Deportes translate Spanish
3,222 parallel translation
Bilgi kaynağım Sportsmaster'dı.
La fuente de información fue el maestro de deportes.
Ufaklık, babanın örümceklerini görmek ister misin?
Oye, deportes, ¿ quieres ver las arañas de papá?
Spor bu.
Son deportes.
Spor dünyasına geçelim. Dur, pardon.
Pasemos al mundo de los deportes.
Merhaba spor taraftarı. Playoff maçına hoş geldiniz.
Hola, fanáticos de los deportes, bienvenidos al pre-partido de los playoff de los Hawks.
Sıradaki haber :
Ahora en los deportes :
Northwestern Wildcats'ı her kapak yapışımda burada kalırım, spor sever.
Me alojo aquí cada vez que cubro a los Wildcats de Northwestern, aficionado a los deportes.
Ağzına kadar dolu sporcu teması kullandım.
El tema fue los deportes.
Avlanmak olsun, spor yapmak olsun, Üç Avanak filmindeki şeyleri yapmak olsun?
¿ Ir de caza, los deportes, los Tres Chiflados?
Sporu da seviyorum, Üç Avanaklar'ı da.
A mí me encantan los deportes, adoro a los Tres Chiflados.
Yani bazı insanlar sporda iyidir, bir de sihirbazlar vardır.
Hay gente mejor en deportes... y luego hay magos, pero...
Beneklerinin mi?
¿ Deportes viciosos?
Tamam spor hayranları.
De acuerdo, fanáticos de los deportes.
Dün spor kafede tanışmıştık.
Nos conocimos en el bar de deportes ayer.
Sadece spor bahisleri galiba.
Creo que sólo deportes.
Cuma akşamı üniversite liglerindeki maçların bahisleri döner.
El viernes por la noche es cuando se hacen las apuestas de los deportes universitarios.
Özellikle de spor filmlerinde, Düşler Tarlası filmi beni hem çok üzmüş, hem de eğlendirmişti.
Especialmente durante las películas de deportes. 'Campo de Sueños'fue... desgarradora pero también moralizante.
Mesela spor.
Deportes por ejemplo.
Sky + HD spor ve film kanallarını benim ödeme me ne dersin?
¿ Qué tal si pago el canal de TV Sky + HD con deportes y películas?
Hayır, "oyunlar" games "'ın açılımı aslında Protestan "Spor" u için Amerikan Elçilerinin Toplanması demek.
Oh, no, "games" significa Encuentro de Mensajeros Americanos para Deportes Evangélicos.
Spor mu?
¿ Deportes?
"Spor" da aslında Kati Evebeyn Gözetimi'nin kısaltması.
"Sports" significa Supervisión Parental Estricta En Vez De Deportes.
Sports Illustrated'te okudum.
Leo Deportes Ilustrados.
Peki ya spor?
¿ Qué hay de los deportes?
Neden benim spor programım senin... garip balon programından önemli olsun ki?
¿ Por qué mi programa de deportes es más importante que tu... tu programa raro de dirigibles?
Sporda sürekli olur ama böyle.
Siempre pasa en los deportes
- Ne? Bir sürü dostun var ve spor yapıyorsun.
Digo, tienes todos esos amigos y haces deportes.
Kadın da ona güvendi, çünkü polis atletizm liginde Malcolm'a koçluk yapmıştı.
La abuela confió en él, ya que solía entrenar a Malcolm... en el equipo de deportes de la policía.
MegaFan8 takma adını sporla ilgili forumlarda buldum.
Rastreé a MegaFan8 a un foro de deportes en internet.
Yani orada yakalayabiliriz ama maçın ortasında bir spor delisini nasıl bulacağız?
Entonces lo atrapamos ahí, ¿ pero cómo encontramos a un loco de los deportes en el medio de un juego?
Spordan hoşlanıyor ama.
Vale, entonces, le gustan los deportes.
Daha önce hiç spor ile kıyaslama duymamıştım!
Nunca he escuchado una analogía que involucre deportes.
Okul, maç, her yere giderim.
Escolares, deportes, yo vamos a todo.
Şu arkadaş spor sayfasından Clive Donovan.
El Sr. Clive Donovan, deportes.
Dört spor yapıp Miami'den burs almışsın ama burs hakkını dağıtma niyetinden suçlu bulunduğundan iptal edilmiş.
Jugaste 4 deportes, ganaste una beca de Miami rescindida por tu condena de posesión con intensión de distribuir.
Spor yapmayı seviyor. Bilimi, sinemayı seviyor.
Los deportes, la ciencia, el cine.
- Spor bahisçileri.
- Los corredores de deportes.
Birspor oyunu üzerine bahse girmek istediğinde onlara gidersin.
Un corredor de deportes es a quien acudes para apostar en un juego.
Uzmanlığım at yarışları hokey ve beysbol üzerine ama her çeşit oyun için bahse girebiliyoruz.
Me especializo en carreras de caballos, hockey y béisbol, pero aquí apostamos en todos los deportes.
Rio'daki bahisçiye gel.
Búscame en las apuestas de deportes en el Rio.
Tüm bu sporlar hokey, araba yarışı, futbol, basketbol falan
Todos estos deportes, hockey, carreras, fútbol, baloncesto, lo que sea.
Yeni spor danışmanım sen olabilirsin.
Podrías ser mi nueva asesora de deportes en el centro.
Spor olmaz.
Nada de deportes.
Organize sporlar faşistliktir.
¡ Los deportes organizados son fascistas!
En değerli oyuncu seçilmişti, futbol oynamıştı. Annesinin de bir çok kupası vardı.
Fue el Jugador Más Valioso, practicó deportes, su madre tenía sus trofeos.
Spor ve yeniden yaratım.
Deportes y recreación.
Spor müsabakasına mı ağlıyorsun?
¿ Estás llorando por deportes?
Ve bu geceki spor haberleriyle Sarah Heath karşınızda.
Y ahora, aquí está Sarah Heath con los deportes.
Bir de barın vardı, değil mi?
Y tenías un bar de deportes, ¿ no?
Şu spor muhabirliği seçmelerine katıldım da biraz son ana kaldı.
Sí, tuve una audición para comentarista de deportes pero fue cosa de último minuto.
Uluslararası UNWTO Konferansı Hazırlık Programı
En enero 2011, el grupo del Ministerio de Cultura, Deportes y Turismo fue a España.