English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Elemental

Elemental translate Spanish

473 parallel translation
Evet. Bu davranış meselesi değil, temel içgüdü meselesi.
No es una cuestión de conducta, sino de instinto elemental.
Daha ilkokulu bile bitirememiş.
Pero si ni siquiera terminó la escuela elemental.
Altı yaşındaki bir çocuk, beyaz düğmeleri siyahlardan ayırmak gibi basit bir şeyi bile yapamıyor.
Un niño de 6 años no supera una prueba elemental consistente en separar los botones blancos de los negros.
Anlaşılan siz İspanyollar, aşk gibi basit ve ilkel bir konuda fazlaca yaygaracısınız.
Evidentemente los españoles hacen un gran alboroto... de algo simple y elemental como el amor.
İlkelliği büyüleyici bir hale sokmak medeniyet belirtisidir.
Pero eso es la civilización. Disfrazar lo elemental con lo glamoroso.
- Tüm bunları çıkartınca sadece "gerçek" kalıyor.
¿ Y qué? Demuestra lo más elemental.
- Çok basit, sevgili Watson.
- Elemental, querido Watson.
"Cebir Prensipleri", "Ahlak Temeli", "Gramer".
"Principios del Algebra"... "Etica Elemental"... "Gramatica"...
Hipnoz ya da belkide çok daha basit bir şey.
Es hipnosis, o quizá algo más elemental.
- Patentim gayet basit.
- Mi patente es elemental...
- Hayır Toto. İngilizcesi orta karar da.
Su inglés es un poco elemental.
Sevgili dostum Dr. Tobel, o bizim en basit sorunumuz.
Un problema de la naturaleza más elemental, Dr. Tobel.
- Öyle olduğu aşikar, dostum Watson.
Elemental, querido Watson.
Öyle görünüyor Watson.
Elemental, querido Watson...
Basit, sevgili Watson.
- Elemental, querido Watson.
Basit bir örnek, sevgili Barham.
Elemental, mi querido amigo.
Temel noktalar, sevgili Watson.
Elemental, mi querido Watson.
Temel bilgiler, parmak izi yok.
- Elemental, no hay huellas.
Basit, dostum Watson.
Elemental, querido Watson.
Basit, benim sevgili Watson'um.
Elemental, querido Watson.
Basit, sevgili Watson.
¿ Cómo? Elemental, querido Watson.
Basit, sevgili Lestrade.
Elemental, querido Lestrade.
Yalnızca bir çıkarımdı. Ancak apaçıktı korkarım.
Ha sido una deducción y bastante elemental por cierto.
Basit, Sevgili Watson, her birinin hayatta olmaktan çok daha fazla ölüsü para ediyordu.
¿ Y qué es? - Elemental, querido Watson. Todos valían más vivos que muertos.
Evet elbette, oldukça açık.
- Tiene razón, elemental.
Basit, sevgili Lestrade.
- Elemental, querido Lestrade.
Basit, sevgili Charles, basit.
Elemental, querido Chalmers.
Basit, sevgili dostum, cinayeti çözmenin önde gelen ilkelerinden biri ne denli önemsiz de olsa asla hiçbir şeyi gözardı etmemektir.
- Elemental, querido amigo. Uno de los principios para resolver un crimen... es no pasar por alto ningún detalle, aunque parezca trivial.
- Temel dilbilgisi.
- Gramática elemental.
Gerçek ortada. Jake sen bir doktorsun.
La prueba más elemental.
Bu ıssız yerde en basit nezaketi bile kaybettik.
Hemos perdido la más elemental educación en esta tierra salvaje
Cevap oldukça basit sevgili müfettiş.
La solución es elemental.
O artık kullanılmayan bir terim. Korkarım ki bir zamanlar bilinçaltının ana temelini tanımlıyordu.
Es un término obsoleto... me temo, que se usó en una época para describir... la base elemental del subconsciente.
Çok basit, sevgili Watson.
Es elemental, mi querido Watson.
Ama bu ilham verici mısraların ona yaptığı tek şey'kapa çeneni'.
Intento sublimar el erotismo elemental de este ilota y lo único que le inspira toda esta belleza es "Cállate".
Temel psikiyatri.
Es psiquiatría elemental.
Bilimimin giriş becerisi.
El truco elemental de mi ciencia.
Basit ve eski model, ama iyi çalışır.
Elemental y arcaico, pero funciona.
Fazla bir şey yok. Sadece biraz fizik ve temel psikoloji bilmek yeter.
Sólo se necesita conocimiento de física y psicología elemental.
Ne yapmak istersin ki, babam sıradan bir insan, basit biri.
¿ Qué le vas a hacer? ¡ Papá es un ser simple, elemental!
Ama bu yaşam da, insana, günlük yaşamından tamamiyle sıyrılmasını şart koşar.
Pero esta vida presupone que se ha matado la vida muy cotidiana, la vida demasiado elemental.
- Bu çok temel bir gerçek.
- Es elemental.
Bay Worfshefski, birinci sınıfta birşeyler öğrenmiş olsaydın, ki ilkokul birinci sınıfından söz ediyorum, şu an birşeyler öğrenme gereksinimi duymazdın.
Sr. Worfshefski, si hubiera aprendido algo en su primera clase, y me refiero a la clase elemental, no se vería en la urgente necesidad de aprender ahora.
bin atalar şu jesti gördüler, ve asırlarında bu jest sadeleşti, bir kuşun uçuşu gibi, ilkel, bir dalganın hareketi gibi.
Mil antepasados han visto este gesto, y a través de los siglos se ha vuelto puro como el vuelo de un pájaro elemental como el movimiento de una ola.
Yavaş, yavaş geliyor.
Elemental, elemental.
Minoru Hiranaka ( Hanakawa İlköğretim Okulu, Hokkaido )
Minoru Hiranaka ( Escuela Elemental de Hanakawa, Hokkaido )
İlkokulda bir dahi gibiydim. Ama şimdi notlarım çok düştü ve unutkanlık başladı.
Yo era considerado un genio en la escuela elemental pero por su culpa, mis notas han empeorado mucho últimamente.
Gayet basit sevgili Bayan Eberli.
- Elemental, querida Srta. Averly. -
Basit, sevgili Watson.
Elemental, mi querido Watson.
Açık, sevgili Watson, çünkü Bay Davis yemekte değildi,
Elemental, querido Watson.
- Efendim?
ELEMENTAL.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]