English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Dateline

Dateline translate Spanish

98 parallel translation
"Mekan Hollywood California!"
Dateline : Hollywood, California.
Ben Mel Gillis, Hollywood Dateline yapımcısı.
Soy Mel Gillis, productor de Hollywood Dateline.
Tabii canım. Primetime Live, 20 / 20 ve Dateline'i reddetti ama seni kabul eder tabii.
Sí, ¿ no sabías que rechazó a los tres canales principales?
" Gün Hattı'nda köpeğin burnuna pirzolayla vuran kadını görmedin mi?
¿ No viste en "Dateline" a esa mujer pegando a un perrito con una chuleta?
'Hayvanlar İnanılmaz Şeyler Yapıyordu.
Y no salió en "Dateline", era los animales y sus trucos.
Dateline, Washington. Adalet Bakanlığı atom bombası casuslarına merhamet gösterilmeyeceğini beyan etti.
Titulares : el Departamento de Justicia no indultará a los espías de la bomba atómica.
Hayır, Dateline'da gördüm.
No, lo vi en las noticias.
Belgesel izliyordum Stone Philips keskin dönüş yaptığında ciplerin daima ters döndüğünü ve benzin deposunun patladığını söylemişti.
Lo vi en Dateline. Stone Phillips dijo que los utilitarios vuelcan cuando tomas una curva de golpe. Y los tanques de combustible explotan en un santiamén.
Bunu şu Dateline programındaki güzel çiroz Maria Shriver'dan gördüm.
Se la compré a una flaca esquelética sexy de la tele, Maria Shriver.
Bununla ilgili Salı ve "Salmalı" yayınlarında iki röpörtaj gördüm
Lo vi en un informe de dos partes en Dateline martes y Dateline samingo. ¿ Qué diablos es samingo?
Salmalı da ne? NBC yeni bir yayın koyabilmek için yeni bir gün türetti
NBC inventó un nuevo día para agregar otro Dateline.
Şimdi Rocky Dateline'la anlaşma yapmış.
Rocky negocia con el programa Dateline.
Aslında bir keresinde Dateline'da, tırnağında mantarla hastaneye girip kolsuz çıkan bir adamın hikayesini okumuştum.
Sabes... una vez vi en la tele que... a un tipo, que ingresó para quitarse un hongo debajo de una uña, y salió sin extremidades.
Binadaymış. Dateline'dan Stephanie Phillips.
¿ El tipo está dentro de la biblioteca?
Dateline : Los Angeles.
Noticias de Los Àngeles.
Dateline, anne rahminde alkolün etkileri konulu bir haber hazırlıyor. Teşekkürler.
La NBC hace un programa sobre el síndrome alcohólico fetal.
Belki DateLine hakkımızda bir hikaye yazar, heh? !
Tal vez hagan una historia de esto en televisión.
Ben daha çok Dateline hayranıyımdır.
Bueno, a mí me gusta más "Dateline".
İyi akşamlar ve Arkadaş Hattına hoşgeldiniz.
Buenas noches, y bienvenidos a "Dateline".
İyi akşamlar, efendim. Ben Chris Hansen NBC Arkadaş Hattı'ndan.
Buenas noches, señor, soy Chris Hansen de "Dateline NBC".
Senin Arkadaş Hattı'nda olman eksi!
¡ Tú en "Dateline" es un contra!
Dateline, onunla ilgili her şeyi ortaya çıkardı.
Dateline hizo un trabajo sobre ella.
Tanrım, daha ne kadar Dateline NBC izleyeceksin?
Por Dios, deberías dejar de ver Dateline NBC.
Eğer Dateline bu hastaneye gelmiş... ona bir karakter profili yapmış olsaydı çocuk bunu bir saniye içinde yapardı.
Si "Dateline" viniera a su hospital... y quisiese hacerle un perfil, lo haría en solo un segundo.
Ama muhasebedeki çocuk bunun olamayacağını söylüyor. Ama "Arkadaş Hattı" programının ceketleri var. Ceket mi?
Pero el tipo de contabilidad dice que no podemos tenerlas, pero "Dateline" tiene chaquetas.
Haftaya NBC'de canlı yayında :
LA PRÓXIMA SEMANA EN DATELINE, EN LA NBC,
Bu cumartesi canlı yayında size Eric'in hikayesini anlatacağım Colorado'dan canlı ve sansürsüz olarak.
Este sábado, en Dateline, les traeré la historia de Eric, en vivo y sin censura, desde su hogar en Colorado.
Bu cumartesi NBC'de canlı yayında.
ESTE SÁBADO EN DATELINE. EN LA NBC.
Bu akşam canlı yayında başarılar.
Buena suerte en Dateline esta noche.
Canlı yayın. Haklısınız.
Dateline, sí.
Nerdeyse bir tacizciyi yakalıyorduk, ama elimizden kaçırdık, canlı yayına çıkmak istemedi.
Casi pillamos a ese pedófilo. Pero se nos escapó, porque no quería estar en "Dateline".
Canlı yayına çıkmazsan bu çok kötü olur.
Sería una lástima que no quisieras venir a "Dateline"...
Colorado'daki taşınabilir stüdyomuzdan canlı yayın.
EN DIRECTO, DESDE NUESTRO ESTUDIO SATÉLITE EN COLORADO ESTO ES "DATELINE"
Canlı yayına çıkamıyacaksın, buna ne diyorsun bakalım?
Ibas a salir en Dateline... ¿ Qué tienes que decir ahora?
Ve "Arkadaş Hattı" canavarı.
Y el depredador de "Dateline".
Aklanmış "Arkadaş Hattı" canavarı.
El depredador exonerado de "Dateline".
"Arkadaş Hattı" programına çıkmıştın.
Estuviste en el programa "Dateline".
Bu da bir "Arkadaş Hattı" canavarıyla çıkıyor.
Oh. Bueno, esta joven está saliendo con un depredador de "Dateline".
Kafayı mı yedin Ian, Dateline'ı izlemedin mi?
Por favor, Ian. ¿ No ves los noticiarios?
Takvimdeki tiroit bezi bilgilerinde gördüm.
Vi un tema en "Dateline" sobre el tiroides.
İnan bana, her gece Dateline adlı haber programında ondan bahsediyorlar.
Te lo digo, aparece cada noche en Dateline.
Dateline, 20 / 20, Time dergisi.
Dateline, 20 / 20, revista Time.
Dateline'da "Çapulcu'yu Yakalamak" ı kimse izledi mi?
¿ Alguien vio "Atrapando a un Depredador"?
Dateline'da bahsetmişlerdi.
Vi algo en televisión.
"Dateline" da tüm olup biteni gördüm.
Vi todo en "Dateline".
Bunu Dateline programından biliyorum.
Lo vi en Dateline.
Nasılsınız?
Stephanie Phillips de la "Dateline", ¿ Cómo estás?
Dateline NBC'den sana mektup gelmiş.
¿ Sabes que recibiste una carta de Dateline NBC?
- Dateline.
Noticias.
- Canlı yayın? !
¡ Dateline!
çocuklar çekingen kalıyorlar şu günlerde. Sağolasın dateline. *
¡ Gracias, Dateline!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]