English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Demora

Demora translate Spanish

1,392 parallel translation
Gecikme üçe katlanıyor.
El tiempo de demora es el triple.
Kahrolası bir sandviçi yapmak ne kadar sürüyor?
¿ Cuánto demora preparar un maldito sándwich?
Gecikmeksizin!
¡ Sin demora!
Aubrey'in o çocuğun adını öğrenmesi ne kadar sürecek görmek istemiyor musunuz?
¿ No quieres saber cuánto se demora Aubrey en aprender el nombre de la chica?
- Bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim.
- Siento la demora.
- Üzgünüm geç kaldım.
- Disculpa la demora.
Çok özür dilerim.
Disculpen la demora.
Neden bu kadar uzun sürüyor?
¿ Qué demora tanto?
- Neden o kadar uzun sürdü?
- ¿ Por qué tanta demora?
- Affedersiniz, geciktim.
Perdón por la demora.
Geciktiğim için üzgünüm.
Lamento la demora.
Neden geciktiler?
¿ A qué se debe la demora?
Beş kişinin güvenlikten geçmesi ne kadar sürer?
cuanto demora que 5 personas pasen por seguridad?
Annesine doğru dönüp koşması fazla uzun sürmedi.
No se demora mucho en mandarlo de vuelta con su madre.
- 30 dakikanı alır.
- Se demora 30 minutos.
Üzgünüm geç kaldık.
Disculpa la demora.
Kim yarım saat tuvalette kalır ki?
¿ Quién se demora media hora en el baño?
Madde 70 : kasıtlı erteleme.
Artículo 70 : demora intencional.
Yüzbaşı Sisk, devam ettiği sürece... o mahkemede oturacaksın.
Se sentará en esa sala... mientras Sisk demora el procedimiento.
Şimdi neden ertelediğini anlamıyorum.
No entiendo por qué ahora, su demora.
Seni, harekete geçme sözü verdiğin için destekledik. Ama erteleyip duruyorsun.
Nosotros lo apoyamos porque prometió acción, y todavía, se demora.
Geri kalanlara ihtiyacımız var. Neden bekliyoruz?
Necesitamos el resto. ¿ Qué nos demora?
- Üzgünüm, geciktim
- Disculpa la demora, Larry.
Neden bu kadar geç kaldin?
¿ Por qué demora tanto tiempo?
Üzgünüm geciktim Trafik çok kötüydü.
Disculpa la demora. El tráfico estaba terrible.
Geciktiğim için üzgünüm.
Perdonen por la demora.
O zaman, sorun nedir?
¿ Cuál es la demora?
Neden bu kadar sürdü içeri git ve bak.
Ve a ver qué es lo que lo demora tanto.
Bu oyalama taktikleriyle canımı sıkıyorsun.
Me estás aburriendo con estas tácticas de demora.
Calvin neden geç kaldı acaba?
¿ Por qué demora tanto Calvin?
Bay Monk, beklettiğim için özür dilerim.
Sr. Monk, lamento la demora.
İstediğim şeye sahip olacağım ve artık beklemeyeceğim.
Pero tendré lo que quiero sin más demora.
Şimdi çabuk git burdan.
Vete sin demora.
Gecikme için özür dileriz.
Disculpe por la demora.
Üzgünüm, geciktim.
Lamento la demora.
Affedersiniz, geciktim.
Lamento la demora.
İki dakika sürer.
Demora dos minutos.
Pekala. Gecikme için üzgünüm millet.
Lamento la demora, amigos.
sersemletici bombalar üç saniye gecikme ile açık
Esta granada aturdidora tiene una demora de 3 segundos.
Kusura bakma, geciktim sevgilim.
Disculpa la demora, cariño.
Neden bu kadar sürüyor?
¿ Por qué se demora tanto?
Yaptıkları seyahat Virginia eyaletine yapılmıştı ki Virginia'da herhangi bir bekleme ve kan testi yapılmadan evliliğe izin veriliyor. Yani buradan evlenmek için mi kaçtı?
El objetivo de este viaje era llegar al estado de Virginia que otorga a no residentes licencias matrimoniales sin demora ni análisis de sangre.
Polis memurunu içeriye sıkıştıramazsınız. Craig, öğle yemeğini getirdim. Üzgünüm, geç kaldım.
Disculpa la demora. ¡ Recogí las hamburguesas y tuve que cruzar la ciudad para recoger tu pollo!
Bay Monk, beklettiğim için özür dilerim.
- Sr. Monk, lamento la demora.
Affedersiniz, geciktim.
Disculpen la demora.
- Niye uzun sürüyor peki?
¿ Por qué demora tanto?
Ertelemenin sebebini merak ediyordum.
Estaba pensando, ¿ a qué se debe la demora?
- Neden bu kadar uzun sürdü? Sel.
- ¿ Por qué la demora?
Birkaç gün geç kalsak, değişen hiçbirşey olmaz!
¡ Un día o dos de demora, no hará ninguna diferencia!
Umuyorum ki İngiliz hükümeti, Fransa ve Rusya'nın yanında olduğunu gecikmeksizin ilan edecektir.
Espero que el Gobierno británico tomará partido por Francia y Rusia sin demora.
- Parlak saç tokaları.
Disculpa la demora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]