Dimple translate Spanish
143 parallel translation
Siz de pek genç göstermiyorsunuz, Dimples.
Pues a ti ya no se te ve muy joven, Dimple.
- Dimple Haig viskisi.
- Es Dimple Haig.
Dana sonraları Bobby'nin rolünü yapan Aktrisin adıyla çağıracağım.
Mejor la llamo Dimple, como la actriz que interpreto a Bobby.
Hediyeden bahsetmişken lületaşı pipo için teşekkürler.
Hablando de regalos, gracias de nuevo por mi Meerschaum Bent Dimple.
Doug'un evinin kapısında 9 noktadan kilitlenen bir mekanizma Olduğunu bilmiyordum.
No sabía que Doug tendría una cerradura Dimple de 9 pines.
Andy'e ve gamzelerine selamımı söyle.
Saluda a Andy y a los gemelos Dimple de mi parte.
Orada Kültür Sekreteriydim ve kızımız Dimple orada doğdu.
Yo era Secretario de Cultura.. .. Y nuestra hija Dimple nació allí.
Dimple, uzun sürdü.
Dimple tarda mucho.
Dimple!
¡ Dimple!
Senin neyin var, Dimple?
¿ Qué te pasa, Dimple!
Gerçekten de iyi bir kızsın, Dimple.
Eres una chica muy profunda, Dimple.
Dimple, kapa çeneni!
¡ Cierra la boca, Dimple!
Dimple, abimle evlenir misin?
Dimple, ¿ te casarás con mi hermano?
Albay, bu kızımız Dimple.
Coronel, nuestra hija Dimple.
Sadece Dimple deyin.
Llámame Dimple.
- Dimple.
- Dimple.
Dimple ile gidin ve istediğinizi seçin.
Ve tu con Dimple y elige una que os guste.
- Dimple, bunu yapma!
- ¡ No hagas eso, Dimple!
Dimple, ben şu anda scooter kullanıyorum, ve bir kez olsun şunu yapma.
Dimple, es la primera vez que voy en una moto, no hagas eso.
Sen inanılmazsın, Dimple, ilk kez hayatım tehlikeye giriyor ve sen teşekkür mü bekliyorsun?
Eres increíble, Dimple, La primera vez que ponen en peligro mi vida.. .. y luego me piden que lo agradezca.
Dimple, lütfen.
Dimple, por favor.
Çılgın bir gündü, Dimple.
Ha sido un día loco, Dimple.
Dimple benden bir şey gizlemez.
Dimple no me esconde nada.
Dimple-Ajju.
Dimple-Ajju.
Ama Dimple'in düğününün Agra'da olmasını istiyorum.
Pero quiero que la boda de Dimple se celebre en Agra.
Dimple?
¿ Dimple?
Bekar, Bayan Dimple Dixit.
Señorita soltera Dimple Dixit.
Tamam, Dimple.
Bueno, Dimple.
Dimple dinle, Bhaisahab'ı havaalanından almam gerekiyor.
Escucha Dimple, tengo que recoger a Bhaisahab en el aeropuerto.
Tamam, peki ne yapacağız, Dimple?
Bien, entonces ¿ qué hacemos, Dimple?
Dimple, bir saniye.
Dimple, un segundo.
Dimple-Dimple.
Dimple, Dimple.
Sen bana nasıl bir kız buldun ama! Dimple!
Qué chica tan hermosa has encontrado para mi. ¡ Dimple!
Dimple, sende aşırı anlamaya çalışma hissi var, ve bu yüzden şaşkınsın.
Dimple, estás sobre analizándolo todo y por eso estás confundida.
Dimple, ben çok karışığım.
Dimple, estoy muy confundido.
Dimple, dünden beri içimde garip bir his başladı.
Dimple, he tenido esta sensación rara desde ayer.
Ama, Dimple, bunu yapamayız.
Pero, Dimple, no podemos hacer eso.
Dinle, Dimple.
Dimple, escucha.
Dimple, ne yapıyorsun?
Dimple, ¿ qué estás haciendo?
Dimple, eğer istersen vur beni, ama seninle gelmiyorum.
Dimple, pégame un tiro si quieres, pero yo no voy a ninguna parte.
Dimple, sen ne yaptın!
Dimple, ¿ qué has hecho?
Dimple, lütfen anlamaya çalış.
Dimple, por favor, trata de entender.
Dimple... Seni seviyorum.
Dimple Te amo.
Ancak Dimple, durum çok karmaşık.
Pero, Dimple, la situación es muy complicada.
Hey, Dimple burada.
Hey, Dimple está aquí.
Ajju, senin ona, Dimple'nin düğününün Agra'da olacağını söylediğini söyledi. Taj'ın görüneceği yere.
Ajju te dijo que quería que la boda de Dimple se celebrara en Agra desde un lugar donde se pueda ver el Taj.
Dimple, sen bhaang içemezsin.
Dimple, tu no puedes tomar bhaang.
Ve gamzeler hayatımı benden çalıyor.
Y Dimple me hace perder la vida.
Dimple Dixit, takma adı D Delhi Üniversitesi'nden bir öğrenci, yasadışı olarak Agra Fort'ta bir rock konseri düzenledi çünkü kalabalık çok büyük ve polis komiserinin yakalama emri var.
Dimple Dixit, alias D.. .. Una estudiante de la Universidad de Delhi, ha celebrado.. .. un concierto ilegal de rock en el Fuerte de Agra..
Dimple.
Dimple.
Seni seviyorum, Dimple.
Te amo, Dimple.