Eichorst translate Spanish
45 parallel translation
Bay Eichorst.
Herr Eichorst.
Bay Fitzwilliam, Bay Eichorst geldiğine göre misafirimizi içeri alır mısın?
Señor Fitzwilliam, ya que el señor Eichorst está aquí, ¿ hará pasar a nuestro invitado?
Eichorst bana neler olduğunu biliyor mu?
¿ Sabe Eichorst lo que me está pasando?
Eichorst...
Eichorst...
- Thomas Eichorst.
Thomas Eichhorst.
Eichorst, artık birbirimize adımızla hitap ettiğimizi fark etmemiştim.
Oh, Eichhorst, no era consciente de que usábamos el nombre de pila.
Eichorst'un nereye gittiğini gördün mü? Hayır.
¿ Has visto a dónde ha ido Eichhorst?
Evet Bay Eichorst.
Sí, Herr Eichhorst.
Eichorst, artık birbirimize adımızla hitap ettiğimizi fark etmemiştim.
Eichhorst, no sabía que ya nos tuteábamos.
Eichorst'un nereye gittiğini gördün mü? Hayır.
¿ Viste por dónde se fue Eichhorst?
Eichorst uzun zamandır böylesi bir acıyı tatmamıştır.
Han pasado muchos años desde que Eichhorst probó tanto dolor.
- Eichorst gibi mi?
¿ Como Eichhorst?
Eichorst da o seçilmişlerden biri.
Eichhorst es uno de los elegidos.
Eichorst!
¡ Eichhorst!
Eichorst!
¡ No! ¡ Eichhorst!
Eichorst'u ara.
Contacta a Eichhorst.
Eichorst ve onun türü ortaya çıktığında seni manipüle edenlerin, fikrini değiştirenlerin onlar olduğunu söylüyordum kendime.
Entonces Eichhorst y su calaña aparecieron, y me dije a mí mismo que eran ellos, manipulándolo, cambiando su juicio.
Bu benim bir iş arkadaşım, Thomas Eichorst.
Les presento a mi colega, Thomas Eichhorst.
Alakası yok Bay Eichorst.
Para nada, Herr Eichhorst.
- Adım Thomas Eichorst.
- Me llamo Thomas Eichorst.
Seni temin ederim ki Eichorst, düellomuz gümüşle son bulacak.
Te aseguro, Eichorst que nuestro duelo acabará con una transacción en plata.
Rezillik abidesisin Eichhorst.
Eres una criatura miserable, Eichorst.
Öğleden sonra Bay Eichorst.
Herr Eichorst, en la tarde.
- Bu işte Eichorst'un bir parmağı olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que Eichorst tenga algo que ver?
Planların üzerinden Eichorst ile geçerken odadan çıkmamı istediler.
Cuando discutía los planes con Eichhorst, me pedía que saliera de la habitación.
Eichorst.
Eichhorst.
Hayir, burada kalacagiz. Eichorst benim için gelecek.
No, deberíamos quedarnos aquí, Eichorst vendrá por mí.
- Eichorst.
- Eichorst.
Eichorst'u yakalamak için Fet'in yerine gitti.
Está volviendo a lo de Fet para atrapar a Eichorst.
Tam bir gizemimdir Bay Eichorst.
Soy un misterio para mí misma, Sr. Eichorst.
Benim adım Thomas Eichorst.
Mi nombre es Thomas Eichorst.
Thomas Eichrost'u bulmayı bekliyordum.
Esperaba ver a Thomas Eichorst.
- Bay Eichorst bulunduğu yeri gizli tutar.
El Sr. Eichorst mantiene en secreto su paradero.
Bay Eichorst ve benim sana bir hediyemiz var.
El Sr. Eichorst y yo tenemos algo para ti.
Alakası yok Bay Eichorst.
- Para nada, Herr Eichhorst.
En sonunda uykuya daldığımda... Rüyamda kendimi Eichorst'un zindanında boynumdan zincirlenmiş bir şekilde görüyorum.
Ahí, cuando finalmente me duermo acabo soñando con la mazmorra de Eichorst y estoy encadenada por el cuello.
Başüstüne, Bay Eichhorst.
¿ Qué le sucedió? En seguida, señor Eichorst.
Bay Eichhorst? Onun nesi var?
Señor Eichorst ¿ qué hay de ella?
Yüzünü görmektense hayali bir yılan yüzünü görmeyi yeğlerim, Eichhorst.
Preferiría que una serpiente imaginaria me atacara a ver tu rostro, Eichorst.
Görüşeceğiz cehennemde, Eichhorst.
Te veré en el infierno, Eichorst.
Seni ruhsuz bir asalak gibi ölüme terk edeceğim Eichorst.
Te liberaré, Eichorst, para que mueras...
Bay Eichorst.
- Herr Eichorst. GRUPO STONEHEART, CALLE 156 Y 57 °, OESTE, MANHATTAN
Bay Eichorst?
¿ Sr. Eichorst?