Dane translate Spanish
856 parallel translation
Bay Ziegfeld, Audrey Dane kuliste yanında şampanya getirmiş.
Audrey Dane está de visita a los camerinos y trajo mucha champaña. - Watson...
- Dane, OSS.
Estoy con el OSS.
Bu Hampstead'teki Great Dane.
Es el gran Danés de Hampstead.
- Bu Great Dane.
¿ Quien es? - Es el gran Danés.
Ayakkabıları buldum.
Tiene sus zapatos y nadie más lleva zapatos como los de Dane.
Dane az sonra döner, yani senin için en iyisi -
¿ Me va a decir quién es en realidad? Dímelo tú.
Great Dane'in tadını merak et, ahbap.
¿ A que piensas que sabe?
- Amerikalılar. - Charlie Dane.
Ah, los americanos.
Bu da, Dottie Delmar.
- Charlie Dane.
Ve siz, Bay... Dane?
Y usted, señor...
Sizin uzmanlık alanınız nedir?
Dane... ¿ Cuál es su especialidad?
Çavuş, Bay Dane'i yedi numaralı barakaya götürebilirsin. Bayan Delmar'a da, marangoz dükkanının yanındaki misfirhaneye kadar eşlik et.
Sargento, lleve al Sr. Dane al cuartel 7 y acompañe a la Srta. Del Mar al alojamiento para invitados que está al lado de la carpintería.
Burası, Neptün'ün güzel bir tapınağıydı ve halk, değerli adaklarını buraya sunmaya gelirdi. 'Mahkum Dane...'
Todo esto era un hermoso templo dedicado a Neptuno, y la gente de aquellos tiempos venía aquí a dejar sus valiosas ofrendas.
'Mahkum Dane, komutanın ofisinde hazır bulunsun.'
- Prisionero Dane, - acuda a la oficina del comandante. - Nat, mételo en cama otra vez.
Dane.
- Usted, Dane.
"Elizabeth Dane" ciğerlerinde tuzlu su dolu, açık gözleriyle karanlığa bakan tayfalarıyla birlikte denizin dibinde yatıyor.
En el fondo del mar quedó el Elizabeth Dane con su tripulación, con los pulmones llenos de agua salada, los ojos abiertos y mirando a la oscuridad.
"Hazinesinin bir kısmıyla, Elizabeth Dane adında, hızlı bir gemi satın almış."
"Ha comprado un velero " llamado Elizabeth Dane con parte de su fortuna,
Ama DANE cinsi değil.
Pero el no es un Gran Danés.
- BMEWS ve Cobra Dane... Bütün yaklaşan nesneler hakkında nefatif bilgilendirme raporluyor.
- BMEWS y Cobra Dane informan ahora de confirmación negativa de todos los seguimientos hacia la base.
- Cobra Dane, bu bir tatbikat mı?
. Cobra Dane, ¿ se trata de un ejercicio? .
Doyle Dane'in en iyilerinden.
Uno de los mejores hombres en Doyle Dane.
- Mink değil. O Eddie Dane'in adamı.
- Es un chico de Eddie Dane.
Tabii Dane hileli maçları hep bilir.
El Danés siempre sabe del arreglo.
- Sen Dane'in adamıydın.
- Eres el adulador del Danés.
Dane bilmesin ama Bernie gibi birinin...
No quiero que lo sepa el Danés, ¿ pero Bernie?
- Bayan Dane.
- Srta. Dane, señor. - ¿ Aquí?
Daktilom bozulur da yeni hikayeler yazamazsam diye 5000 dolar.
$ 5.000, me sirven en caso de que se dañe mi máquina de escribir.
Bir peygambere zarar verilmesini hoş görmezler.
No tolerarán que se dañe a un profeta.
Fikriniz ne olursa olsun, İngiliz yasalarına göre kocanızın aleyhinde ifade vermeye zorlanamayacağınızı biliyorsunuzdur, değil mi?
Sea cual sea su estrategia ¿ usted sabe que bajo nuestra ley no se la puede citar a dar testimonio que dañe a su esposo?
Hayır, yürüyerek ayaklarının bozulmasını istemiyorum.
No quiero que ande y se dañe los pies.
Yargıç, bana karşı söylenen bazı şeyleri cevaplarsam yasal olur mu?
Me dijeron en el Fuerte Dix que me dañé la espalda... después de mi primera lección de judo.
Falım hiç çıkmıyor.
¿ Dane?
Bu yüzden içiyorum.
Esa es la botella de Dane.
Geri dönerse ona yardıma ihtiyacım olduğunu söyler misin?
¿ Bernie? Soy Wilma. ¿ Está Dane?
Dane mi?
Está bien, señor.
Hiç anlamadım. - Hayır anladın.
¿ Dónde está Dane?
Ayakkabıları sende.
¿ Dane?
Benim için en iyisini biliyorum. Sensin.
Dane está a punto de regresar, y si supiera lo que le conviene...
Hayır değilsin!
- ¡ Dane!
- Umarım bir şey olmamıştır. Radyona.
Espero que no dañe la radio.
Onlara zarar verme.
No dañe ninguno.
Üzgün olarak eve gitmek için planlar istemiyorum.
Pueden matarte y no quiero se me dañe el irme a casa.
Kimse sana zarar veremeyecek artık.
Que ningún hechicero te dañe.
- Lester'ı rezil ettim.
- Dañe todo con Lester.
- Lütfen gözlerimi incitmeyin.
- Por favor, no dañe mis ojos.
Ve şimdi ödeştiğimizi düşündüğün için kendini harika hissediyorsun.
Y ahora, por fin, te satisface el haber encontrado algo que me dañe.
Ben de Bay Desiato'nun korumasıyım ve bedeninden ben sorumluyum, ve senin bedeninden sorumlu olmadığım için, zarar görmeden önce çekip gitsen iyi olur!
Y yo soy el guardaespaldas del Sr. Desiato, soy responsable de su cuerpo pero no del tuyo, así que llévatelo antes de que se dañe.
O direnişe zarar verebilecek bir eyleme girişmeden önce.
Pero busquemos a Ham antes que haga algo que dañe a la Resistencia.
Sevgili Erick.
Hoy me levanté, me vestí y en una hora resolví la ecuación de Dane-Cooper.
Boogio Down productions, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, Olatunji, Chuck D., Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic, Sugar Bear, John Coltrane, Big Daddy Kane, Salt'n'Pepa, Luther Vandross, McCoy Tyner, Biz Markie, New Edition, Otis Redding, Anita Baker, Thelonious Monk, Marcus Miller, Branford Marsalis, James Brown, Wayne Shorter, Tracy Chapman, Miles Davis, Force MD's, Oliver Nelson, Fred Wesley, Maceo, Janet Jackson, Louis Armstrong, Duke Ellington, JimmyJam, Terry Lewis, George Clinton, Count Basie, Mtume, Stevie Wonder, Bobby McFerrin, Dexter Gordon, Sam Cooke, Parliament Funkadelic, Al Jarreau, Teddy Pendergrass, Joe Williams, Wynton Marsalis, Phyllis Hyman, Sade, Sarah Vaughn, Roland Kirk, Keith Sweat, Kool Moe D, Prince, Ella Fitzgerald, Diana Reeves, Aretha Franklin, Bob Marley, Bessie Smith, Whitney Houston, Dionne Warwick, Steel Pulse, Little Richard, Mahalia Jackson, Jackie Wilson, Cannonball ve Nat Adderly, Quincy Jones, Marvin Gaye, Charles Mingus, ve Mary Lou Williams.
Producciones Boogie Down, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, 0latunji, Chuck D, Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic,
Arabayı çizmeyin.
No dañe el auto.