English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Earnest

Earnest translate Spanish

70 parallel translation
Affedersin. Zavallı, tâlihsiz polis memurumuzu düşünüyordum. Wilde'nin Dürüst Olmanın Önemi adlı oyunu aklıma geldi de bu çok kötü bir çizgi.
Discúlpeme, pensaba en nuestro desgraciado policía y la obra de Wilde, The Importance of Being Earnest, me vino a la mente en esa maravillosa y perversa línea.
Earnest Givens'ın "Electric Slide" ı gibi.
Electric Slide serio Givens.
- İyidir, Earnest
- ¿ Todo bien, Earnest?
Earnest, hemen buraya gel!
¡ Earnest! ¡ Vuelve aquí ya!
Noldu, Earnest? - Kanala gidip sıçan kuyruğu toplayacakmış.
- Va a coger rabos de rata.
Hadi Earnest, at şu topu.
Vamos, Earnest, pásala.
Earnest!
¡ ¿ Earnest? !
Earnest!
¡ Earnest!
- Earnest!
- ¡ Earnest!
Earnest, bak elimde ne var!
¡ Earnest, mira lo que tengo!
Earnest, çok güzel bir konuşmaydı.
Sinceramente, fue un discurso maravilloso.
Kardeşim Ernest'in müsrif alışkanlıkları yine başıma iş açtı.
Una vez más los derrochadores hábitos de mi hermano Earnest... me apartan de mis deberes aquí.
Ernest.
¡ Earnest!
Sevgili Ernest! Seni şehre hangi rüzgar attı?
- ¿ Cómo ha estado, mi querido Earnest?
- Ayrıca senin adın Jack değil, Ernest.
Además, de ningún modo su nombre es Jack... es Earnest.
"Bay Ernest Worthing, B4, Albany."
Aquí está una de ellas. "Sr. Earnest Worthing, B.4, El Albany".
Şey şehirde adım Ernest, kasabada Jack. O sigara tabakası bana kasabada verilmişti.
Bueno, es Earnest en la ciudad y Jack en el campo... y la cigarrera me fue dada en el campo.
Ernest adında çok yararlı bir küçük kardeş icat ettin. Böylece istediğin sıklıkta şehre gelebilecektin.
Ha inventado un muy provechoso hermano menor... llamado Earnest para así ser capaz... de venir a la ciudad tan seguido como desee.
Aksine Augusta Teyze,... ömrümde ilk kez ciddi olmanın hayati öneminin farkına vardım.
Por el contrario, Tía Augusta. No me he dado cuenta por primera vez en mi vida... de la vital importancia que tiene ser serio. ( "earnest" )
Rahatla Earnest McPhee. Bence gerçekten bir içkiye ihtiyacın var.
Bébete un barril de Earnest, McPhee.
Dedektif Müfettiş Earnest Webster...
Detective Inspector Earnest Webster,
Vasiyetinde her şeyini köpekleri Ernest ve Julio'ya bıraksa şaşırmam.
No me sorprendería si les heredara todo a Earnest y Julio en su testamento.
Son Macera "filmindeki dalkavuk şeyh de" Earnest in the Army " deki füze ateşleyen terörist, paragöz şeyh de buna örnektir.
Se ve al turbio Jeque adinerado dispuesto a cometer todo tipo de terrorismo y lanzar un misil en "Ernest en el Ejército".
Kızın babası Earnest Leonard.
Sí, su padre es Earnest Leonard.
Kusura bakma Earnest.
Uhm.. lo siento Jefe, me quedé dormido sin querer.
Siz, Earnest Johnson yasalara uygun olarak oyunuzu kullanacağınıza yemin ediyor musunuz?
¿ Jura usted, Earnest Johnson... volver a emitir su voto bajo el espíritu de la ley?
Earnest Johnson!
¡ Ok, vamos! ¡ Earnest Johnson!
Earnest Johnson birkaç dakika önce ortaya çıktı.
Earnest Johnson hizo su aparición hace unos momentos.
Bay Landry, tam olarak ne zamandır Earnest Johnson'ı tanıyorsunuz?
Y, Sr. Landry, ¿ hace cuanto conoce a Earnest Johnson?
Earnest Johnson'ı mı?
¿ Earnest Johnson?
Hey Earnest!
¡ Hola, Earnest!
Yani Bud. Earnest Bud.
- ¿ Quiere decir, Bud?
Eminim ki Earnest pantolonuna doldurmuştur.
Bueno, estoy seguro... Earnest está... cagándose en sus pantalones.
Başımız dertte. Earnest Johnson hakkında herşeyi kurcalamanı istiyorum.
Estamos en problemas.Averigua todo lo que puedas de Earnest Johnson.
Yapılan düzenlemeye göre seçmen Earnest Johnson 10 gün içinde oyunu kullanacaktır.
El votante Earnest Johnson, está por este medio autorizado... para emitir su voto en diez días a partir de hoy.
Bahsi geçen seçmen Earnest Johnson, bugünden itibaren 10 gün içinde oyunu yeniden kullanma hakkına sahiptir. Hem eyalet hem de federal yasalara göre kendisine tebliğ edilmiştir.
El votante Earnest Johnson, está por este medio autorizado... en 10 días desde hoy, según notificación oficial... de las autoridades de Regulación Federal de ambos estados.
Earnest Johnson'ın ruhsal durumu nasıl?
¿ Cómo calificaría el estado de ánimo de Earnest Johnson?
Saygılarımla, Earnest Bud Johnson. "
Sinceramente, Earnest Bud Johnson. "
Yarın sabah Earnest Bud Johnson son oy kullanma kabinine yürüyecek ve seçimini yapacak.
Mañana en la mañana, Earnest Bud Johnson... entrará en la cabina electoral y escogerá.
Siyah renkli keşmir bir kazak giydim. Earnes Swen kotlar ve Pour La Victorie ayakkabılar.
Llevaba un suéter estilo antiguo de cachemira negro jeans marca Earnest Sewn y botas de Pour la Victoire.
Earnest Sewn marka kot pantolon giymiş genç bir JR Ewing gibi.
Imagínatelo como un joven J.R. Ewing con pantalones de Earnest Sewn.
Demek Earnest Boozell bu.
Entonces ese es Earnest Boozell, ¿ eh?
Earnest Boozell'a.
Earnest Boozell.
Yarın ki seçmelerin senaryoları hazır. "The Importance of Being Earnest." oyununu sahnelediğiniz için çok heyecanlıyım.
Tengo todos los guiones listos para las audiciones de mañana tengo que decirte que estoy muy emocionada de que estén haciendo "The Importance of Being Earnest".
The Importance of Earnest ya da öyle bir şey.
"The Importance of Earnest" o algo así.
- Ne için Earnest?
- ¿ Para qué?
- Ernest değil, adım Jack.
No es Earnest, es Jack.
Bana adının Ernest olduğunu söyledin. Ben de seni herkese Ernest diye tanıştırdım.
Siempre me ha dicho que era Earnest.
Adının Ernest olmadığını söylemen son derece saçma.
Le presenté a todos como Earnest.
Kartında bile yazıyor.
Es totalmente absurdo que diga que su nombre no es Earnest.
Ernest adında.
Ah, con el nombre de Earnest.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]