Dockers translate Spanish
40 parallel translation
Baba, tanrıyla bir daha konuştuğunda kim gerçekten Dockers alıyormuş sorar mısın.
Ahora, Papito, la próxima vez Que hables con Dios pregúntele Quién están realmente comprando Dockers? .
Bu Cotton Dockers değil mi?
¿ Son unos Dockers de algodón?
- Cotton Dockers! - Merhaba.
¡ La de los Dockers de algodón!
" Yüzde yüz Cotton Dockers.
" Dockers, 100 % algodón.
Dockers değilse, sadece pantolondur. "
Si no son Dockers, son sólo pantalones ".
Aptal Dockers.
Malditos Dockers.
Burası "Dockers" ın reklamını andırıyor.
Esto parece el anuncio de "Dockers".
Dockers ile işe yaradı.
Le funcionó a Dockers.
Golf gömleği ve pamuklu Dockers pantolon giyiyor.
Lleva una camisa de golf y pantalones de algodón.
- Dockers mı giymek istersin?
- ¿ Quieres usar zapatos o zapatillas?
Dockers bunlar!
¡ Estos son Dockers!
Dur bi dakka, doğru anlayıp anlamadığıma bi bak. Ne zaman bir siyah iyi bişeyler yapsa, Docker marka kıyafetler giyse, birkaç Celine Dion albümü alsa, ve beyaz bir piliçle uyusa, onu satılmış olarak mı görüyorsun?
Un momento, si un negro progresa, usa Dockers, compra discos de Celine Dion y se tira a una blanca,
Ve bir kez seçtin mi, bir kez dayanıklı oldun mu bu his, Dockers pantalonuna karşılığını verecektir.
Y una vez que elija, cuando se decida el sentimiento volverá a sus pantalones.
Giysileri Sear'tan alınmış. Dockers marka. Eleştirmiyorum.
Su ropa era de una tienda de departamentos.
"Dockers." Çünkü malları biz yüklüyoruz.
Cargadores. Porque trabajamos en el puerto de carga.
Onlar Dockers marka giyiniyorlar.
Ellos usan pantalones cargadores.
Mükemmel bir dünyada, kıyafetlerimizi değiştirirdik, ama Dockers tulum üretmiyor.
En un mundo perfecto, cambiaríamos de pantalones pero esa marca no fabrica overoles.
Dockers pantolonumdaki bağımsız anket şirketine göre okuldaki en güzel kız, sensin.
La empresa independiente de encuestas de mis pantalones... ha determinado que eres la tía más buena de este instituto.
Görünüm, tarz falan uysun diye pantolon ve tekne ayakkabısı aldım.
Conseguí unos pantalones nuevos y unos Dockers para así vernos bien, ya sabes, encajar en todo.
Mütecavizim beyaz, orta yaşlı ve yakası düğmeli bir dockers giyiyordu.
Mi asaltante era un hombre blanco de mediana edad llevaba una camisa de botones y unos dockers.
Dockers!
¡ Dockers!
Üç tane Dockers marka pantolonu ve sıradan bir işi olan dallamalardan biriyim artık.
Solo otro idiota con un trabajo y tres pantalones Dockers.
Yok bir şey. Pantolonun sana çok yakışmış.
Nada tío, te sientan bien los Dockers.
Dockers giymeye başlarım. Çocuklarla arka bahçeyi düzenlerim filan.
Uh, algun deporte Dockers dulces y tal vez hacer un pequeno patio trasero compostaje con los ninos?
En iyi kız tavlama yolu dar bir Dockers pantolon giymekten geçer.
La mejor línea para coquetear con alguien es un par de pantalones ajustados. Los mejores pantalones ajustados son- -
- En iyi Dockers- -
¡ Papá, guarda tu aliento!
Çok sıkıcı biri olmanın yanında şimdi de Dockers'daki Sigmund Freud oldun demek?
Vaya, además de ser muy aburrido ahora eres el Sigmund Freud en Dockers, ¿ no?
Dockers.
Casa de los Dockers.
- Mario Dockers.
- Mario Dockers.
Benim adım Mario Dockers.
Mi nombre es Mario Dockers.
Arkadaşlarım bana Dockers değil Mario der.
Dockers, sin "n", y mis amigos me llaman Mario.
Bay Dockers. Hava güzel, değil mi?
Señor Dockers, hace buen tiempo, ¿ eh?
Jimmy Dockers.
Jimmy Dockers.
Bay Dockers, ne oldu?
Señor Dockers, ¿ qué ocurre?
Dockers Paradise Trips'in telesekreteri.
Este es el contestador automático de Dockers Paradise Trips.
Bu, Dockers Paradise Trips'in telesekreteri.
Este es el contestador automático de Dockers Paradise Trips.
- Ne marka? Docker's olur mu?
¿ Te gustan los Dockers?
Limanda yükleme işçisi olarak çalışırlar.
Son dockers en el puerto.