Drifting translate Spanish
36 parallel translation
Bir gün kapağı açtım... ve pikapta bir country plağı buldum. Drifting Too Far From Shore adlı bir şarkıydı bu.
La abrí un día... y había un disco, de country, con una canción llamada Drifting Too Far From Shore.
Tokyo drifting'de ne olduğunu biliyor musun? Tartışma kavgaya dönüşüyor.
Lleva a discusiones y peleas.
Summer days drifting away to oh oh the summer nights
Días de verano, a la deriva entre aquellas noches de verano.
- Drift yapıyoruz, bebek!
- ¡ Haciendo Drifting, nena!
Aston Martin V-12 Vantage sürüyorum. Tanner'e yanlama yarışmasında meydan okuyoruz. Ve "Lost" un yıldızı Dominic Monaghan ufak arabada büyük starımız olacak.
Yo conduzco el Aston Martin V12 Vantage, desafiamos a Tanner a una competición de drifting, y Dominic Monaghan de Lost es nuestra gran estrella en un pequeño coche.
Sırada... Adam ve ben, Tanner'e emsalsiz bir drift yarışıyla meydan okuyoruz.
A continuación, Adam y yo hemos retado a Tanner a una competición de drifting única.
Bilirsin, Marty McFly için dublaj işiyle meşgul olmadığı zaman Tanner drift denilen bir motor spor türünde yarışır.
Cuando no está ocupado haciendo de especialista para Marty McFly, Tanner compite en una modalidad de deporte de motor llamada drifting.
Onu moron şampiyonu yapan iki kez drift şampiyonluğu.
Bueno, él es bicampeón del mundo de drifting, eso le convierte en el campeón de los idiotas.
Yanlama yapıyorsanız bunlardan birini isteyeceksiniz.
Si vas a hacer drifting probablemente querrás uno de estos
Yanlamaydı arkadaşım.
Eso era drifting, amigo mío.
Tanner tüm yanlama tarihini bize anlatması, gerekiyormuş gibi hissediyordu. Mesela vahşi sürüş tarzıyla Japon sürücüler tarafından 70'li yıllarda nasıl başladığını. Ve günümüzde nasıl popüler olduğunu.
Tanner creyó necesario impartirnos la historia completa del drifting, como sus comienzos en los 70 a manos de un piloto japonés con un estilo salvaje y cómo se ha vuelto tan popular hoy en día.
Biliyorsun, yanlama tarz gibi bir şeydir.
¿ Sabéis? , el drifting es algo estiloso.
- Sen yanlamanın Brian Boitano'susun. - İşte bu.
Eres el Brian Boitano del drifting.
Adam ve Rutledge'yi herhangi bir yanlama yarışında gözlerim kapalı yenebilirdim.
Podría derrotar a Adam y a Rutledge en cualquier reto de drifting con los ojos cerrados.
- Tanner Foust, profesyonel yanlamacı... - "Beni araba tutar."
Tanner Foust, piloto de drifting profesional : "Me mareo en coche".
Ama yanlama yarışmasına başlamadan önce... Tanner'in Brian'a araba kullanmasını öğretmesi için en azından bir şans vermenin doğru olduğunu düşündük.
Pero antes de empezar la competición de drifting, pensamos que era justo darle una oportunidad a Tanner para enseñarle a conducir a Brian.
Nash Tanner'la yürümekle meşgulken biz de yanlama sporu denen bu şeyde ne bulduğunu anlamaya çalıştık. Kendine bak!
Mientras Nash estaba ocupado paseando a Tanner, intentábamos imaginar qué es lo que ve en este llamado deporte del drifting. ¡ Mírate!
Facebook sayfamı güncelledim yanlama yarışmasında Tanner Foust'u bozguna uğrattığımı yazdım.
Actualicé mi estado en Facebook, diciendo que iba a noquear a Tanner Foust en una competición de drifting.
Rutledge ve ben bir yanlama yarışmasında Tanner'a meydan okuduk. Kazandığımızdan emin olmak için ona tamamen kör olan bir şoför partner vermiştik.
Rutledge y yo hemos retado a Tanner a una competición de drifting y para asegurarnos de que vencíamos le habíamos asignado un compañero conductor que era completamente ciego.
Yanlama yarışmasında 3 bölüm vardı... El freniyle park etme... Çörekler...
Había tres pruebas en nuestra competición de drifting... aparcamiento con freno de mano... donuts... y el primer evento, el burnout.
Yanlamanın, paten yapmak gibi olduğunu sanırdım.
Suponía que el drifting era como el patinaje artístico.
Çünkü eğer o kazanırsa bunun anlamı, son yanlama yarışmasında bu kör adam, sizi duman etti demektir.
Porque si él gana esto, significa que, en la competición de drifting, habéis sido derrotados por un tio ciego.
Yani ben şimdi "Top Gear" yanlama şampiyonuyum. Sanırım New York taksi sürücü ehliyetine başvuru yapmak kolay olacak.
Bueno, ahora que soy el campeón de drifting de Top Gear, pienso que solicitar una licencia de taxista en Nueva York será fácil.
Bugün, onlara sandıklarından daha fazlasını yapabileceklerini göstermeyi amaçlıyorum.
- Do you ever feel \ ¿ Alguna vez te has sentido - like a plastic bag, / como una bolsa de plástico drifting through the wind \ Que vuela a la deriva del viento wanting to start again?
Karşınızda Hank Williams ve Aylak Kovboylar.
Les habla Hank Williams y los Drifting Cowboys.
LOVESİCK BLUES Hank Williams ve Aylak Kovboylar
LOVESICK BLUES Hank Williams y sus Drifting Cowboys
- HANK WİLLİAMS ve AYLAK KOVBOYLAR
- HANK WILLIAMS y los DRIFTING COWBOYS
"Bloodless limbs, my body is drifting aimlessly."
"Miembros sin sangre, mi cuerpo está a la deriva sin rumbo".
İkinci olarak, sürüklenmeyi anlamak istiyorsan,
Segundo, porque si quieres comprender al drifting...
Sürüklenen bir Kung Fu Panda,
Un Kung Fu Panda del drifting
Sadakat, sadakat, sürüklenme.
Lealtad, fidelidad, drifting
Sürükleyici bir yarışmaya katılmak
Participara en un concurso de drifting
Kaybedilen bir yarışmada,
Bueno, en una competencia de drifting...
Sürüklenmenin ana konusu, yargılanmış bir spordur,
Lo principal sobre el drifting es que es un deporte con jueces
İşte başlıyoruz. İlköğretim Conor'la sürükleniyor.
Aquí vamos, drifting de escuela primaria con Conor
Sanki bir deste lastik kokusuna benziyor ama bunu doğru yapmak son derece hassasiyet gerektirir.
Pero el drifting requiere años de perfeccionamiento.