Ducky translate Spanish
951 parallel translation
Ördek.
Ducky.
Oh, haydi. Kes şunu, Ducky. Boş laflar için zamanımız yok.
Corrase anciana, no tenemos tiempo para perder en palabrerías.
İyi geceler, Ducky.
¡ Buenas noches vieja!
Ducky Boys lar!
Los Ducky!
Kahretsin Ducky Boyslar burada.
Mierda, Son los Ducky.
- Ne? Ducky Boyslar.
Los Ducky.
Ducky Boyslar.
Los Ducky.
Bana 50 papel borcu olan, Ducky Hedges misin?
¿ Es usted de los setos Ducky que me debe 50 dólares?
Ducky!
Patito!
- Ducky ile konuştun mu?
- ¿ Has hablado con Ducky?
Ducky iş üstünde, karınızın peşinde.
Ducky los sigue. Va detrás de ella.
Ducky'i telsizden bul.
Comunícate con Ducky.
Ducky bunu söylediğinde çeneni kapatacaksın.
Cuando Ducky dice eso, significa "cállate".
Benim ki Ducky.
El mio es Patito.
Ducky!
¡ Patito!
Ducky kokusu.
Patito.
Ducky, Spike, çıkın oradan!
Patito, Puas, ¡ Salgan de ahí!
Ducky, Petrie'yi ağaçlara doğru itele.
Patito, empuja a Petri hasta las ramas.
Ducky, Petrie, aşağı gelin!
¡ Patito, Petri, vengan!
Cera, Ducky, Spike!
¡ Whoa! Oh, ¡ Cera, Patito, Puas!
İmdat, Ducky!
Ayuda, Patito!
Petrie, Spike, Ducky, İmdat!
Petrie, Puas, Patito, ¡ ayuda!
Cera, Spike, Ducky, Petrie, işte burada!
¡ Cera, Puas, Patito, Petri, vengan!
Yani vakvak, ördek demek.
Así que cuá-cuá significa fenomenal. ( duck = pato ducky = fenomenal )
Yani oraya vakvak ördek de diyebilirsin.
Hasta se puede decir cuá-cuá ducky.
Doğum günün gibi yaparsın. Sana bir Chucky ördeği alırız.
Puedes fingir que es tu cumpleaños Y te traemos a un Chuck E. Ducky.
Ducky, bugün 1 metre uçtun!
¡ Ducky, hoy has levantado las patas!
O da sen değilsin Ducky.
Y no eres tú.
Bunu Ducky sana gönderdi.
Esto te lo mandó Ducky.
Biliyorsun, sonunda Ducky'ye her şeyi anlatacaksın.
Le dirás todo a Ducky, con el tiempo. Todos lo hacen, ya sabes.
Ducky'yi aradın mı?
- ¿ Has llamado a Ducky?
Ducky?
- ¿ Ducky?
- Ducky anlamıyorum.
Ducky... No te sigo.
- Ducky bu çatlak çok ağrı yapar mı?
Ducky, ¿ Crees que esa fractura le dolería mucho?
- Ducky'den.
Ducky.
Ducky!
Ducky.
- Ducky'yi beklememiz gerekmiyor mu?
Pero ¿ no debemos esperar a Ducky?
Ducky bizimle konuşmak istiyor.
Ducky quiere hablarnos.
Nazır geldiği zaman kabızlıktan şikâyet ediyordu, ilaç verdiler.
Es sólo sexo, Ducky. - ¿ Sólo sexo? - Sí.
Ducky üç cesedi inceliyor, Abby de parayı kurutuyor.
Ducky está haciendo las autopsias... -... y Abby está secando el dinero.
Ducky'yle Jackson da geliyor.
Sí. Ducky y Jackson están en camino.
- Günaydın çocuklar.
- Buenos días, muchachos. - ¿ Dónde está Ducky?
Ducky'yi sen al.
Recoge a Ducky.
Ducky, Yüzbaşı Shilz'in ne kadar zamanda mumyalaştığını mı hesapladı?
¿ Ducky dedujo el tiempo en que se momificó el teniente Schilz?
Ducky, adama öldükten sonra ne olduğuyla ilgilenmiyorum.
Ducky, no me interesa qué le pasó después de morir.
- Ducky, genç yüzbaşı nasıl ölmüş?
Ducky, ¿ cómo murió nuestro joven Teniente?
Bazı bölgeler Ducky'nin küçük kırıklarına benziyor
La misma zona de las fisuras de Ducky.
Bana gelmeden önce Ducky'ye mi gittin?
¿ Habló primero con Ducky?
- Artık Ducky'le konuşabilir miyim?
- ¿ Puedo hablar con Ducky ahora?
Ducky geldi.
Ducky está aquí.
- Ducky nerede?
- Aquí, Jethro.