Dönor translate Spanish
583 parallel translation
bir dönor bulmamız gerekiyor. Liste her saat değişiyor.
Está en una lista prioritaria, pero necesitamos un donante en el momento adecuado.
İsviçreli dönor öldü.
El donante ha muerto hace 10 minutos.
O hastanın donör partneri de kabul etti.
Y socio donante de ese paciente también ha dado su consentimiento.
- Larry donör buldular.
Encontraron un donante.
Uygun donör domino zincirinde bulundu.
El donante derecha entró para activar la cadena de dominó.
Kadavra donör.
Es el donante cadavérico.
Bir bitkiden kesilen ve nakledilen parça donör bitkinin tıpatıp aynısı olarak büyüdü.
El esqueje de una planta una vez tratado se convertía en un duplicado exacto de la planta donante.
Daha sonra donör hücrenin çekirdeğine aşılıyoruz Ki bu kan örneğinden ya da deri parçasından alınabilir.
Luego se implanta el núcleo de la célula del donante que podemos obtener de una muestra de sangre o de un trozo de su piel.
Donör hücreyi yumurtaya aşılayabilmek.
Introducir la célula del donante en el huevo.
Doctor Bruckner,..... klonlanan kişi,..... donör.
Doctor Bruckner el ser que se reproduce el donante...
Bir donör buldular. Mükemmel uyum sağladı.
Encontraron un donante que era compatible.
Donör, Jane Doe ile belirgin anormallikler göstermemiştir.
Era una donante anónima sin anomalías aparentes.
"Bak, Dan işte aradığımız kalın bağırsak boş ver oksijeni falan bu adam bir donör."
"¡ Mira, Dan! ¡ Aquí tenemos el intestino grueso que estábamos buscando!" " ¡ Olvida el oxígeno!
Sağlıklı bir donör göz buldum az önce.
Acabamos de recibir un ojo de un donante muy saludable.
Uyum sağlayabilecek bir donör bulmayı umarım.
- No sé si habra donantes compatibles.
Donör olamayacağım konusunda beni uyarmışlardı.
Me dijeron que nunca donara sangre.
Uygun donör bulmak için kanında kimyasal analizler yapmıştım.
Estuve analizando su sangre para encontrar un donante compatible.
Ancak ne yazık ki bir donör bulmamız çok düşük bir ihtimal.
Por desgracia, la búsqueda de un donante de bomba será casi imposible.
Ve bir şekilde, bir şekilde... Benim... oğlun için uygun donör olduğum anlaşıldı.
Y de algún modo de algún modo me han identificado como un donante compatible para tu hijo.
Peter Mccabe'in donör bağışı yapmayı düşündüğünü öğrendim ve bu konuda endişeliyim.
Me enteré que McCabe se negó a ser un donante y estoy preocupada.
Sanırım bir donör budum...
- Creo que encontramos un donante.
Uygun bir donör bulman gerek ve uzun bir hasta listesi var.
Necesitas un donante compatible. Y la lista de espera es de 1km de largo.
Ayni grupta hiç ölü donör yok.
No hay ningún donante muerto que coincida.
- O zaman yasayan bir donör kullaniriz.
- Entonces usaremos un donante vivo. - ¿ Qué?
Yani donör mü demek istiyorsun?
¿ Te refieres al donante?
Ha tabi, donör.
Sí, el donante.
Bir donör kabul ederken Doktorun kuralı budur.
Esa son la reglas del Doctor para aceptar una donación
Bir donör bulmaya gerek yok.
No necesitamos encontrar un donante.
Anlaşılan donör.
- Creo que es donante.
Zor anlar yaşadığınızı biliyorum. Donör kartı bulduk.
Sé que esto es muy duro, pero encontramos una tarjeta de donante.
Donör aramaya başlamalıyız.
Tenemos que buscar un donante.
Donör?
¿ Un donante?
Grunschlk. Sen.. bu zavallı yaratıkları donör olarak kullanıyorsun!
Grunchlk, tu... usaste a esos probres seres como donantes
Tabii eğer Grunschlk onu bir donör olarak kullanmak istemiyorsa.
A menos que Grunchlk estuviera intentando quedarselo como donante
İstersen sana donör bulması için bir genetik danışmanı da ayarlayabilirim ama aklında biri varsa.
Puedo ofrecerle asesoramiento genético para encontrar un donante anónimo si es lo que prefiere a menos que ya tenga a alguien en mente.
Senine görüşüp donör prosedüründen geçmeni isteyeceklerdir.
Supongo que querrá reunirse contigo y pasar por el, eh, el procedimiento de donación.
Donör nerede?
2 1 5.
donor'un ailesini acilen görmemiz lazım
Necesitamos ver urgentemente a la familia de la donante.
İki donör de aynı türden mi?
Los dos donantes están relacionados.
İkincil donör?
Donante menor?
Birincil donör?
Donante mayor?
Birincil donör hala açıklanamadı.
El donante principal todavía es desconocido.
Donör mü?
- ¿ Donante?
Bir donör, onaylanmış, kayıtlı.
Un donante, certificado y registrado.
Tek sorun, dokusu uyan donör kalp bulmak.
Ahora es cuestión de esperar un corazón compatible.
Bir mucize sayesinde, Bori'ye uygun bir donör bulduk...
De milagro, hemos encontrado un donante para Bori...
Donör listesine giremez.
Ella nunca ha salido en la lista de donantes...
Kim o, donör mü?
¿ Quién es? ¿ La donante?
"Donör, izinli ziyaretler..." "... dışında çocuk üzerinde... " "... hakkı olmadığını kabul etmiştir.. "
El donante acuerda... sin derechos de paternidad... visitas estrictamente bajo permiso...
Tabii. Bebek yeterince büyüyünce de, ona benim'Donör'olduğumu söyleyeceksiniz.
Bien, seguro, cuando él o ella sea lo suficientemente mayor le podéis explicar que yo soy "el donante".
Herkes lütfen donör feragatname formunu imzalasın.
Por favor firmen sus documentos de renuncia al donante.