cumpleaños Coop?
Oh, bir tane var, Coop.
Oh, solo una Coop.
Coop... takım senindir, dostum.
Coop.. el escuadrón es tuyo compañero.
- Pekala, Coop!
¡ Vamos! - ¡ Ok Coop!
Dinle, Coop... Çavuşa ne olacak?
Escucha Coop, ¿ Qué hacemos con el sargento?
Coop, komuta işinde öğrenmen gereken bir tek şey kaldı, dostum.
Coop, hay algo mas que debes aprender sobre comandar, amigo.
Hadi, Coop! Burada sıkıştım, dostum!
Continua Coope.
Coop, çok teşekkür ederim.
Gracias, Coop.
Coop, nasılsın adamım?
Coop, que sucede, amigo?
- Nerede bu kodumun malı?
- Donde demonios esta Coop?
- İyilik, Coop.
- Hey, Coop.
Hey, Coop.
Hey, Coop.
Kapa çeneni, Coop, bu önemli.
Cállate, Coop, es importante.
Ne zaman oturup izlemek istesem Coop'un osurukları aklıma geliyor.
Cada vez que comienza, lo único en lo que pienso es en Coop haciéndolo todo el día.
Filmimi Vivid'e yolladım... Onlar, Coop ve beni sözleşme yapmak için Los Angeles'a davet ettiler.
Envié mi demo a una agencia y quieren vernos a Coop y a mi en Los Angeles para hablar de un contrato.
Coop'un dediği gibi, okulda efsane olduk.
Y como dijo Coop, seremos leyendas en la escuela.
Bay siktiri boktanCoop.
Maldito señor Coop.
Kırılan kemik sesi mi duydum Coop?
¿ oí que se te rompía un hueso, Coop?
Coop elini ver.
Dame tu mano, Coop.
- Bence süngüyü hemen indirme.
Quizás no debas apresurarte a los hechos aún, Coop.
- Bir erkek arkadaşım var Coop ve bunu yapamam, üzgünüm. - Yapma.
Vamos.
Bekle Coop.
¡ Coop, espera!
Coop! Coop!
¡ Coop!
- Nereye gidiyoruz, Coop?
- ¿ Dónde vas Coop?
"Fish Coop, bu sonbaharda ABC'de, kaçırmayın."
"Fish Coop se estrena este otoño en ABC."