Domuzcuk translate Spanish
660 parallel translation
Bu dişi domuz değil bu bir domuzcuk!
¡ Me refería a esos dos!
Çok hoş. Domuzcuk seni.
Es un bonito detalle, Cerdito.
- Selam, domuzcuk!
- ¡ Hola, Cerdito!
Pekâlâ domuzcuk, artık Coates'lerin işaretini taşıyorsun.
Muy bien, cerdo, ahora ya tienes la marca de los Coates.
Gel, domuzcuk.
Tomad, cerditos, cerditos.
- "Domuzcuk" derlerdi bana.
- Me llamaban "Cerdito".
- Domuzcuk!
- ¡ Cerdito!
- Gerçek adı Domuzcuk'tur onun.
- Su verdadero nombre es Cerdito.
Domuzcuk denmesini istemediğimden.
De que me llamen Cerdito.
Bana Domuzcuk demesinler de, ne derlerse desinler demiştim.
Te dije que no quería que me llamasen Cerdito.
Şişko diyeceklerine, Domuzcuk desinler daha iyi.
Mejor Cerdito que Gordito.
- Domuzcuk, Domuzcuk, Domuzcuk!
- ¡ Cerdito, Cerdito, Cerdito!
Domuzcuk'un gözlüğü!
¡ Las gafas de Cerdito! ¡ Vamos!
Domuzcuk'un gözlüğü!
¡ Las gafas de Cerdito!
Domuzcuk.
Cerdito.
- Şeytanminaresi Domuzcuk'ta.
- Cerdito tiene la caracola.
- Sen hep Domuzcuk'a arka çık!
- Dale la razón a Cerdito como siempre.
Hortlaklar var mı, Domuzcuk?
¿ Hay fantasmas, Cerdito?
- Domuzcuk yapar.
- Cerdito lo hará.
Domuzcuk'u tehlikeden koru.
Mantén a Cerdito fuera de peligro.
Domuzcuk ne yapabilir ki bir tek gözle?
¿ Qué va a hacer Cerdito con un solo ojo?
Domuzcuk'u küçüklerle yalnız bırakamayız.
No debimos dejar a Cerdito con los pequeños.
Domuzcuk'un başına bir şey gelmemeli, bunu engellemeliyiz, değil mi?
No dejaremos que le pase nada a Cerdito, ¿ verdad?
Biri ormandan geçip, hava kararmadan geri döneceğimizi Domuzcuk'a bildirmeli.
Alguien debería regresar y decirle que no volveremos hasta que oscurezca.
Domuzcuk'u seviyor.
Es como Cerdito.
Domuzcuk gibi konuşuyor.
Dice las cosas como Cerdito.
Domuzcuk, bozuk olan nedir?
¿ Qué ocurre, Cerdito?
Domuzcuk, bir tek sen mi kaldın?
Cerdito, ¿ eres el único que queda?
- Domuzcuk. - Ha?
Cerdito.
Ah, Domuzcuk!
¡ Oh, Cerdito!
Domuzcuk!
¡ Cerdito!
Seni yakalayacağız, Domuzcuk.
Te vamos a coger, Cerdito.
Domuzcuk?
¿ Cerdito?
Neredesin, Domuzcuk?
¿ Dónde estás, Cerdito?
Domuzcuk, ne kadar değişmişsin!
¡ Cerdito, has cambiado!
Domuzcuk'un gözlüğünü aldın.
Cogiste las gafas de Cerdito.
Domuzcuk'un gözlüğü sende mi?
¿ Tienes las gafas de Cerdito?
- Domuzcuk Pig.
- Piggy, Pig, Pig.
Hoş domuzcuk. Ama sevgili Hrma, bak.
Bonita solución... pero bueno querido Hrma, mira esto,
Açgözlü bir domuzcuk olup şu şeker kutusuna bakabilir miyim?
¿ Puedo ser una glotona y tomar esa caja de dulces?
Domuzcuk kumbarası olan bu bankanın sahibini nerede bulabiliriz?
¿ Dónde podemos encontrar al dueño de este banco de cerdos?
Efendim, arz etmem gerekiyor, bu domuzcuk yolunu kaybetmişti ben de akrabalarını bulmaya çalışıyorum, efendim.
Señor, tengo que informar de que este pequeño cerdo se ha descarriado. - - Y estoy tratando de encontrarle relaciones, señor.
Bu sayede evler sıcak ve kötü kalpli tavşana karşı güvenli. Tavşan canla başla kazısa da Domuzcuk'un evine giremiyor.
El amianto protege de los elementos y del conejo malo... que, por más que escarbe, no podrá entrar en casa de Porky.
SALI BELGESELİ ÇOCUK MASALI OLDU Domuzcuk nerede?
EL DOCUMENTAL DEL MARTES SE CONVIERTE EN CUENTO INFANTIL
Ama Domuzcuk şanslı azınlıktan. 30 ve 40'lı yıllardaki ayaklanmalardan kurtuldu.
Pero él ha tenido suerte, ha sobrevivido a las revueltas.
Gelsene domuzcuk.
Ven aquí, cerdito, cerdito.
Buraya gel domuzcuk.
Vamos, cerdito.
Hadi domuzcuk, bırak da sırtına bineyim.
Vamos, cerdito, paséame.
Bana bir domuzcuk ver!
¡ Llévame a tus espaldas!
Hey, Domuzcuk!
¡ Eh!
Şu küçük domuzcuk da kim?
¿ Quién es esa bonita jovencita?