English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Ejder

Ejder translate Spanish

1,323 parallel translation
Sonra Ejder Tekne Festivali geldi. Böreğin içine dalınca daha çok hindiyle karşılaştım.
Llegó el festival de la Barca del Dragón, cuando miré la comida... y encontré mas trozos de pavo...
Bir Ejder gemisi.
- Una nave. - Dragones.
Şimdi yada sonra, Midden ejder pisliklerinden kurtulacak.
Tarde o temprano, Midden será liberada de ustedes, bastardos Dragones.
Ejder Kadını kim çağırdı?
¿ Quién llamó a esa mujer?
Altın bir ejder arıyorum.
Estoy buscando un dragón de oro.
Kara Ejder, General Chang'ın da mensubu olduğu gizli bir tarikat.
El Dragón Negro es una secta a la que pertenece el General Tchang.
Yaşamında bir Kara Ejder var.
Hay un dragón negro en su vida.
Kıvrık bir Kara Ejder.
Un dragón negro retorcido.
Ve şimdi, hoşçakal... Unutma Corto, kıvrık bir Kara Ejder...
Y ahora, adiós... recuerde Corto, el dragón negro retorcido.
Kara Ejder?
¿ El Dragón Negro?
Bu Çindeki askeri bir tarikat... Aslında Kara Ejder aynı zamanda Amur Nehri anlamına da gelir.
Eso es una secta militar China sin embargo también simboliza al río Amur.
Ayrıca kıvrılan bir Kara Ejder'e dikkat etmemi de söyledi.
Él también dijo que debo prestar atención a un dragón negro retorcido.
Başka bir ejder.
Otro dragón.
Tıpkı ejder gibi, sürüngenler ve amfibilerin de eski çağlardan kalma görüntüleri vardır.
Como el dragón, reptiles y anfibios parecen primitivos, más apropiados para una era antigua.
Şimdiye kadar böylesine bir ejder avı daha önce hiç filme alınmadı.
Hasta ahora, nunca se ha filmado a un dragón cazando.
Ejder, kuytu yerlerden hedefini gözetliyor.
Los dragones acechan por los alrededores.
Ejder temkinli davranıyor.
El dragón es cauteloso.
Ejder, kaybetmiş gibi görünüyor.
Los dragones parecen haber fallado.
Yakın zamanlarda keşfedilen şu ki, ejder, tıpkı yılanlar gibi zehir üretiyorlar.
Un flamante descubrimiento revela que el dragón tiene veneno, como una serpiente.
10 büyük ejder, ziyafet için bir araya toplandı.
10 dragones grandes se han reunido para alimentarse.
4 gün süren bir ejder arama yolculuğuna çıktılar.
Llegaron a Komodo luego de un viaje de 4 días.
Sürüngenler konusunda uzman olan Kevin, ejder bölgesine geldiklerini biliyor.
Kevin, un experto en filmar reptiles, sabe que están en territorio de dragones.
Bu ejder çok da büyük sayılmaz.
Pero este dragón no es uno grande.
Bir hafta sonra bir şeyler değişiyor ve bir çift ejder görünüyor.
Luego de casi una semana, algo cambia y aparecen un par de dragones.
Bufaloyu takip ettik ve sanırım şimdi 6 ejder var.
Hemos seguido al búfalo y creo que hay ¿ 6 dragones?
Sayamadım bile. Sanırım 6 ejder de onu bizim gibi izliyor.
Ya he perdido la cuenta, creo que hay 6 dragones, en el lecho del río.
KARŞINIZDA BÜYÜK KIZIL EJDER
CONTEMPLAD A UN GRAN DRAGÓN ROJO
- Kızıl Ejder'in işareti.
- Marca el Dragón rojo.
- Kızıl Ejder. Doğru.
- El Dragón rojo, correcto.
Büyük Kızıl Ejder ve Güneşle Sarılmış Kadın
El gran dragón rojo y la mujer revestida con el sol
Ben Ejder'im, sen bana deli diyorsun!
¡ Yo soy el Dragón y usted me llama demente!
Hayranlık ve huşu içinde... Büyük Kızıl Ejder'in gücüne tanık oldum.
He visto... maravillado y sobrecogido la fuerza del Gran Dragón Rojo.
İnsan-ejder... çirkinliği güçle dönüşüyor.
El hombre-dragón, su fealdad transformada por el poder.
- "Ejder Kalesi" ndeki Chuck Norris'le kapışmasını bilir misin?
¿ Sabes que luchó contra Chuck Norris en "Operación Dragón", no?
- Chuck Norris'le "Ejder'in Dönüşü" ndeki kapışmasını izledim.
Lo he visto pelear con Chuck Norris en "El Furor del Dragón".
- Sen "Ejder Kalesi" nde Norris'le dövüştüğünü gördüğünü söyledin.
Pero habías dicho "Operación Dragón".
İkisinde de Bob Wall'la dövüşüyor. Fakat Norris sadece "Ejder'in Dönüşü" nde var.
Pelea contra Bob Wall en las dos, pero Norris sólo sale en "El Furor del Dragón".
- "Ejder'in Dönüşü"
- En "El Furor del Dragón"
Ninpou [Ninja Sanatı ] Rairyuu no Tatsumaki! [ Ejder Kasırgası]
Arte ninja Rairyuu no Tatsumaki ( Tornado relámpago de dragón )
* Ejder uçmuş 7 okyanusta, Kardeşlik sözü kalmış bağlılıkla. *
El Dragón vuela los siete mares Guardando la lealtad en la Hermandad
* Ejder uçmuş 7 okyanusta, Kardeşlik sözü kalmış bağlılıkla. *
El Dragón vuela los siete mares Guardando la lealtad en la Hermandad
- Ejder açığa çıktı.
El dragón se ha dejado ver.
- Senin ejder kadar uzun değil ama.
¡ No tanto como tu dragón!
Julie Cooper'a meydan okudun, ejder kadın, ama Dr. Kim'e kafa tutamıyorsun.
Fuiste paso a paso con Julie Cooper, la mujer dragón, pero no puedes con la Dra. Kim.
Yüzlerce adama eş buldum. Ama altın ejder bile sizin üçünüze sevgili bulamaz.
Le encontré esposas a cientos de hombres, pero ni el Dragón de Oro de la Unidad pudo buscarles pareja a ustedes tres.
Boş verin o ejder kadını.
Olvidemos a la señora del dragón.
Elbette önlemek istiyorum. Ama küçük bir ejder ne yapabilir?
Claro que quiero detenerlo, pero ¿ qué puede hacer un dragoncito?
İhtiyaç duyduğumuzda Ejder Birliği neden yardımcı olmaz?
¿ Dónde está el Dragón de la Unidad cuando hace falta?
Kahraman bir ejder bundan azını hak etmez.
¿ Un héroe dragón se merece menos que eso?
Ejder tekmesi.
Patada de dragón.
Bu ejder annen gibi birşey olmalı
El dragón se parecía a tu madre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]