English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ C ] / Crown

Crown translate Spanish

490 parallel translation
Yarım crown ( penny değerinde madeni para ) bozuğunuz var mı?
La vuelta de media corona.
Bana 1000 crown vaat edersen?
¿ Promete pagarme mil coronas?
1000 crown! ..
Mil coronas.
Bir jandarmaya 50 crown verdim.
Le di 50 coronas al gendarme.
Evet, King's Crown'daki eski dostların
- Ya, tu amigo es...
Philippe de Valmorin'in yeni arkadaşı Andre Moreau... wanted for treason against the Crown of France?
¿ Andre Moreau, colega del difunto Philippe de Valmorin... buscado por traición a la Corona de Francia?
Burası altın madenleri üzerinde doğup büyümüş, Crown City.
Esta es Crown City, una ciudad nacida y construida sobre las minas de oro... En 1880.
O hala sahip olduklarının sonsuza kadar devam edeceğini düşünüyor.
Marlowe es uno de los fundadores de la ciudad de Crown él todavía piensa que lo necesitan para cuidarla para siempre
Yanlış bir şey yaparsan, evlat Ute'ler tüm Crown City'i yakarsa, onları kim suçlayabilir?
Sabes algo Hijo, si no hago algo, los indios quemarán toda la ciudad de Crown, - Y quién los puede culpar?
Crown City yerine, San Juan dağlarında kavgayı tercih ederiz.
Lo siento Sam, preferimos luchar en las montañas de San Juan que aquí en la ciudad de Crown.
Bu işler bittiğinde ve sen Crown City'i terk ettiğinde...
Cuando todo esto ha terminado y dejes Crown City,
Crown City'de ilki sen olma.
No serás el primero en Crown City.
Bu Crown City'de duyulursa, sana da ödetirler.
Cuando se enteraron de esto en Crown City, la tendremos
Onu Crown City'ye götürün ve Sheriff'e olanları anlatın.
LLevalos a Crown City y dile al sheriff lo que pasó.
Crown City'i iyi günler bekliyor gibi, Bay Marlowe.
Parece que a Crown City le esperan mejores días, señor Marlowe.
Majeste, ismim Johnson. Crown Peynir Şirketi reklam temsilcisiyim.
Majestad, me llamo Johnson, representante de Quesos Reales.
40 saniyeden fazla vaktinizi almayacak iki kelime için Crown Peynir Şirketi size 10.000 dolar veriyor.
Voy al grano : por dos palabras, que apenas tomarán 40 segundos, le ofrecemos 10 000 $ si sale en televisión.
Sadece Crown Peynirini tosta süreceksiniz. Bir parça ısırıp, yam yam diyeceksiniz, 10.000 dolar sizin.
Sólo tiene que untar queso sobre una rebanada, dar un mordisco y decir "ñam ñam", y le abonaremos 10 000 $.
Elimde Kraliyet Crown Viski Şirketi'nin 50.000 dolar çeki var.
Voy al grano : tengo un cheque de 50 000 $ de Güisquis Reales.
Uşak bardağınıza Royal Crown Viski koyuyor. Natürel majestik cazibenizle iki laf edip içiyorsunuz.
Un mayordomo le sirve un vaso de Güisqui Real y usted lo bebe con esa majestuosidad suya.
Royal Crown Viski, efendim.
Su Güisqui Real, Majestad.
Royal Crown Viski hoşuma gidiyor.
Me encanta el Güisqui Real.
Royal Crown Viski'yi bunun için seviyorum.
Es por eso que me encanta el Güisqui Real.
Royal Crown Viski'niz efendim.
Su Güisqui Real, Majestad.
Joey Crown, tuhaf ve gergin simalı bir müzisyen. Hayatı imkansız şeyleri arayış olan ;.. ... betondaki bir çiçek gibi yahut müzik notasını havadan kapıp şişeye koymak gibi.
Joey Crown, un músico con un extraño y tenso rostro... cuya vida es una búsqueda de imposibles... como flores en hormigón, o como tratar de arrancar una nota musical del aire... y conservarla en una vitrina.
Joey Crown, tuhaf ve gergin suratlı bir müzisyen. Birazdan, dünyadan ayrılmaya çalışacak ve orta yolu keşfedecek.
Joey Crown, músico, con un extraño y tenso rostro... quien tratará de dejar la Tierra en unos instantes... y descubrirá la zona intermedia... el lugar que llamamos La dimensión desconocida.
Evet, adım o ama henüz tanışmamıştık.
¿ Me has llamado Joey? Joey Crown. Así te llamas, ¿ no?
Joey Crown, müzik çalan hayatla ilgili bir şey keşfeden biri.
Joey Crown, músico. Descubridor de algo acerca de la vida.
Joey Crown... Aradığını... Alacakaranlık Kuşağı'nda bulan adam.
Joey Crown... quien encontró la clave en La Dimensión Desconocida.
Araba 59 model gri bir Toyopet Crown.
El carro es un Toyopet Crown plomo, modelo 59.
1500 Crown'a 50 metreküp tahta alsan üç kere beş eder.
Tome 50 metros cúbicos de madera a 1500 coronas o sea es tres veces cinco.
Altından kalkarsın. Bir bakalım, ayda altı yedi yüz Crown alırsın.
Cobrarás, déjame ver, 600 o 700 Coronas por mes.
10 Heller, bir nokta yirmi Crown eder.
10 hellers, o sea una corona con veinte.
80 Crown, bayan.
80 coronas, señora.
Binbaşı Crown, efendim.
Maj. Corone, señor.
Bizimle beraber olmana sevindim, Crown.
Estoy contento de tenerlo con nosotros, a la Corona.
Gördüğünüz gibi, Binbaşı Crown bir uzmandır, efendim.
Como puede ver, Maj. La corona es un experto, señor.
Aferin, Crown.
Bien hecho, Corona.
Binbaşı Bricker, Binbaşı Crown, emir komuta sizde.
Maj. Bricker, Maj. Corone, tome.
Eğer sarhoş olmaya biraz ara verirseniz size saygı değer İrlandalı ve seçkin bilge Binbaşı Crown'dan seçilmiş muhteşem cümleler aktarmaya çalışacağım.
Si usted pueden dejar de beber durante un par de segundos Van a poder escuchar algunas palabras sabias del irlandés distinguido y el estudioso eminente Maj.
Hem de Tommy Crown'nın mülkünü.
La inmobiliaria Tomas Crown.
Bize şans dilemeyecek misiniz, Bay Crown?
Bueno, ¿ no va a desearnos suerte, Señor Crown?
Haftalık yarım crown ödüyorum.
Pago media corona a la semana.
Crown City kurucularından birinin Marlowe olduğunu biliyorum.
Yo lo sé....
Nihayet.
¡ Por primera vez en la corta vida de Joey Crown!
Kısacık ömründe, Joey Crown nihayet bir işi becerebildi!
¡ Ha tenido éxito en algo!
Adın Joey Crown'dı, değil mi?
¿ Joey?
Merhaba ben Joey, Joey Crown.
Hola, soy Joey.
# # The hands that hold the sceptres, every head that holds a crown
Los que empuñan el cetro Cada cabeza que lleva corona
Crown?
- El Señor?
- Binbaşı Crown, efendim.
- Maj. Corone, señor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]