Current translate Spanish

" The Current Review Dergisi her zaman olduğu gibi bu ay da...

THE CURRENT REVIEW

Bu yazıyı yazan dahinin adını öğrenmek için Current Review dergisinin editörüne mektup yazdım.

Escribí al editor de Current Review para que me dijera el nombre de ese genial escritor.

If this is the location of the sub, we have a fairly strong current in that channel.

Si ésta es la situación del submarino, habrá corrientes fuertes en el canal.

This current creation is marvelous.

Esta creación actual es maravillosa.

Sıradan Bir Macera'ya hoş geldiniz.

Bienvenidos a "A Current Affaire".

Bu yüzden "Current Dünya Hizmetleri" nde hepimiz Tanrı yolunda çalışmayı ilk önceliğimiz edindik.

Y es por eso que en nuestra parroquia se hace el trabajo de Dios es nuestra tarea número 1.

Sizler Jimmy Current Dünya Hizmeti'nin yürekleri, organları ve kalbisiniz. O'na şükredin!

¡ Ustedes son la base, los organos... y el corazón de Jimmy, al señor!

Katherine Verdoux, Current Dünya Hizmetleri.

Katherine Verdou, Current World Ministries.

Peder Current bir fahişenin yanından ayrılıyor. Bu tuhaf olanı.

El reverendo, saliendo de un club de strippers... es extraño

Şu Current için çalışan adam da oradaydı. Kadının kardeşi de.

El tipo que trabaja con ellos, es el hermano de ella.

Televizyon izlemiyor musunuz? Current Edition'u falan.

¿ No miran la televisión?

İşte buradasın, 30 "Current Camera" yayını, 10 "Black Channel" yayını... 6 "Colourful Boiler" yayını ve 4 "A Day in the West" yayını. Hepsi kopyalandı.

Aquí tienes, 30 programas "Cámara actual", 10 programas de "Canal negro"... 6 programas de "Caldera de colores" y 4 programas de "Un día en el oeste".

İyi akşamlar, bayanlar baylar "Current Camera" ya hoşgeldiniz

Buenas tardes, damas y caballeros y bienvenidos a "Cámara actual".

Sadece biraz "Current Camera" nın diline alışmam gerek... ve Denis'in yarımıyla, yönetmen oldum

Sólo tuve que estudiar el lenguaje usado en "Cámara actual"... Y estimular la ambición de Denis de ser director de cine.

Akılda kalan örnekler ; mesela Current History dergisine göre daha önce değindiğim, 1985'te tartışılan ve ve uğursuz-ahlaksız terörizme örnek gösterilen iki olaydır.

Los ejemplos que están en la competencia están citados en el número de Current History al que ya hice referencia, que trata de 1985 y da dos ejemplos del azote maligno del terrorismo.

Malesef bunun hepsi kayıt dışıdır, Current History journal dergisi bu bağlamda - bu tipik bir durumdur -, az önce değindiğim hiçbirşeyi dile getirmemiştir.

Todo esto, sin embargo, también está fuera de los registros, de la Current History Journal, y es típico en estos casos. No se menciona nada de lo que he referido.

Ben, Katie Current. Şimdi haberler.

Soy Katie Current, siempre al corriente.

Ben Katie Current, canlı yayındayız.

Habla Katie Current, reportando en vivo.

Ben Katie Current, Köpekbalığı Avcısının öpücüğünü canlı izliyoruz.

Reporta Katie Current, en vivo, viendo al Espantatiburones besar.

Conn's Current Therapy'yi okudum.

Leí Terapéutica de Conn.

Current lights up lamps too!

¡ Quizás sea la hora de encender las luces!

Bay Kaelin, mevcut olayda görünüşünüze oldukça fazla para harcadınız, değil mi? Evet.

Le pagaron muy bien por su aparición en A Current Affair, ¿ verdad?

Evet, ileri zeka. Bu Dick Brewer.

Dick Current es una leyenda.

- Barbara "A Current Affair" programında.

Johnnie, Barbara está en Temas de Actualidad.

Considering the current situation in Pakistan, President Ashraf has taken an important decision...

.. que destroza la esperanza y la espera de su familia y la de Sarbjit.

- Oscar, Katie.

- Oscar, Katie Current.