Drogo translate Spanish
242 parallel translation
21 gündür temizim.
Hace 21 días que no me drogo.
Teğmen Drogo, efendim.
Lugarteniente Drogo, Sr.
- Teğmen Drogo.
- Lugarteniente Drogo.
Kalenin ilerisinde bir çöl vardır, Teğmen Drogo... Çölden sonra da... Hiçbir şey.
Más allá del fuerte hay un desierto... y después... nada.
Teğmen Drogo.
Soy el Teniente Drogo.
Ben de Drogo, efendim.
Teniente Drogo.
Benimle gel, Teğmen Drogo.
Venga, Teniente Drogo.
Albay, Teğmen Drogoyla tanışın.
Coronel, Le presento al Teniente Drogo.
İyi akşamlar, Teğmen Drogo.
Buenas noches, Teniente Drogo.
Bu kişi Teğmen Drogo.
Él es el Teniente Drogo.
Gel, Drogo.
Venga, Drogo.
Teğmen Drogo, Efendim. Kendisi bu sabah geldi.
El Teniente Drogo, Sr. Llegó esta mañana.
Piyade Teğmen Jean Baptiste Drogo, emrinizde.
Jean Baptiste Drogo, Lugarteniente de infantería, a sus órdenes.
İyi akşamlar, Teğmen Drogo.
Buenas noches, Sr. Drogo.
- İyi akşamlar, Teğmen Drogo.
- Buenas noches, Sr. Drogo.
Teğmen Drogo...
Teniente Drogo...
- Bu kişi de Teğmen Drogo.
- Teniente Drogo.
Teğmen Drogo garnizonun en iyi subaylarından biridir.
El Teniente Drogo es uno de los mejores oficiales.
Şu asker var ya... Atı Bastiano'ya getiren hani... Hatırladın mı, Drogo?
El soldado, Teniente... que trajo el caballo a la fortaleza ¿ lo recuerda?
Hoşça kal, Drogo.
Adiós, Drogo.
Keşke ben de seninle gelebilseydim, Drogo,... Amerling'in ailesine, annesine söyleyebilmek için.
Me gustaria ir con Ud.. Vea a la familia de Amerling, dígale a su madre...
Geri dönecek misin, Drogo?
¿ Volverá a la fortaleza, Drogo?
Teğmen Drogo, General'in sağ kolu...
Teniente Drogo, el General lo espera.
Teğmen Drogo, sayın General.
Teniente Drogo, General.
- Drogo.
- Drogo.
- Drogo!
- ¡ Drogo!
Drogo! Dönmüşsün?
Drogo ¿ Regresó?
Seninle bir daha karşılaşamayacağımızdan korkuyordum, Drogo.
No esperaba tener el placer de volver a verlo.
Şimdi izin verirsen, yapacak daha bir sürü işim var.
Excúseme Drogo, aún tengo tanto que hacer...
Tebrikler, Drogo.
Felicitaciones.
Kararımı verdim, Drogo.
Eso haré, Capitán.
Bir yere gittiğim yok, Drogo.
Ninguno, Drogo.
- Emirler böyle, Drogo.
- Me lo ordenaron.
Muhtemelen haklısın, Drogo.
Probablemente si.
Her yerde seni arıyordum, Drogo.
Drogo, estaba examinando.
Drogo, neyin var?
Drogo, ¿ qué haces?
- Kes şunu, Drogo!
- Basta, contrólese!
Drogo!
¡ Drogo!
Zamanını o palyaço ve bağımlı Rico'yla harcama.
No pierda el tiempo con el payaso y el drogo Rico.
Uyuşturucu kullanmam.
No me drogo.
Merkez yöneticisi? ...
El director del Centro de Drogo...
Asla bir eroinmana güvenme.
Nunca confíes en un drogo.
Eğer enjektörü batırırsam, kiminle konuştuğunu anlarsın.
Y si te drogo, sabrás con quién estás hablando.
O yılan mı verdi bunu sana?
Ese asqueroso te drogo...
Şu Doper Greg denen elemanı hatırlıyor musun?
¿ Se acuerdan de Drogo Greg?
Öte yandan, uyuşturucu müptelalığını 9-5 arası çalışılan bir iş gibi görmelisiniz.
Al fin y al cabo, el trabajo de un drogo es otro empleo de 9 a 5.
En azından gardırop ucubesi değilim, değil mi?
Al menos, no me drogo en secreto, ¿ verdad?
Neden birdenbire... durduk yerde uyuşturucu kullanıp her şeyimi tehlikeye atayım?
Que de repente de la nada, me drogo porque sí.
"Delikten" çıktığımdan beri temizim.
No me drogo desde que estuve en el hoyo.
Evet.
Sí, ya no me drogo.
Ben genelde bütün işlerimi hallettikten sonra geceleyin demlenirim.
Yo me drogo en la noche, cuando ya terminé con mis negocios.