Corpus translate Spanish
311 parallel translation
"İsa'nın bedeniyle kutsanmış bu balmumunun uzunluğunu görüyor musun?"
"¡ Observa esta cera consagrada como Corpus Christi!"
Mahkemeye çıkarma emri alalım.
Vamos al tribunal y sacamos un auto de habeas corpus.
Size, bir mahkemeye çıkarma emri alalım, diyorum.
Iremos al tribunal y sacaremos un auto de habeas corpus.
- Çıkarma emri nedir, biliyor musunuz?
- ¿ jamás vio un habeas corpus?
Tony Camonte ve Guino Rinaldo'nun salıverilme emrini getirdim.
Un hábeas corpus para la liberación de Camonte y de Rinaldo.
Bürokrasinin, düzenbaz avukatların, yiyici politikacıların, salıverilme emirlerinin hiçbir şey hatırlamayan görgü tanıklarının arkasına saklanabilirsin ama sonunda seni de diğer herkes gibi enseleyeceğiz.
Puedes esconderte tras la burocracia, abogados y políticos órdenes de hábeas corpus y testigos sin memoria pero te atraparemos como atrapamos al resto.
Habeas Corpus yerine keşke sizi ortadan kaldırsaydım.
Debería de haberlo eliminado a usted en vez del hábeas corpus.
Somut bir delil bulmadan bir cinayeti kanıtlayamayız.
No podemos demostrar que lo asesinaron si no tenemos el corpus delicti.
Somut delilmiş!
Corpus delicti.
- Elimde mahkemeye çıkarılma talebi var.
- Bien, tengo un hábeas corpus.
Biliyorsun ki, Bay Holmes, ölümün burada olmayacak, Suç Delili bilirsin?
Como se imaginará... su fallecimiento no tendrá lugar aquí el corpus delicti.
Şüphesiz, hapse gönderme evraklarını şimdi imzalayabilirsiniz... ama mahkemeye çıkartma emrini öğleye kadar getirebilirim.
- Claro que puede firmar... pero traeré un hábeas corpus.
Yasalardan hiç anlamam. Mahkemeye çıkarma emri nedir bilmem.
No sé diferenciar entre un "hábeas" y un "corpus".
- Cesetler ortada yok.
- Existe el llamado corpus delicti.
Bu 904A'daki ihzar emri nedir?
¿ Qué es este hábeas corpus del 904A?
Corpus Christi'den buraya, Brownsville'e doğru uçuyordum.
Venía volando de Corpus Christi a Brownsville.
Bak, Boogie'den opera bilmiyorum ya da Corpus Christi'den Lacrima Christi.
No distingo la ópera del jazz ni el Lacrima Christi del Corpus Christi.
- Aşağıda elinde habeas corpus ilamı olan biri var.
Abajo hoy un hombre con un hábeas corpus.
Ona ne diyeyim? Habeas corpus'un anlamını biliyor musun Sam?
¿ Sabe lo que significa?
Bayan Alicia Brown adına habeas corpus ilamım var.
Tengo un hábeas corpus para Alicia Brown.
Asli delil olarak onu da yanıma alacağım!
¡ Cómo "corpus... Delicti"!
- Corpus Christi. - Hayır.
- ¿ De Corpus Christi?
Christi Külliyatının mimberi için güzel çiçeklerimiz vardır umarım.
Espero que tengamos bonitas flores para el altar de Corpus Christi.
- Corpus Christi'den bir yargıç.
- A un juez.
- Corpus Christi.
- Corpus Christi.
Corpus Christi'deki hiç bir yargıcın söylediği umurumda değil.
No me importa el juez de Corpus Christi.
- Corpus'taki oyundan beri.
- Desde el juego en Corpus.
Hayır. Mahkemeye getirme emri, kişinin cesedinin getirilmesini talep eder.
No, una orden de hábeas corpus que exija la entrega del cuerpo.
Yüzbaşı, size Ross'un getirilmesiyle ilgili mahkeme celbini veriyorum.
Capitá n, le entrego un recurso de hábeas corpus por el que le hago responsable de la entrega de Ross.
Sanırım Yüzbaşı Bennet sana, mahkeme celbine uymak için pazartesiye kadar vaktin olduğunu söylemiştir.
El capitán Bennet le dijo que tenía hasta el lunes por la mañana para cumplimentar el hábeas corpus.
Her şeye el koyun. Bir dakika! Habeas Corpus'un uygulanmasını talep ediyorum.
Exijo la aplicación del habeas corpus.
Beyinlerimizin iki yarısı arasında bitmeyen bir diyalog var ve bu geniş sinir ağları ile kuruluyor bu kısma corpus callosum deniyor.
Existe un diálogo continuo entre los 2 hemisferios cerebrales canalizado a través de un inmenso haz de fibras nerviosas llamado cuerpo calloso.
Bu dilekçe, yüksek makamınızdan David Okla Bertinneau'nun 1958'deki mahkumiyetinin gözden geçirilmesini, ve erken tahliyesini rica etmektedir.
En esta petición, el Sr. Bertinneau ruega a su señoría que revise su sentencia y emita un recurso de hábeas corpus.
Yarın kutsal gün, Majesteleri Montmedy'de, silahlı birliklerinin önünde bu giysilerini giyecekti.
Mañana es Corpus, y Su Majestad debía llevarlo en Montmédy ante sus tropas armadas.
Görünüşe göre, bu dış görünüş yüzünden bu iradesiz herif her halükârda sözümü kesecek.
En la cara de la misma, esto es, prima facie, de todos modos no corpus interruptus.
- Bir kaç günlüğüne Corpus'a git.
- Ve a Corpus por unos días.
Marty dün Corpus'a gitti.
Marty viajó a Corpus ayer.
Corpus Christi'den yeni geldim.
Acabo de volver de Corpus Christi y falta mucho dinero de la caja fuerte.
Habeas Corpus'u öne sürdüğü için kaç avukatın ortadan kaybolduğunu biliyor musun?
¿ Sabés cuántos abogados desaparecieron en La Plata... por presentar Hábeas Corpus?
Eğer bunu yaparsam ertesi gün Habeas Corpus'u öne sürmesi için yeni bir avukat tutman gerekebilir. Fakat bu seferki benim için olur.
Si lo haga, al día siguiente vas a tener que conseguir un colega... que presente otro Hábeas Corpus, pero por mí.
Sen Mike ve ben Corpus Christi festivalindeydi.
¡ Oye, cuidado con mi cabeza!
Müessesemiz şovumuzun bir numaralı starını sunmaktan kıvanç duyar,... hasta, rahmetli ve neredeyse bir cenaze olan adam,... Karayiplerdeki turundan başarıyla döndü, Muhteşem Jake.
La casa se enorgullece de presentarles a la estrella del espectáculo... el último hombre enfermo y casi corpus delicti... regresando de una gira exitosa por el Caribe... el Estupendo Jake.
"Yüce İsanın eti ruhumu sonsuzluğa sürüklesin".
"Corpus Domini nostri Jesus Christi custodiat animam tuam in vitam eternam".
"Yüce İsanın eti ruhumu sonsuzluğa sürüklesin".
"Corpus Domini nostri Jesus Chisti custodiat animan tuam in vitam eternam".
İkiniz Corpus Christi'ye gidip biraz dinlensenize.
¿ Por qué ustedes dos no se van a Corpus Christi...?
Beynin iki yarıküresini bağlayan corpus callosum... o kadar aktif ki, iki yarıküre de tekmiş gibi çalışıyor.
El cuerpo calloso, el puente entre ambos hemisferios, es tan activo que los hemisferios se comportan como si fueran uno.
- Habeas Corpus'tan bahsetmemiz lazım.
- deberíamos decirle de Habeas Corpus.
Habeas Corpus.
Habeas Corpus.
Habeas corpus.
Hábeas corpus.
Şunu bilmelisin ki hapishanemizde "İhzar emri" diye bir şey duyulmamıştır.
Y si durante tu estancia aquí... algo, lo que sea, se incendia... creo que deberías saber que en mi cárcel... nunca hemos oído hablar del hábeas corpus.
Sadede gel diyorsun huh? İyi.
¿ Cuando tú, Mike y yo fuimos al festival de Corpus Christi?