English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Elliot

Elliot translate Spanish

4,374 parallel translation
- Elliot?
¿ Elliot?
Elliot'ın üniversiteden beri kendini ne kadar geliştirdiğine inanamıyorum.
No puedo creer lo lejos que Elliot ha llegado desde que lo conocí en la escuela.
Elliot'ın kampanyası için belgesel çekiyorum.
Estoy filmando un documental para la campaña de Elliot.
Wood, Elliot taa orada.
Wood, Elliot está parado allá por si no lo sabías.
aslında ben buraya Haiti'de yaptığım bir proje için Elliotdan destek istemeye geldim.
En realidad estoy aquí tratando de conseguir el soporte de Elliot para un proyecto que estoy comenzando en Haití.
Elliot ile yüzyüze konuşmam lazım.
Necesito conversar con Elliot frente a frente.
Elliot'ı görmeye.
Adentro, a ver a Elliot.
Destekçiler Elliot'ı konuşmadan sonra görebilirler.
Los benefactores podrán tener acceso al candidato después que él haya finalizado su discurso.
Elliot ve ben aynı okula gittik.
Elliot y yo fuimos juntos a la escuela.
Elliot?
Elliot?
Elliot!
Elliot!
Elliot'ı benim öldürdüğümü düşünüyorlar!
Ellos piensan que le disparé a Elliot!
Elliot Butler'ın Personel Şefi!
Mo Kapoor! El Jefe de Estado Mayor de Eliiot Butler!
Bence Mo ve Elliot seks yapıyorlardı ve ilişkilerinde bir şeyler ters gitti ve Mo onu ihtirasları uğruna öldürdü. Ne yapacaksın, Nancy Boy Drew ( polisiye şova atıf yapılıyor )?
Creo que Mo y Elliot estaban sexualmente involucrados y algo salió horriblemente mal en la relación y Mo lo mató en un crimen pasional. ¿ Qué es lo que quieres hacer ahora, Nancy Drew?
Sana Elliot Butler ile olan ilişkinle ilgili bir kaç soru sormak istiyoruz.
Queremos hacerte algunas preguntas acerca de tu relación con Elliot Butler.
Taşak gericisini kendisi aldığını itiraf etti ama onu patronu Elliot Butler için aldığını söyledi zira işlerden çok bunalmış ve ofiste eğlenmek istemiş biraz.
Admitió que el elongador de testículos fue comprado por él pero él dice que él lo compró para su jefe Elliot Buttler que tenía que ser discreto porque era un candidato a ser elegido para la oficina.
Kapoor cinayet sırasında bir düzine gazeteciye konuşuyormuş gördüğünüz üzere Elliot'ı o öldürmüş olamaz.
Kapoor estaba hablando con una decena de periodistas en el momento del asesinato para que veas que no podía haber sido él quien le disparó a Elliot.
Nerden biliyorsun. Hem Cyril'in Elliot'ı öldürmediği ne malum?
Eso tú no lo sabes. ¿ Y cómo sabes que no fue Cyril quien mató a Elliot?
Elliot'ın çekiştiği adam.
El hombre contra el que Elliot estaba compitiendo.
Hanımefendi, siz ve eşiniz, Elliot Butler'ın zamansız ölümünü nasıl karşıladınız?
Señora, ¿ cómo se sienten usted y su marido acerca de la prematura muerte, el asesinato de Elliot Butler?
Elliot Butler eşcinseldi.
Elliot Butler era homosexual.
Karşınızda Elliot Honeycutt daha doğrusu 1975'te Askeriye Gönüllüler Okuluna katıldığındaki hali.
Te presento a Elliot Honeycutt, como lucía cuando entró a la Escuela de Candidatos a Oficiales en 1975.
İyi akşamlar. Elliot Honeycutt.
Buenas noches, Eliiot Honeycutt.
Bu TS Eliot'tu.
Eso era de TS Elliot.
Elliot Butler, Turbo'yu Danny'e yaklaşması ve tahrik etmesi için tuttu böylece seçim kampanyasına zarar verecekti.
Elliot Butler contrató a Turbo para que se acercarse a Danny para seducirlo y exponerlo como un tramposo, y así perjudicar su campaña.
Elliot'ın bu kadar sinsi olduğunu bilmiyordum.
No tenía idea de Elliot era tan tortuoso.
Elliot vurulmadan önce onu evin içine kadar takip ediyor.
El estaba siguiendo a Elliot dentro de la casa y eso fue justo antes de que le dispararan.
Elliot benim seks partnerimdi.
Elliot era mi amigo con derechos.
Pekala, Elliot o gün biraz gergindi.
Bueno, Elliot estaba un poco tenso ese día.
O ve Elliot bir hafta öncesinde büyük bir kavga etmişler.
Él y Elliot habían tenido una gran pelea la semana anterior.
Senin Bay Mükemmel'in Elliot kavga emiş ve muhtemelen bir katil!
Tu Sr. Perfecto tuvo una gran pelea con Elliot y es probablemente su asesino!
Çünkü Elliot Butler'ın cinayetiyle bir alakan olduğunu düşünüyorum.
Porque yo creo que tienes algo que ver con el asesinato de Elliot Butler.
Evet, Elliot'ı dava etmek istedim.
Sí estaba planeando demandar a Elliot.
Elliot'ı göremedim zira o İngiliz kraliçesi kılıklı herif izin vermedi.
No pude llegar a ver Elliot ya que la Loca marica inglesa no me permitió acercarme a él.
Araştırman gereken kişi Elliot'ın eski erkek arkadaşı.
El tipo que deberías estar investigando es el ex-novio de Elliot.
Elliot bana ayrıldıkları zaman onun bütün parasını aldığını, o yüzden benim hayır işlerime para veremeyeceğini söylemişti.
Elliot dijo que le hizo gastar todo su dinero y que era otra de las razones por las que no donaría a la obras de caridad.
Ivan ve Elliot kavgalı bir ayrılık yaşamadılar sadece.
Iván y Elliot no sólo tuvieron una ruptura desagradable.
Partide bir şekilde kavga etmiş olmalılar sonra olaylar kontrolden çıktı ve Ivan Elliot'ı vurarak öldürdü.
Deben haber tenido algún tipo de lucha en el partido y entonces las cosas se salieron de control e Iván le disparó y mató a Elliot en el acto.
Ivan'ın ofisinde bulduğum silah Elliot Butler'ın cinayetindeki silahla uyuşuyor.
La pistola que encontré en el despacho de Ivan coincide con el arma que mató a Elliot Butler.
Elliot'ın ailesi için adalet getirdiğime ve davayı kapattığıma inanamıyorum.
No puedo creer que realmente voy a conseguir justicia y clausura para la familia de Elliot.
Eski sevgilin Elliot'ı öldürerek!
Matando a tu ex Elliot!
Elliot beni sevmedi.
Elliot no me amaba.
Sizin Elliot Butler'ın cinayetini çözdüğünüzü duyduk.
Así nos enteramos que ustedes pudieron resolver el asesinato de Elliot Butler.
Elliot öldüğü zaman bunu bana söylediğini bilen dört kişiyiz.
Bueno, somos las únicas cuatro personas que sabían lo que me dijo Elliot justo antes de morir.
Ivan, Elliot'ın katili. ve şimdi hapiste.
Iván es el asesino de Elliot. Él está en la cárcel.
Elliot'ı sen öldürdün. ve hepsi benim suçum.
Mataste a Elliot. Y todo es culpa mía.
Elliot kolejde olduğundan çok daha seksi.
Elliot se ve mucho mejor de como se veía en la universidad.
Elliot ile ne kadar çok görüşmek istediğimi gördün ve bu seni çıldırttı.
Tú viste lo mucho que deseaba de entrar a ver a Elliot y eso te enloqueció.
Elliot'ın eski sevgilisi olduğu için tüm şüpheleri onun üstüne çekeceğini biliyordun.
Y entonces plantaste el arma en contra de Iván sabiendo que finalmente saldría a flote que el era el inestable ex de Elliot.
Eski sevgilin Elliot'ı öldürmek?
Sí. Matando a tu ex Elliot?
Sonra da gidip arkadaşın Elliot'ın göğsüne kurşunu çaktım.
Y luego fui y puse una gran puta bala en el pecho de tu amigo Elliot.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]