Corky translate Spanish
376 parallel translation
Gel buraya, Corky.
Venga, Corky.
Gel buraya, Corky. Hadi.
Vamos, Corky.
Beni gördüğüne sevindin mi Corky?
¿ Te alegra verme, Corky? ¿ Eh?
Corky, sence yeni kaptanı yaşlı Pinki'nin yerine göndermekle ne yapmak istediler?
Corky, ¿ qué opinas del capitán que ha reemplazado a Pinky?
Hey Corky, sence kaptan tam zamanında dönmeyi nasıl becerdi?
Oye, Corky, ¿ cómo habrá sabido el capitán cuándo girar este cascarón?
"Corky".
"Corky".
Pekala, Corky, Bayan Silverberg.
Corky, Srta. S ¡ Iverberg.
O kadına "Corky" derler.
La llaman Corky.
Duyduğuma göre Corky'ye ömür boyu 500 dolar aylık bağlamış.
Sonny reza mejor en un barco, o eso me han dicho.
- Özür dilerim, efendim. - Topal kaldığından ötürü...
A Corky le pagan 500 dólares al mes de por vida por haberse quedado coja.
Senin Cornelia Cronin'e ikramiyesini vererek işten çıkartmandan, biraz daha zor! Diğer adıyla Corky!
Un poco más complicado que jubilar a Cornelia Cronin, alias Corky.
Yumuşadığımızı düşünmelerini istemeyiz değil mi Harry?
- SUBESTACIÓN 2 El último que llegue a la puerta es Corky Duke. No queremos que piensen que somos débiles, ¿ verdad, Harry?
- Corky Duke.
- Corky Duke.
- Bu da ustabaşım, Corky Duke.
- Y mi capataz, Corky Duke.
- Corky mi?
- ¿ Corky?
Corky, bak bakalım ibre sıkışmış mı?
Fíjate si se trabó la aguja, ¿ sí?
Corky, dışarıdaki vanayı kontrol eder misin?
Corky, verifica la válvula afuera, ¿ quieres?
Nasıl gidiyor Corky?
¿ Cómo va todo, Corky?
Corky geldi.
Corky llegó.
Hey, Corky. Denizin nerde olduğunu unuttun mu ne?
Oye. ¿ Olvidas dónde está el océano?
Orada ölen Corky Fowler'ın dört gün önce izini bulduk.
Hace cuatro días, nos informaron de Corky Fowler, el que murió ahí.
Eddie paraları gösterdikten sonra, hesapta Corky ile birlikte malı alacaktık. Bal Limanı'nın sekiz mil dışında Panama bandıralı bir karides gemisinden.
Eddie mostraría el dinero, y Corky y yo iríamos a recogerla... a un camaronero panameño a 16 km del puerto Bal.
Corky yeni bir kanal bulmuştu ve Kolombiyalı'yı devreden çıkaracaktı.
Corky halló otro proveedor ; ya no iba a trabajar con el colombiano.
Tanrı aşkına Lou, Corky onun hesabına çalışıyordu.
Por Dios santo, Lou, Corky trabajaba para él.
Bak dostum, müşterin ve olanlar hakkında üzgünüm, ama o patlamada hedef Corky'den başkası değildi.
Mira, lamento mucho lo de tu cliente y todo eso... pero esa bomba era solamente para Corky.
Carolyn. Evde ne işin var?
- Corky, ¿ qué haces en casa?
Geçen hafta Corky için son teslimatımı yapıyordum... eyalet dışında, ve seninkine rastladım.
La semana pasada fui a hacer una entrega fuera del estado... y me topé con su ex-esposa.
Hey, ben Corky.
Aquí Corky.
Hey Ray, ben Corky.
Ray, soy Corky.
İngiliz Bob'un Corky Corcoran'ı vurduğu akşam ben oradaydım, Wichita'nın Mavi Şişe barında.
Yo estaba en la cantina "Botella Azul" en Wichita la noche en que Bob, EI lnglés, mató a Corcoran.
Birincisi Corky'nin çifte silahı yoktu. Olsa aslında iyi olurdu.
Para empezar Corky nunca llevaba 2 pistolas, aunque debió hacerlo.
hakarete gelince, Corky Bob'un abayı yaktığı bir Fransız kadınla yattı o kadar.
EI único insulto fue meterle esa cosa a la francesita que le gustaba a Bob, EI lnglés.
Corky Mavi Şişe'ye adımını attığında neye uğradığını anlayamadan Bob ona ateş etti ve ıskaladı ;
Esa noche, cuando Corky llegó a la cantina ¡ Bob le disparó sin que él se diera cuenta!
Kurşun vınlayınca Corky paniğe kapılıp hata yaptı.
La bala le pasó zumbando a Corky, se asustó, y cometió un error.
Ölüm Düdüğü'nün sonu gelmişti. Corky bu kez hata yapmadı.
AI truque de la muerte le llegaba su hora porque Corky sabía hacer las cosas.
Büyük kamış yerine çift tabancası olmuş olsa, Corky kendini sonuna dek koruyabilirdi.
Si Corky hubiese tenido 2 pistolas en vez de sólo el pito grande se hubiese defendido hasta lo último.
Bob Corky yeni bir el bulana dek bekleyecek değildi.
Bob no iba a esperar a que a Corky le creciera otra mano.
Corky ve Heidi nereye gittiler?
¿ De dónde fueron Corky y Heidi?
Corky, sıra bendeydi.
Es mi turno.
Yine de o malları Corky'nin adamlarına yetiştirmek için yeterince vaktin var gibi gözüküyor.
Pero te queda rato para vender crack para Corky.
Corky onların işini yaptı.
Corky tiene trabajo para mi.
- Pekâlâ ama bunu Corky'ye söylemem lazım, ayrıca o da sinirlenecek.
Tendré que decirlo a Corky y se cabreará contigo.
Üç aydan fazladır Corky ile iş yapmadım.
Hace tres meses que no hago nada con él.
Şimdi tüm gözler Corky'nin üzerinde.
Los polis vigilan a Corky.
Şimdi ise Corky polis olmadan hiçbir yere hareket edemiyor ve benden kendimi onun için tehlikeye atmamı istiyor hem de bir telefon- -
Los polis vigilan siempre a Corky. ¿ Quiere que me juegue sin siquiera llamarme?
Hiçbir yerden arama yapamıyor.
Corky no puede llamar.
Başka zaman olsa Corky'ye söylerdim, " Evet, bu güzel iş- -
Hubiera dicho a Corky que sí.
- Corky, git buradan.
- Corky, apártate.
Corky, dediğimi yap.
Corky, haz Io que te digo.
O işi Corky almıştı.
Corky me da más trabajo.
Corky çok büyük paralar kaybediyor.
Está perdiendo muchos dólares.