Eliza translate Spanish
887 parallel translation
Eliza Doolittle.
Elisa Doolittle.
- Yemin ederim ki, Eliza, seninle işim bitmeden önce, sokaklar senin aşkın yüzünden... kendini vuran adamlarla dopdolu olacak.
- Te aseguro, Elisa... que antes de que termine contigo, las calles estarán llenas de cadáveres de hombres... que se habrán matado por ti.
Var mı, Eliza?
¿ Los tienes, Elisa?
Dur, dur, dur, Eliza!
¡ Eh, eh. Elisa!
Buraya gel, Eliza.
Ven aquí, Elisa.
Bekle, dur, Eliza.
Vez aquí.
Çikolata al, Eliza.
Toma una chocolatina.
Güvenmenin şerefine ye, Eliza.
Como prueba de mi buena fe.
Bunlardan kutularca yiyeceksin, Eliza.
Tendrás muchas cajas de chocolatinas.
Şimdi beni dinle, Eliza.
Escúchame bien, Elisa.
- Eliza, uslu bir kız ol ve... - Hayır!
- Vamos, Elisa, pórtate bien...
Bayan Pearce, bu Eliza'nın babası.
Señora Pearce, es el padre de Elisa.
Peki Eliza benim için nedir?
¿ Y qué significa Elisa para mí?
Amacım zarar vermek değil, ama Eliza bu işten faydalanacaksa ben neden faydalanmayayım, ha?
Quizás le parezca inmoral, pero si va a sacar provecho de esto, yo también quiero.
Amanın, bu Eliza!
¡ Andá mi madre, si es Elisa!
Eliza'nın beynini düzeltmek istiyosanız, kendiniz yapın, patron.
Si quiere que Elisa aprenda, hágalo usted mismo.
Eliza, bu misketleri görüyor musun?
Bien, Elisa, ¿ ves estas tres canicas?
- Evet, zıplayacak, Eliza.
. - Y lo hará siempre, Elisa.
İyi değil, Eliza.
No está bien, Elisa.
- Sürekli Eliza'yla konuşuyoruz.
- Siempre estamos hablando de Elisa.
- Eliza'ya ders veriyoruz. - Eliza'yı giydiriyoruz.
- Enseñando a Elisa. - Vistiendo a Elisa. - ¿ Cómo?
Eliza.
¡ Elisa.
Eliza!
Elisa!
Eliza, sana bir şans daha vereyim mi?
Elisa, ¿ quieres otra oportunidad?
Şimdi dinle, Eliza.
Escúchame bien, Elisa.
Şimdi dikkatle dinle, Eliza.
Escucha con atención, Elisa.
Uyan, Eliza.
Contéstame, Elisa.
- Haydi, Eliza!
- ¡ Vamos, Elisa!
Eliza'yla tanışırsa işimiz biter.
Si ve a Elisa, estamos perdidos.
Evet, Eliza, artık başlıyoruz.
Bien, Elisa, ha llegado la hora.
Bu adam Eliza'yı öğrenirse bize şantaj yapar.
Si ese individuo se entera de lo de Elisa, nos chantajeará.
Eliza işi bitirdi ve bizim için bir anı oldu.
Elisa lo consiguió con creces.
Söylemeliyim ki, Eliza çok iyi iş başardı.
Debo decir que Elisa lo hizo realmente bien.
İyi geceler, Eliza.
Buenas noches, Elisa.
Işıkları söndür, Eliza.
Apaga las luces, Elisa.
Şimdi beni dinle, Eliza.
Escucha, Elisa.
Eliza, bunu söylememeliydin.
Elisa, no debes decir eso.
Eliza benim için yeterli.
Elisa es suficiente para mí.
Eliza.
Elisa.
Eliza, çay getirmeni söylemedi mi?
¿ No le dijo Elisa que me trajera té?
- Eliza olsa bilirdi.
- Elisa lo sabría.
- Eliza Doolittle'ı gördünüz mü?
- ¿ Has visto a Elisa Doolittle?
- Eliza kaçtı.
- Elisa ha huído.
Bu Eliza'nın gelecekle ilgili sorunlarını çözer.
Esto resuelve el problema del futuro de Elisa.
Ona destek falan olmayacak. Eliza onun değil.
Él no la mantendrá porque no le pertenece.
- Eliza'yı buldun mu?
- ¿ Ha encontrado a Elisa?
- Eliza'nın nerede olduğunu gerçekten bilmek istiyor musun?
- ¿ Realmente quieres ir donde está Elisa?
Bana Eliza demeniz çok hoşuma gider.
Me gustaría que desde ahora me llamara Elisa, si usted quiere.
Bu şekilde olmayacak, değil mi Eliza?
¿ No volverás verdad?
Eliza!
¡ Elisa.!
Saçmalama, Eliza.
No digas tonterías, Elisa.