Elimden gelen her şeyi yaptım translate Spanish
209 parallel translation
- Evet, şimdi... Elimden gelen her şeyi yaptım. Özellikle sanat alanında.
Bueno, traté de hacer lo
Elimden gelen her şeyi yaptım.
He hecho lo que he podido.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
He luchado con todo lo que he podido.
Onu takip ettim ve yakalamak için elimden gelen her şeyi yaptım, fakat onu yakalamayı başaramadım.
Lo perseguí e hice todo lo que pude para atraparlo, pero no lo conseguí.
Döndüğünüzü duyduğumda... emrinize girebilmek için elimden gelen her şeyi yaptım.
Cuando me enteré de que regresaría... moví cielo, mar y tierra para ser su piloto.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Hice todo lo que pude.
- Lazere elimden gelen her şeyi yaptım.
- ¡ Hice todo lo que pude con el láser!
Unutma Michio seni düzgün yetiştirmek için elimden gelen her şeyi yaptım.
No te olvides, Michio, hice todo lo humanamente posible para criarte apropiadamente.
Onlara karşı hiçbir şey hissetmememe rağmen elimden gelen her şeyi yaptım.
Lo he hecho lo mejor que he podido... a pesar de no sentir nada por ellos.
# Senin için elimden gelen her şeyi yaptım.
No, He hecho todo lo posible por ti,
Birlikte kalmamız için elimden gelen her şeyi yaptım.
Ya hice todo lo posible para que estemos juntos.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
He hecho todo lo posible.
Ben elimden gelen her şeyi yaptım.
Hice todo lo que pude.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Sólo puedo limpiar tus heridas.
Kocanız için elimden gelen her şeyi yaptım.
He hecho todo lo que he podido por su marido.
" Elimden gelen her şeyi yaptım ama olmadı.
" Hicimos todo lo que pudimos.
Buraya düşmemen için, elimden gelen her şeyi yaptım.
John, quiero que sepas que hice todo lo posible para sacarte de aquí.
Elimden gelen her şeyi yaptım, fakat boşuna çabaladığımı hissediyorum.
He hecho todo lo que he podido pero parece que es en vano.
Salvatore, senin için elimden gelen her şeyi yaptım.
Salvatore, He hecho todo lo que he podido, por ti.
Bu evliliğin yıkılmasını önlemek için elimden gelen her şeyi yaptım.
He intentado salvar nuestro matrimonio.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Sí, bueno, hice todo lo que pude.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Hice todo lo que pude para escaparme de esto.
Senin için elimden gelen her şeyi yaptım.
He hecho todo lo que puedo por ti.
Elimden gelen her şeyi yaptım mı?
¿ He hecho todo lo que podía?
Elimden gelen her şeyi yaptım fakat emir emirdir.
Hice todo Io que pude, pero las órdenes son órdenes.
Benim yerime Elim'in suçlanması için elimden gelen her şeyi yaptım.
Hice todo lo que pude para asegurarme de que acusaran a Elim en vez de a mi.
Hayatta tutmak için bir saatten fazla süreyle elimden gelen her şeyi yaptım.
Estuve una hora tratando de mantenerlo vivo...
Sana çekici görünmek için elimden gelen her şeyi yaptım.
He hecho todo lo que he podido para siempre serte atractiva.
Ondan önce annesinin, büyük annesinin olduğu gibi ve onu iyileştirmek için elimden gelen her şeyi yaptım.
Igual que su madre y su abuela e hice todo lo que pude, para que mejorara.
Elimden gelen her şeyi yaptım ama getirdikleri torbaları boşaltarak hayatımın 3 saatini çaldılar. Tamam.
Hice de todo, salvo revisarle los bolsillos buscando las 3 horas de mi vida que robaron.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Me he esforzado al máximo.
Ondan önce annesinin, büyük annesinin olduğu gibi ve onu iyileştirmek için elimden gelen her şeyi yaptım.
Como su madre y su abuela antes que ella, y yo probé todo lo que estaba en mi poder, Para hacer que mejorara.
Mutlu olasın diye, elimden gelen her şeyi yaptım.
Todo lo que pude para hacerte feliz.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Hice todo lo posible.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Lo traté todo y no pude.
Elimden gelen her şeyi yaptım! Yalancı!
- He hecho todo lo que he podido - ¡ Mentiroso!
Yemin ederim size elimden gelen her şeyi yaptım.
Les juro que he hecho todo lo posible.
Onlar için elimden gelen her şeyi yaptım.
Hice todo lo que pude por ellos.
Beni sevmesi için elimden gelen her şeyi yaptım. Hiçbiri işe yaramadı.
Hice todo lo que pude para caerle bien pero nada funcionó.
Sakin olun, elimden gelen her şeyi yaptım.
Cálmese ¿ sí? He hecho todo lo que podía.
Elimden gelen her şeyi yaptım.
Hice lo que pude.
Barışı korumak için elimden gelen her şeyi yaptım... Ve her şeyin yeniden eskisi gibi olmasını istedim.
Hice todo lo que pude para mantener la paz... y volvería a hacer lo mismo, una y otra vez.
Dr. Burke, onun bu davada tutuklanmaması için elimden gelen her şeyi yaptım.
Dra. Burke, he hecho lo que he podido por evitar que la acusaran.
- Elimden gelen her şeyi yaptım ama.
Hice lo que pude para evitarlo, papá, yo...
Elimden gelen her şeyi yaptım.
He hecho todo lo que he podido.
Mesele şu, Nagus, gouge maden alanında elimden gelen her şeyi yaptığımı hissediyorum.
No, Nagus. ¿ Viniste a ofrecerme tu apoyo?
Emri değiştirmek için elimden gelen her şeyi yaptım.
Tal vez exista una explicación más sencilla.
Onun düzgün bir DJ olabilmesi için elimden gelen bütün lanet olası şeyleri yaptım, her şeyi denedim ama o Tanrı'nın cezası o.. çocuğu
Intenté cada puta cosa que se me ocurrió para convertirlo en un locutor como Dios manda, - pero ese jodido hijo de perra... Les digo que...
Dominion ve Bajoran halkı arasındaki bağı güçlendirmek için elimden gelen her şeyi yaptığımın farkında mı?
¿ Tiene conocimiento de que estoy haciendo todo lo posible por reforzar los lazos entre el Dominio y los bajoranos?
Onu kurtarmak için elimden... gelen her şeyi yaptığıma inanmak zorundayım. Onu korumak, yarı yolda bırakmamış olmak için.
Tengo que creer que hice todo lo que podía para salvarlo, para traerlo a salvo, para no decepcionarlo.
Bunu yapan kadını bulmak için elimden gelen... her şeyi yaptığımı bilmeni isterim.
Quiero que sepas que estoy haciendo todo lo que puedo para encontrar a la mujer que hizo esto.