Ederim translate Spanish
179,235 parallel translation
- Bilim adamlarından nefret ederim.
Odio a los científicos.
Çok teşekkür ederim.
Gracias... muchas gracias.
Teşekkür ederim.
Gracias.
Yemin ederim yanımdaydı ben...
Juro que las tenia cerca de mí cuando...
Tebrik ederim.
Felicidades.
- Yemin ederim on yaş genç hissettim.
Te lo juro, me siento diez años más joven.
Tabii bazen tek tük kaçak teslim ederim.
Claro, dejo salir al cazador de vez en cuando.
Rica ederim, pislik.
De nada, capullo.
Teşekkür ederim, Ilene.
Gracias, Ilene.
Ben teşekkür ederim.
Gracias a usted.
Taşımanda yardım ederim.
Te ayudaré a cargar con ella.
Teşekkür ederim... Alicia'yı kurtardığın için.
Gracias... por salvar a Alicia.
Uyarı için teşekkür ederim.
Gracias por el aviso.
- Bana yardım ederseniz size yardım ederim.
Ayúdenme y les diré.
Nadiren kiliseye giderim, ama hep dua ederim.
Casi nunca voy a la iglesia, pero siempre rezo.
- Yemin ederim öyle değil. - Bay Axelrod'a tuzak kuran sen değilsen sana tuzak kuran kim? - Hiç kimse.
Al llegar a tu casa de campo esta noche ve por un baño de vapor.
Ama sizi temin ederim ki sıra dışı bir şey olmadı.
Si Chuck está en crisis, y lo escondes debido a alguna especie de código eso no ayudará a nadie.
"Onlar, onların" ve "onları" zamirlerini kullanmayı tercih ederim... Ne zamandır buradasın?
Mis pronombres son de género neutro.
Böyle şeylerden nefret ederim.
Odio estas cosas.
Savcı bey, yemin ederim ki yemek yapmaktan muhasebe kayıtlarıyla oynayamıyorum.
Señor fiscal le juro, estoy muy ocupado cocinando para alterar mis cuentas.
Hayır, teşekkür ederim.
No, gracias.
Hayır, teşekkür ederim.
No, gracias. No lo tengo.
Bunu yapmak için dışarıya gitmemiştim, yemin ederim.
No salí para hacer eso, lo juro.
Saldırı aldığımızda yaşlılarla durmak yerine... askerlere yardım etmeyi tercih ederim.
Prefiero apoyar a la milicia cuando seamos atacados que quedarme en la retaguardia con los viejos.
O orospu çocuğuyla anlaşmak yerine ölmeyi tercih ederim.
Preferiría estar muerto que hacer concesiones a ese hijo de puta.
Nereden geliyorsan, oraya geri dönmeni tavsiye ederim.
Te sugiero que regreses de donde viniste.
Benim ev sahipliğimi sevmemiş olabilirsin... ama sana temin ederim... onlardan daha iyiyimdir.
Tal vez no te guste mi hospitalidad, pero te garantizo que la encontrarás mejor que la de ellos.
Teşekkür ederim.
Me alegro.
Uykusunda koşan bir köpek kadar değil ama idare ederim.
No tan mono como un perro corriendo dormido, pero estoy bien.
Teşekkür ederim.
Gracias. Claro.
Şikâyet ederim ama pes etmem.
Me quejo, pero no abandono.
Yemin ederim, gözlerimi açtığımda "Çığlık" maskesi takmış olursan ciddi anlamda altıma kaçırırım.
Les juro por Dios, si abro los ojos y tienes esa máscara de Scream... Literalmente m e voy a orinar.
♪ Eğer bir zorba kaba olmaya başlarsa... ♪ ♪ Her zaman müdahale ederim. ♪ ♪ Çünkü nazik ve arkadaşçıl olmak... ♪
â ™ ª Si un abusador esta haciendo maldades... â ™ ª â ™ ª Siempre intervendré â ™ ª â ™ ª porque ser bueno y amigable â ™ ª â ™ ª es parte de mi rutina diaria â ™ ª
Teşekkür ederim!
¡ Gracias!
- Zombi. Müthiş bir şey, yemin ederim.
- Un zombi, es guay, lo juro.
Donny, rica ederim, bırak Anayasa...
Donny, deja que la Constitución...
Yemin ederim!
- Lo juro.
- Yemin ederim beni sevdiğini söylüyor.
- ¡ Lo juro! Dice que me ama. - Claro que lo haría.
Yemin ederim.
Lo juro.
- Son kez olmayacağını da garanti ederim.
Y garantizo que no será la última.
Seni kılıçla görmeyi tercih ederim.
Creo que te prefiero con una espada.
- Teşekkür ederim.
Gracias.
Hayır, Peder yemin ederim sana gülmüyorum.
No, padre, lo juro, no me rio de usted.
Sigefrid'in kardeşi Erik'e hizmet ederim.
Sirvo a Erik, el hermano de Sigefrid.
Dolayısıyla buraya geldiğiniz için teşekkür ederim Bebbanburglu Uhtred.
Así que le agradezco por estar aquí, Uhtred de Bebbanburg.
Savaşabilirim, çalışabilirim, size hizmet ederim Lordum.
¡ Puedo luchar, puedo trabajar, puedo servirle, señor!
Birlikte olduğunuzda, asla ayrılmayacağınıza ve karı koca olarak bağlandığınıza şahitlik ederim.
Soy testigo. Están juntos, para nunca separarse, unidos como marido y su mujer.
Duayı ben ederim.
Yo diré una oración.
Ama yemin ederim ki ruhunuz güçsüzleşmedi.
Pero, juro, que su alma no ha menguado.
Rica ederim.
Y sois bienvenidos.
Nezaketiniz için teşekkür ederim.
Gracias por su amabilidad.