Dediniz translate Spanish
3,662 parallel translation
Pardon, bir şey mi dediniz?
Lo siento. ¿ Dijo algo?
- Çadırım dediniz.
¿ Su tienda?
Dediniz ki odadaydınız...
Dijiste que estabas en la habitación...
Pankreas mı dediniz?
¿ Páncreas, dice?
"Golf çantası" mı dediniz?
¿ Dijo bolso de golf?
Pardon... Kim dediniz?
Oh, Dios mío.
- Bir şey mi dediniz leydim?
- ¿ Dijiste algo, mi señora?
Siz bir anda gelip, araya kocaman bir duvar koydunuz ve orası bizim dediniz.
Ustedes solo vinieron y pusieron un gran muro y dijeron que eran suyas.
Affedersiniz, "otel" mi dediniz?
Perdona, ¿ acabas de decir "hotel"?
- Meksika'ya mı dediniz?
¿ México, ha dicho?
- Tüm bunları dediniz mi?
- ¿ Le dijisteis eso?
Boyd hapiste olduğuna göre, işi kendimiz üstleniriz dediniz.
- ¿ Sí? Pensaron que, con Boyd preso, podrían hacer negocios por sí solos.
Affedersiniz, ne dediniz?
Lo siento. ¿ Qué?
Ne olduğunu söyleyeyim, o yaşlı kaltak yine ilaçlarını bırakmış. Ne dediniz?
Esa puta vieja se ha vuelto a quitar la medicación.
- Neden? - Ne dediniz?
- No, yo sólo...
- Yaralandı mı dediniz?
- ¿ Dijo que está herida?
- Pardon, ne dediniz?
Disculpe, ¿ cómo ha dicho? - Julia...
- Adı ne dediniz?
- ¿ Cuál era la banda?
- Bu adam hakkında ne dediniz?
¿ Qué has dicho acerca de este hombre?
Organize suç mu dediniz?
Delincuencia organizada, dice usted?
Kaç defa haber yolladık dediniz?
¿ Cuántas notificaciones me enviaron?
Niye kafasını yardığını dediniz ki şimdi?
¿ Por qué dices apaleara la cabeza?
Evet, Stafford McCall mu dediniz?
Bien... ¿ y ese es Stafford McCall?
- Siz de olmaz dediniz.
- ¿ Y le dijo que no?
Ne dediniz bayım?
¿ Qué dice, señor?
Ne dediniz?
¿ Qué dicen?
- Zap yaparken yüzüğü görüp "Dur şu çocuğu bi'sikeyim." mi dediniz?
* * * Pensando, si me gusto joder a ese niño?
Ne dediniz?
¿ Qué dijo?
Üzgünüm. Ne dediniz?
Lo siento. ¿ Qué?
Siz dediniz.
Tú lo dijiste.
Bak, bunu gruba getirin dediniz.
Mira, me dijiste que lo trajera al grupo.
Afedersiniz, yarın Derek'in doğum günü mü dediniz?
Perdón, ¿ has dicho que mañana es el cumpleaños de Derek?
- Hayır, neden öyle dediniz?
- No, ¿ por qué?
Bay Bitcoin mi dediniz?
¿ Sr. Bitcoin? Sí.
Ne dediniz?
¿ Perdón?
Başkalarının huzurunu kaçırmak mı dediniz?
Perdone, ¿ alteración del orden público?
Ne dediniz?
¿ Qué?
Siz canavar avı mı dediniz?
Hey chicos estaban hablando sobre una cazeria de monstruos?
- Peki, Bayan Bauer, dediniz ki- - - "New York ofisleri", ha?
- Bueno, Sra. Bauer, estaba diciendo... - ¿ "Oficinas en Nueva York"?
Bana fahişe dediniz.
Me llamaron prostituta.
- Ne dediniz?
¿ Disculpeme?
Eğer sorunuz yoksa dediniz, ama benim bir sorum var.
Usted dijo, si no hay más preguntas. Tengo una.
Bu yüzden mi "soyutlamak" dediniz?
¿ Por eso viene lo de "separarse"?
Mary Todd mu dediniz?
¿ Mary Todd, dices?
- Bana mı dediniz?
¡ Te refieres a mí!
Özür dilerim, ne dediniz?
¿ Lo siento?
Ne dediniz?
¿ Discúlpeme?
- Bu sabah öldürüldü dediniz değil mi?
¿ Dijo que él fue asesinado esta mañana?
- Tüm bunları dediniz mi?
- ¿ Dijeron eso?
- Birkaç dedektifin önünde salak numarası yapayım mı dediniz? 11 Eylül'ü polis olmayı güzel göstermek için kullanmayacağım.
No voy a usar el 11-S para vender mi departamento.
- Bir şey mi dediniz?
¿ Qué dijiste?