Declare translate Spanish
654 parallel translation
Adalet bakanlığı, savunma bakanının bu davada tanıklık etmesini reddediyor.
El ministro de justicia no permite que el ministro declare en este caso.
Napaloni'ye savaş ilan edin.
Declare la guerra a Napoloni.
Tanık tanıklık etmek için çağırılmamış.
No le está pidiendo al testigo que declare.
Bu oyunlarla beni susturacağınızı mı sanıyorsunuz?
¿ Van a evitar que declare con tejemanejes legales?
Yıllarca bu korsanın hükümdarlığı aleyhinde tanıklık edecek birini aradık.
Intentamos encontrar un testigo que declare en contra de estos piratas.
Barış ilan edildiğinde mesela Çin'de anlaşmayı bekleyen 400 milyon kişi var.
En China, 400 millones están deseando firmar en cuanto se declare la paz.
Duruşma geçersiz ilan edilmeli... zira jüri önyargılarla yönlendiriliyor.
Propongo que se declare el juicio nulo... por predisposición del jurado.
Benim ifademi de istiyorlar.
Que yo declare.
Belki biraz heyecanlıyım o kadar. Çünkü bu gece savaş ilan edilmedikçe yarınki manşetimiz bu olacak.
Quizás un poco excitado, porque a menos que se declare la guerra hoy, aquí está su próxima portada.
Peki benden ne yapmamı bekliyor?
¿ Espera que me declare culpable?
İfadem kağıda dökülecek mi?
¿ Lo que yo declare lo publicarán los periódicos?
"Katledilen çete reisinin dul eşinin rüşvet konusunda ifade verebileceği konuşuluyor."
"esperándose que la viuda del pandillero declare... " declare durante la investigación. "
Bayan Lansdowne, sizden buraya çıkmanızı Albay Mitchell istemedi. Bu doğru.
¿ Dice usted que el coronel Mitchell no le ha pedido que declare aquí?
Yarışın resmi sonuçlarının açıklanmasını beklerken... sonuç üzerindeki kendi etkisinin, büyük bir bulmacadaki küçük bir parçanın bütün resme etkisi kadar olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Esperando a que la carrera se declare oficial, él empezó a sentir que tenía tanto efecto en el resultado final de la operación como una sola pieza de un gigante rompecabezas tiene en el diseño final predeterminado.
Bunun ne olduğunu açıkça ilan etmemem konusunda Parlamentonun beni hoşgörüyle karşılayacağına inanıyorum.
Estoy seguro de que la Cámara me permitirá... que no declare públicamente... qué será esa otra cosa.
Bu mahkemeden... sanıkları suçlu bulmasını istiyorum... ve askeri kanunlar çerçevesinde gereken cezanın verilmesini talep ediyorum.
Pido que la corte declare a los acusados culpables... y los condene a la pena establecida por el código de justicia militar.
Onu ve benim için ne hissettiğini bilmiyorsunuz. İfade verdiğinde bunu anlayacaksınız.
Usted no la conoce, no sabe lo que siente por mí pero ya verá cuando ella declare.
- Suçumu kabul mü edeyim?
- ¿ Dice que me declare culpable?
İtirafınızı kabul edeceğim.
Acepto que se declare culpable.
Şimdi madenci mahkemesinde tanıklık ederken size bir soru soracağım :
Cuando declare ante el jurado de mineros yo le haré esta pregunta :
Maglione'nin bizi hain diye damgalamasından korkuyorsunuz.
Ustedes tienen miedo a que Maglione nos declare traidores.
Mahkemede ne söylememi istersiniz madam?
En el juicio, señora, ¿ qué quiere que declare?
Devam et, sıkıyönetim ilan et. - Sıkıyönetim, gündoğması ile birlikte geçerli olacaktır.
Vamos, declare la ley marcial.
Suçlamayı kabul ederse sorun çıkarmam.
Haga que se declare culpable.
En önemli problemimiz delegeler arasında konferanstan önce sıcak savaşın patlak vermemesi.
El problema más apremiante en la Enterprise es asegurar que no se declare una guerra abierta entre los delegados antes del comienzo de la conferencia.
Acil durumun niteliğini bildirin.
Declare la naturaleza de su emergencia.
Savaş çıkacağından mı korkuyorsun?
¿ Tienes miedo de que se declare la guerra?
Onlar size savaş açmadan.
Antes de que él se la declare a vos.
Bütün Katolik dünyasına savaş mı ilan edeyim, Bay Cromwell?
¿ Pretende que declare la guerra a todo el orden católico, Sr. Cromwell?
Meclisin üyelerine dokunan herkesi halk düşmanı ilan etmeyi öneriyorum.
Propongo que la Cámara declare enemigos públicos a quienes toquen a sus componentes.
Adı çıkmış bir suçludan intikam fırsatı bulacağımı sanmıştım basit ve kayıtsız şartsız duygularından önce, sadece sevgi dolu bir kadın buldum.
Cuando me declaré dispuesta a fingir en la cárcel para tantear a la Carozza, creía que me encontraría con el gancho a sueldo de un gran criminal, y encontré a una mujer amante, ante cuyos sentimientos simples e incondicionales yo
Sayın Bay von Wenk, Sahte tavırlarla, hapisteki Bayan Carozza'nın fikirlerini öğrenmeye razı olmuştum.
Estimado señor Wenk : Cuando me declaré dispuesta a fingir en la cárcel para tantear a la Carozza, creía que me encontraría con el gancho a sueldo de un gran criminal, y encontré a una mujer amante, ante cuyos sentimientos simples e incondicionales yo...
Evlenme teklifini ben mi ettim?
¿ Acaso me declaré yo?
"Ah, Walter!" Teklifi yaparken sarhoştum.
"¡ Oh, Walter!" Y yo borracho, me declaré.
- Tabii tanığıydım.
- Y eso declaré.
Dün sabah, Laura'nın cesedi bulunduktan sonra çavuş McAvity ve Schultz tarafından sorgulanmıştım ve onlara şöyle demiştim :...
Ayer por la mañana, cuando encontraron el cuerpo de Laura fui interrogado por los sargentos McAvity y Schultz. Y declaré :
Uzun zaman önce insanlığa savaş açtım.
Yo le declaré la guerra a la sociedad.
Rip, Johnny izin vermediği için sorgu yargıcına. söylemediğim bir şey var.
Rip, hay algo que yo no declaré al juez porque Johnny no me dejó.
Sadece bu günü bayram ilan ettim.
Declaré que hoy es fiesta nacional.
Suçu kabul ettim, cezam belli olmadı.
Me declaré culpable y espero una sentencia.
Ona evlenme teklifi ettiğim gece, bebekler gibi ağlamıştım.
La noche que me declaré, lloré como un niño.
Ben az önce söyleyene dek, eşin ölü değildi.
Su mujer no había muerto hasta que yo lo declaré.
Yetkililerin de teyit ettiği gibi Giuliano'yu ben öldürdüm.
Como declaré y confirmé ante las autoridades superiores, fui yo quien mató Giuliano.
# En şanslı çift ilan ederim
# The luckiest pair I declare
Gerçi bugünü tatil ilan etmiştim ama gayretini takdir ediyorum.
Aunque declaré que se tomaran el día, elogio tal celo.
- Tam güvenlik alarmı vereceğim.
- Declaré la alerta en seguridad.
Dün sabah, Laura'nın cesedi bulunduktan sonra çavuş McAvity ve Schultz tarafından sorgulanmıştım ve onlara şöyle demiştim :...
Ayer por la mañana después de que encontraran el cuerpo de Laura fuí interrogado por los sargentos McAvity y Shultz. Y declaré esto :
Ve artık iflas içime işlemişti.
Y antes ya me declaré en banca rota, sabe.
Gümrüğe bilgi vermedim.
No las declaré.
Hayır, sadece Dapceviç'le buluştuğumu söylememiştim. Luigi Longo...
Declaré que no sólo conocí a Daptchevitch, también a Luigi Longo,
Doğru, bu ifadeyi de verdim.
Es verdad que yo declaré eso.